7 Eylül Medyanın Halleri

Hazırlayan: Ercan Dolapçı

FİDEL’İN TANGOSU VE ATATÜRK’ÜN ZEYBEĞİ

EROL MANİSALI / CUMHURİYET

Birkaç yıl önce, yine bir ağustos, Bodrum’da belediyenin kahvesinde çayımı yudumluyorum. Yanımdaki döner koltuğa kırklı yaşlarda bir “Latino”, çukulata tenli bir adam geliyor. Göz göze geliyoruz, selamlaşıyoruz.

Neredensiniz diye konuşmaya başlıyorum. “Kübalıyım” deyince gülerekten memnuniyetimi gösteriyorum. Hele babasının, Fidel Castro’nun önde gelen bir danışmanı olduğunu söyleyince iş daha da renkleniyor: öyle ya, uzun yıllar önce üniversitedeki asistanım, Küba’nın fahri İstanbul konsolosluğu görevini yürütmüş, ben Küba konusunda çok sayıda konferans vermişim, makaleler yayımlamışım: Ve Atatürk’ün bir büstü Küba’da şerefle dikilmiş: Atatürk Türkiyesi Batı emperyalizmine karşı kurulmuş, bir anlamda Küba gibi birçok sömürülen ülkeye örnek olmuş.

Ve ben bu Kübalı ile bir 30 Ağustos’ta deniz kıyısı kahvede yan yana düşmüşüm, ilginç bir rastlantı. Uzun yıllar öncesinde Alp Kuran’ın başkanlığındaki Türkiye Milli Gençlik Teşkilatı’nda (TMGT), bazı Kübalı gençlerle toplantılar yapmış biri olarak bulunmuşum. Ve şimdi Fidel’in önemli bir danışmanının oğlu ile Bodrum’da çene çalıyoruz.

Atatürk Türkiyesi ve Fidel’in Kübası: Küresel boyutta yerkürenin farklı noktalarında kaderleri bir süre de olsa kesişen ülkeler. Ve 30 Ağustos 2022’de Türkiye’de, eskilere oranla neden çok geniş bir kesim tarafından, olağanüstü bir coşkuyla kutlanmakta olduğunu düşünüyorum.

2023'TE ‘SÜPER GÜÇ TÜRKİYE’

KONUR ALP KOÇAK / TÜRKGÜN

Türkiye’nin uluslararası siyaset ve diplomasi alanında gıpta ile bakılan yükselişine dikkat çeken Sayın Bahçeli’nin de belirttiği üzere, Türkiye “süper güç” olma yönünde emin adımlarla yürüyor. 100 yıl önce ABD mandacıları ve İngiliz Muhipleri Batı devletlerinin borazanlığını yapıyor, Kuvayı Milliye ise onlara rağmen cesur ve fedakârca bir milli mücadele yürütüyordu. Şimdi de Kuvayı Milliye ruhunun günümüzdeki temsilcileri tarafından, yabancı büyükelçilerin ellerine tutuşturdukları talimatlarla hareket eden Batı muhiplerine karşı amansız bir mücadele veriliyor. O zamanki hedef bağımsız bir Türk Cumhuriyeti’nin kurulmasıydı, ne mutlu ki o hedefe ulaşıldı. Şimdiki hedef, 100. yılında Cumhuriyetimizi dünyaya yön veren bir süper güç hâline getirmek, elbet o hedefe de ulaşılacak.

CHP BİDEN’IN BİÇTİĞİ ROLÜ ALMIŞ!

MUSTAFA KARTOĞLU / AKŞAM

Benim açımdan lamı cimi yoktur. CHP, iktidar için ABD desteği bekliyor. Bunun için ABD'nin beklentisini karşılamaya çabalıyor: "HDP'yi iktidar ortağı yapmak."

İyi Parti'de HDP'ye tepki gösterenlerin samimi olduğunu düşünüyorum; ancak CHP'nin HDP'yi iktidara ortak etme projesi 'yokmuş' gibi davranarak kendilerini yalanlıyorlar.

İyi Parti'deki milliyetçilerin uyandırma servisine ihtiyaçları yok, CHP'nin ABD'den 'iktidar' beklentisine dair birçok veriyi onlar da biliyorlar.

Ama -bütün saygımla- bir hatırlatmada bulunayım.

ABD Başkanı Joe Biden'in seçim kampanyası sırasında "Türkiye'de Erdoğan'a karşı muhalefeti destekleyeceğim" diye akıllarda kalan sözünde ihmal edilmemesi gereken bir ayrıntı var.

Biden, "Bence yapmamız gereken ona (Erdoğan'a) karşı farklı bir yaklaşım izlemek. Muhalefetin liderlerini desteklediğimizi açık şekilde belirtmeliyiz" dedikten sonra, 'kimi kast ettiğini' şöyle açıklamıştı: "Pozisyonumuzun, parlamentoda da yer edinmek isteyen Kürt nüfusun entegrasyonunu sağlamak olduğunu söylemeliyiz."

Biden Türkiye'de destekleyeceği muhalefetten söz ederken CHP ve İyi Parti'de kimileri üzerlerine alınıp sevinmişlerse, bir daha düşünmeliler. Zira o ne CHP'yi ne de İyi Parti'yi kast ediyordu. Biden'in hesabı, Suriye'de terör örgütü PKK/YPG ile çalışmasını sorgulamayacak bir Türkiye'ydi. Bu da ancak HDP'nin ortaklığıyla mümkün görünüyordu ona.

