60 bin atama için mücadele sürecek: 'Atanmayan öğretmenler tüm ülkenin sorunu olmalı'
'Bizim burada gösterdiğimiz mücadele eğitim mücadelesi' diyen ataması yapılmayan öğretmenler Aydınlık'a konuştu. Açığın ücretli öğretmenlik ile kapatılmaya çalışılmasının sakıncalarına değinen öğretmenler, her yıl 60 bin atama için bütün ülkeyi mücadeleye destek vermeye çağırdı
Alper Kaya, Mahmut Solhan, Sümeyye Altay.. .Üç genç öğretmen. Ancak onlar, “ataması yapılmayan” öğretmenlerden. Uzun süredir, hak mücadelesi veriyorlar. Her yıl çığ gibi büyümeye devam eden bu sorunu konuştuğumuz öğretmenler, mücadelelerinde kararlı, “Bu yalnızca atanmayan öğretmenlerin değil, tüm ülkenin bir sorunu olmalı” diyorlar. Milli Eğitim Bakanlığı’nın 20 bin sözleşmeli öğretmen atama kararının ardından, taleplerini daha yüksek sesle, 81 ilden haykıran öğretmenlere, sorularımızı yönelttik.
- “Ataması yapılmayan öğretmen sorunu”, Türkiye’nin gündemine nasıl geldi?
Alper Kaya (A.K): Öğretmen atama sorunu yaklaşık 10 yıldan beri, KPSS süreci ile sorun haline gelmeye başladı. Bu süreçte yığılma arttı. KPSS’den yüksek puanlar almamıza rağmen, kontenjana girememe, öğretmen açığı gibi durumlar oluyor. Ben 2014 mezunuyum şu an sekizinci yılım. O zaman da aynı sorun vardı ama bu sorun git gide büyüyor.
Mahmut Solhan (M.S): Ben de 2019 mezunuyum. Etkinliklerle, basın açıklamaları ile sesimizi duyurmaya çalışıyoruz ama henüz sonuç alamadık.
Sümeyye Altay (S.A): Sınav puanında haksızlıklar söz konusu, mağdur oluyoruz. 2018, 2019, 2020 puanı bütün atamalarda iç içe geçmiş durumda. Hatta, 2017 puanı da bunların içinde.
PUANLAR VE ATAMA YILLAR KARIŞTI
- “Haksızlık” dediniz. Biraz daha detaylı anlatabilir misiniz?
S.A: Normalde yılda iki defa atamaya yapılıyor. İlk atama şubat ayında geliyor. Daha sonra da haziran, temmuz gibi atama yapılıyor. Ama devletimiz artık atama tarihlerini daha ileriye atıyor. Ya da iki atama değil de tek atama yapıp dönemi kapatıyor. Biz öğretmen olarak karşı çıktığımızda da, “2018 puanı ile biz tek bir atama yaptık. Sizler 2018’liler olarak mağdur olmayın. Bu puanı seneye de kullanın” diyerek çözmeye çalışıyorlar. Normal koşullarda öğretmenlerin KPSS’de aldığı puanlar sadece bir yıl geçerli. Ancak bu değişti, 2018 yılındaki atamada da 2017 puanı kullanıldı, haliyle 2018’dekilerin önüne geçildi.
MESLEK ONURU AYAKLAR ALTINDA
- Sizler belli hayaller ve hedefler doğrultusunda bu eğitimi aldınız. Ve bu mücadelenin içerisinde buldunuz kendinizi… Nasıl adım attınız bu mesleğe?
S.A: Öğretmen Lisesine gittim. Puanım daha yüksek bir liseye tutuyordu, ailem avukat, doktor vs olmamı istedi. “Hayır” dedim, “öğretmen olacağım”. Böyle öğretmen lisesine gittim. Üniversite tercihlerim de öğretmenlikti, öğretmenlik dışında hiçbir şey yazmadım. İyi ki öğretmen olmuşum diyorum ama bu süreç bizleri o kadar üzüyor ki… Özellikle bizi en çok üzen durum, meslek onurumuzun ayaklar altında olması. Ben meslek onurumuzun geri verilmesini istiyorum. “Hiçbirşey olamazsan öğretmen olursun” algısı vatandaşlarımızda var maalesef. Ben bu düşüncenin ücretli öğretmenlik sistemi ile yerleştiğini düşünüyorum. Bu arkadaşlarımızı yadırgadığım anlamına gelmesin. Ama onlar farklı bir alanda okudular, okudukları alanda mesleklerini icra etmeliler.
