6 saat tuvalete bile gitmeden çalışıyorlar

Türkiye’de yoğun bakım yatak sayısı ortalamanın üstünde, ancak yoğun bakım hemşiresi sayısı açısından durum hiç de öyle değil. Yoğun bakım hemşireleri, 24 saatlik vardiyalarla aralıksız çalışıyor. Koruyucu ekipmanları çıkarıp giyme güçlüğü nedeniyle altı saatte bir ancak mola verebiliyorlar.

Yoğun bakım hemşireleri, Kovid-19 mücadelesinin isimsiz kahramanları. Yeterli sayıda olmadıkları için çoğu hastanede 24 saatlik vardiyalarla çalışıyorlar. Bu sistemle çalışan bir yoğun bakım hemşiresi koruyucu ekipmanlarını giyip sabah 8’de nöbete başlıyor. Altı saat boyunca tuvalete bile gitmeden, dışarıyla tamamen iletişimini kesip hastaların bakımıyla ilgileniyor. Altı saatin sonunda 15 dakikalık mola var. Hızla yemeğini yeyip ihtiyaçlarını gideriyor, sonra bir kez daha o ağır giysilerin içine giriyor. Bir 6 saat daha, bir daha, bir daha… Günü altışar saatlik dört dilimde tamamlıyor. Bu çalışma sistemi, hemşirelerin hem kendi güvenliklerini hem de hasta güvenliğini tehdit ediyor.

Türk Yoğun Bakım Hemşireleri Derneği Başkanı Ebru Kıraner, 24 saatlik çalışmayı hemşire yetersizliği nedeniyle devam ettirdiklerini söyledi: “Bazı hastanelerde ciddi yoğunluk var. Bu sistem, salgın dönemine de uygun değil. Bulaş riski artıyor. Yoğun bakım gibi kritik bir alanda bu kadar uzun çalışmak hasta güvenliği açısından da riskli.

'ÖZEL SEKTÖRDE SÜREKLİ HASTANEDE'

Hemşireler, üniversite hastanelerinde genellikle 12 saatlik vardiyalarla çalışıyor. Bazı özel hastanelerde çalışma saati ayda 250 saati buluyor, üstelik asgari ücret karşılığında. Türk Yoğun Bakım Hemşireleri Derneği’nin verilerine göre Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastanelerde bile 24 saatlik çalışma sistemi yaygın. Ebru Kıraner, sistemin nasıl işlediğini anlattı:

“Koruyucu ekipman ve hemşire sayısına bağlı olarak farklı uygulamalar da olabiliyor. Duruma göre 4-6 saat içerde kalıyorlar. Üst üste olan koruyucu ekipmanları giyiyorlar. Onlarla çalışması çok zor. Ekipmanı çıkardıklarında hemşire formaları terden sırılsıklam kalmış oluyor.

"Çalışmanın son bir saatinde bir sonraki ekip de içeriye giriyor. Hastalarla ilgili aktarılması gereken, kayıt altına alınması gereken bilgiler paylaşılıyor.

"Hemşire, koruyucu ekipmanları giydikten sonra lavaboya, su içemeye yemek yemeye gidemez. İnsani gereksinimlerinin hiçbirini karşılayamaz. Ailesiyle ilgili acil bir durum olsa telefonuna erişemez. Telefonla içeriye giremez. Çünkü ekipmanların dışarıyla temas etmemesi gerekiyor. Kamuda da böyle, özelde de böyle. Özel sektörde ayda 250 saat, asgari ücretle çalışıyorlar. Bu insanlar neredeyse sürekli hastanedeler. Literatürde yapılan çalışmalara bakıldığında, hemşirelerin günde en fazla 12 saat çalışmaları ve haftalık 48 saat çalışmayı geçmemesi gerektiği belirtilir.”

'DENEYİMLİLER REHBERLİK EDEBİLİR'

Türkiye’deki yoğun bakım hemşiresi sayısı belirsiz. Kıraner “2016 yılında 12 bin 300 yoğun bakım hemşiresi vardı. Atanan hemşireler oldu" dedi Kıraner, virüse yakalananların sayısını da bilmediklerini belirtti: "Sağlık Bakanlığı’ndan biran önce kaç hemşirenin pozitif, kaç hemşirenin şüpheli vaka olduğunu açıklamasını bekliyoruz.”