CHP taşıyıcı annelik yapmalı, İyi Parti ve SP ise milliyetçiler ve muhafazakârlar nezdinde bu işe meşruiyet sağlamalıydı. Gürsel Tekin'in sözleri, bu senaryonun hâlâ oynanmaya çalışıldığının yeni bir göstergesi.

2 EKİM’DE ÇINGAR ÇIKACAK

ALİ SAYDAM / YENİŞAFAK

Bir şey dememek üzere bir şey demek, herhâlde böyle bir şey… İçimizden “Gürsel Tekin kadar açık sözlü olamadı” demek geçiyor… Niyet, plan, hesap, tasavvur, vizyon, strateji, taktik… Her neyse çıkarsa da karnından, bir rahatlasa… Hiç değilse hakkında “Dürüst adamdır” dense… Ama zor…

İşe mesleki açıdan, iletişim boyutundan bakıyoruz. Görüşümüz şu: HDP çizgisini bozmadan devam ediyor. PKK’yla, Kandil’le ilişkilerini reddetmiyor. Neyse o!

Temmuz ayında düzenledikleri 5. Büyük Olağan Kongrelerini hatırlayalım. Her fırsatta terörist Abdullah Öcalan’a ‘saygılarını sunan’ eş genel başkanlar Mithat Sancar ve Pervin Buldan yeniden seçilmişlerdi. Kongre’deki konuşmasında Sancar, 6’lı Masa’ya siyasi bir tehdit savurmuştu: “Kamuoyu önünde açık şeffaf görüşmeler yapılması hâlinde tutum belgemizde de belirttiğimiz gibi müzakerelere ve ortak aday fikrine açığız. Bu olmazsa, hakkımız olan adayımızla seçimlere girmek güçlü bir seçenek olarak durmaktadır.”

Buldan da hemen destek vermişti: “Herkes şunu çok iyi bilmelidir ki; HDP, salt nehri geçmek üzere yapılan hiçbir siyasi hesapta köprü olmayacaktır.”

Eğer çark etmezlerse, 6’lı Masa, 2 Ekim’deki ikinci turun ilk toplantısında nihayet havanda su dövmekten vazgeçip, Başkan adaylarını hangi tarihte açıklayacaklarını duyuracakmış…

2 Ekim’de ne olacağı bugünden belli… Büyük bir olasılıkla çıngar çıkacak…

İNGİLTERE’NİN YENİ KADIN BAŞBAKANI ATEŞTEN GÖMLEĞİ GİYDİ

MEHMET BARLAS / SABAH

İngiltere yeni başbakanını seçti. Ülkede 7 Temmuz'da parti liderliğinden istifa eden Boris Johnson'ın yerini almak için mücadele veren Dışişleri Bakanı Liz Truss ile eski Maliye Bakanı Rishi Sunak arasındaki seçim yarışını Truss kazandı.

Truss isminin kesinleşmesinin ardından birçok soru işareti belirdi. Rusya ile nasıl bir politika izleyecek? Boris Johnson ile yükselişe geçen İngiltere- Türkiye ilişkilerini nasıl bir gelecek bekliyor?

Başbakan seçilen Truss, evli ve 2 çocuk annesi. Margaret Thatcher ve Theresa May'den sonra "İngiltere'nin 3. kadın başbakanı" oldu. Fotoğraflarda Demir Leydi Thatcher gibi güçlü ve insancıl bir kadın profili çiziyor. Avrupa zor bir kışa hazırlanırken yeni başbakan için "Ateşten gömlek giydi" şeklinde yorum yapanlar çoğunlukta.

Truss'ın ilk iş olarak vergileri düşüreceği belirtiliyor. Rusya vanaları kapatırken enerji faturalarını nasıl düşürecek bilmiyorum ama böyle bir vaadi de var. İngiltere'nin başını ağrıtan Brexit kurallarını gözden geçireceğinin de altı çiziliyor. Dahası Çin ve Rusya politikası da "güncellenecek"miş. Güncellemenin ne anlama geldiğini önümüzdeki günlerde göreceğiz.

KILIÇDAROĞLU’NUN YANITI İLGİNÇ

ABDÜLKADİR SELVİ / HÜRRİYET

CHP’li Gürsel Tekin’in, HDP’ye bakanlık önerisi sorulduğunda Kılıçdaroğlu, “Hayır efendim. Karar alınırken 6 lider oturup konuşacağız” dedi. Yani yok demedi. Tepki göstermedi. Çünkü Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanlığı seçiminde HDP’nin desteğine güveniyor. İYİ Parti’den Koray Aydın, Müsavat Dervişoğlu ve Yavuz Ağıralioğlu’nun tepkilerine gelince sakın bu çıkışın 6’lı masayı dağıtacağını düşünmeyin. Bunlar hoş ama boş tepkiler. Yavuz Ağıralioğlu ile Koray Aydın daha önce de benzer çıkışlar yapmışlardı, ne oldu? Yavuz Ağıralioğlu genel başkan yardımcılığı görevinden alındı, Koray Aydın pasifize edildi.

HDP’yi PKK’nın yanında konumlandırdığını söyleyen Akşener, HDP’yi PKK’nın uzantısı olarak gördüğünü ifade eden yine Meral Akşener. Gürsel Tekin’in “HDP’ye bakanlık verilebilir” sözü üzerine tepki göstermesi beklenen ise yine Meral Akşener. Peki Meral Akşener ne diyor? Akşener neden suskun kalıyor?

Sonraki Haber