A.K: Sümeyye hocamın da bahsettiği ücretli öğretmenlik bizim en büyük sorunumuz. Öğrenciye dokunamama, öğrenciyi anlamama gibi büyük sorunlar var. Bu da öğrencilerin eğitim kaybına sebep oluyor, bunları görüyoruz. Şu anda ben lise ortalamalarına bakıyorum. Kırk soruda geçen sene Matematik neti 6, Fen 20 soruda 3. ortalama bu. Şu an öğretmen açığı çok büyük.. Bizim burada gösterdiğimiz mücadele eğitim mücadelesi. Ben her zaman söylüyorum, son nefesime kadar öğretmen olacağım.
M.S: Çok fazla öğretmen ihtiyacı var. Ziya bey, “20 bin kişi alacağız, ihtiyaç olursa ücretli öğretmen alacağız” dedi. Madem ihtiyaç var, neden ücretli öğretmen alıyorsunuz? Ücretli öğretmenlik kaldırılırsa önümüzün açılacağını düşünüyoruz.
200 BİN ÖĞRETMEN AÇIĞI VAR
- Kaç öğretmen açığı var Türkiye’de?
A.K: 2019 verilene baktığımızda Türkiye genelinde 138 bin gözüküyor. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un açıkladığı verilerde 107 bin gözüküyordu. Geçen senenin 138 bin açığının üzerine, bu sene pandemı sebebiyle 60 bin kronik rahatsızlığı olan öğretmenimiz risk grubunda olduğu için görev yapamadı, böyle düşündüğümüzde yaklaşık 200 bin açık var şu an.
- Konuyla ilgili Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’la hiç görüştünüz mü?
A.K: Sene başında, sınav sürecinden önce temsilcilerimiz Bakan Selçuk’la görüştüler. Bu süreçte, biz altı aydır mücadele ediyoruz. Hala cevap bekliyoruz.
SÜREKLİ SINAV VERİYORUZ!
- Hak mücadelesi veren öğretmenler olarak talepleriniz neler?
S.A: Eğitim fakültelerine kepçe ile öğrenci alınıyor, ama atamalar çay kaşığı ile yapılıyor. O yüzden çok fazla öğretmenimiz açıkta kalıyor. Eğitim fakültelerine bu kadar alım yapılmaması gerekiyor. Biz çok yüksek puanlarla girmiştik eğitim fakültesine, şimdi puanlar da düştü. O yüzden puanların da daha yüksek olması gerekiyor. Eğer mülakat yapılacaksa fakülteye girerken yapılması gerekiyor. KPSS’ye girdikten sonra tekrar mülakata giriyoruz. Başka hiçbir meslek grubunda bu yok. Onun dışında göreve başladığımızda bir yıl sonra adaylık sınavına giriyoruz… Biz öğretmenler sürekli sınav vermeye çalışıyoruz… Sistemdeki düzensizliklerin başının bunlar olduğunu düşünüyorum ve ücretli öğretmenlik kanayan yaramız. Alakası olmayan kişiler öğretmenlik yapıyor… E ne oluyor, eğitim öyle bir şey ki sonucunu hemen alamıyorsun.. 10 yıl önce başlayan ücretli öğretmenliğin etkilerini de şimdilerde görüyoruz zaten…
EK 40 BİN ATAMA İSTİYORLAR
A.K: Bizim talebimiz ek 40 bin öğretmen ataması. Yaklaşık altı aydan beri 60 bin öğretmen atama talebimizi herkese duyurduk. Buna 20 bin atama geldi. Buna ek olarak 40 bin atama var. Türkiye’de eğitim fakülteleri her sene 40 bin mezun veriyor. Zaten atama bekleyen 700 bin öğretmen var. Ve 2020’de KPSS’ye giren öğretmen sayısı yaklaşık 500 bin. Mevcut açık yaklaşık 140 bin…Ve atama sayısı 20 bin! Bu şekilde yığılma artmış oluyor. O yüzden biz diyoruz ki 60 bin alalım. Ücretli öğretmenle bu iş çözüleceğine, alanında yetkin öğretmenlerle bu işin çözülmesi lazım.
S.A: Bu sadece ataması yapılmayan öğretmenlerin değil, ülkemizdeki tüm vatandaşların problemi. Çünkü, dönüp dolaşıp herkese, bu sistemi zararı dokunuyor. İyi yetişmeyen bir doktor ya da iyi yetişmeyen bir avukat yine bizlere hizmet ediyor. Öğretmen arkadaşlarıma da ne olursa olsun mücadeleyi bırakmayın diyorum. 60 bin atamayı bu süreçte alacağız.