8 Mart'a özel: AKUT'un kadın kahramanları!

AKUT’ta görev yapan kadın gönüllüler, afet, kaza ve kayıp gibi vakalarda en zorlu görevleri büyük bir özveriyle yerine getiriyor.

Kocaeli’de AKUT’ta görev yapan kadın gönüllüler, afet, kaza ve kayıp gibi vakalarda en zorlu görevleri büyük bir özveriyle yerine getiriyor. 5 yıldır AKUT gönüllüsü olan Okşan Koparan, “Sahada kadın olarak çalışmanın sosyolojik olarak avantajı var, çünkü kadın kazazedelerle, afetzedelerle çok daha iyi kontak kurabiliyoruz. Çocuklarla çok daha iyi iletişim kurabiliyoruz” dedi.

AKUT Kocaeli ekibinde bulunan kadın gönüllüler afet, kaza ve kayıp gibi vakalarda en zorlu görevleri büyük bir özveriyle yerine getiriyor. Depremlerden sele, orman yangınlarından mahsur kalma vakalarına kadar zorlu dağ ve doğa koşullarında görev yapan AKUT Kocaeli ekibinin 120 gönüllüsünün yaklaşık yarısını kadınlar oluşturuyor.

‘SOSYOLOJİK AVANTAJI VAR’

Bir fabrikada insan kaynakları yöneticisi olarak çalışan ve 2018 yılından beri AKUT gönüllüsü olarak görev yapan, son olarak da Kahramanmaraş merkezli depremlerde bölgeye giden Okşan Koparan, bu görevi gönül vererek üstlendiğini ifade etti. Sahada kadın olmanın sosyolojik avantajı olduğunu söyleyen Koparan, “1999 Gölcük depreminde enkaz kaldırma çalışmaları sırasında ben üniversite öğrencisiydim. Dolayısıyla 1999 depreminin sonrasını Gölcük’te çok yakından görme fırsatım oldu. AKUT’un çalışmalarını o tarihten beri takip ediyordum ve daha sonrasında da AKUT gönüllüsü oldum. Sahada kadın olarak çalışmanın sosyolojik olarak avantajı var, çünkü kadın kazazedelerle, afetzedelerle çok daha iyi kontak kurabiliyoruz. Çocuklarla çok daha iyi iletişim kurabiliyoruz. Dezavantajları da var tabi. Kadın olmanın kendi biyolojik dezavantajları var ama bunun haricinde de bakmakla yükümlü olduğumuz bir ailemiz var. Kadın olmanın zorlukları her yerde var ama gönül verdik bu işe. Bütün gönül verenler gibi üstümüze ne düşüyorsa yapmaya çalışıyoruz” dedi.

‘BASKI ALTINDA DUYGULARINI DAHA İYİ YÖNETEBİLİYORLAR’

2 yıldır AKUT gönüllüsü olan lise öğretmeni Bahar Banu Topçu ise “AKUT’u 1999 depreminden beri biliyordum. Hep takibimde oldu ama İzmir depreminden sonra ben de orada olmalıyım diye düşündüm. Bir cana dokunmak bence çok güzel bir duygu. Kadınlar duygusal olarak baskı altında duygularını daha iyi yönetebiliyorlar. Belki sahada kadınların da olması olumlu bir enerji veriyor” diye konuştu.

‘ERKEKLERLE AYNI İŞİ YAPIYORUZ’

Yeterince çalıştıktan sonra kadınların da kolaylıkla zorlu görevlerde çalışabileceğine değinen Betül Demirbayraklı da “Yaklaşık 2 yıldır AKUT’ta gönüllüyüm ve şu anda lojistik iletişim birimi sorumlusu olarak görev yapıyorum. Bir kadının da bir erkeğin de çalıştıktan sonra rahatça yapabileceği bir görev. Erkeklerle aynı işi yapıyoruz, sadece zamanla öğrenmek ve çalışmak önemli” ifadelerini kullandı. (DHA)

Sonraki Haber