Sağlık Bakanlığı 11 bin hemşire atayacağını ilan etti. Türk Yoğun Bakım Hemşireleri Derneği bununla ilgili kamuoyuna bir rapor ve değerlendirme sundu. Yeni atanan hemşirelerin yoğun bakımlarda çalışması riskli. Yeni atanacak hemşirelerin hastanelerin diğer alanlarında görevlendirilmesi gerektiğini savunan derneğin yoğun bakımla ilgili önerisi şöyle: “Rehberlik yöntemi kullanılarak, deneyimli yoğun bakım hemşirelerinin, hastanelerin diğer alanlarından görevlendirilecek hemşireler ile eşleştirilerek yoğun bakımda çalışmaya başlanması, hasta bakımını tecrübeli yoğun bakım hemşiresinin sorumluluğunda yürütmesini öneriyoruz.”

'EMEKLİLER GÖREVE HAZIR OLMALI'

Kıraner, salgında daha fazla hemşireye ihtiyaç olabileceğine dikkat çekti: “İhtiyaç olması halinde emekliler ve eğitiminin son yılındaki hemşireler, başka mesleklere geçenler, akademisyenler göreve hazır olmalı.”

HASTA BAŞINA BİR HEMŞİRE ÖNERİLİYOR

“Literatürde üçüncü düzey yoğun bakımlarda iki hastaya bir hemşire bakar diye yazar. Hemşire eksiği nedeniyle bunu salgından önce de yapamıyorduk. Üç hastaya bir hemşire düşen yerler var. Singapur ve Çin yayınlarında Kovid-19 hastalarıyla ilgili hasta başına bir hemşire olması öneriliyor."

'AMELİYATHANE BİR GECEDE YOĞUN BAKIM OLDU'

"Singapur’da 4-6 saatlik ekipler oluşturmuşlar. Bir ekip 4 ila 6 saat çalışıp evine gidiyor. Bir sonraki gün işe geliyor. Ancak bizim bu kadar hemşiremiz yok. Yoğunluk nedeniyle ameliyathanelerde ya da başka servislerde çalışan hemşireler yoğun bakımlarda görevlendirilmeye başlandı. Bir ameliyathane bir gecede 12 yataklı yoğun bakıma dönüştürülüyor. Açığı bir şekilde kapatmaya çalışıyorlar. Bu çabalar çok kıymetli. Meslektaşlarımıza olan ihtiyacımız önümüzdeki günlerde daha da artacak.”

BİR BÖREK BİR PORTAKALLA ÖĞÜN GEÇİRİYORLAR

“Hastanelerde yemekhaneler kapandı. Özel, kamu hemen hemen bütün hastanelerde beslenme koşulları kötüleşti.

Dünya Sağlık Örgütü beslenmenin önemine dikkat çekiyor. Hastanelerden çok kötü fotoğraflar geliyor. Sağlık personeli bir börek bir portakalla akşam yemeğini geçirmek zorunda kalıyor. Sağlık Bakanlığı’na da yazdık, şu salgın döneminde biraz daha protein, karbonhidrat ve yağ oranı hesaplanmış doyurucu ürünler verilmeli.”

ÖZEL HASTANELER EVRAK İMZALATIYOR

Medikritik internet sitesinin haberine göre bazı özel hastaneler hemşirelere “Kovid-19 virüsü bulaşsa dahi kurumu bundan dolayı sorumlu tutmayacağım ve hiçbir hak talep etmeyeceğimi kabul ve taahhüt ederim” şeklinde düzenlenmiş evrak imzalatıyor. Bir başka iddia da, özel hastanelerin hemşirelere “İşyerinde hizmet azalmasına bağlı olarak uygulanacak kısa çalışma ödeneği uygulamasına katılmayı talep ve kabul ediyorum” şeklinde düzenlenmiş evrak imzalattığı yönünde.

Sonraki Haber