ABD ambargosu hastaları ilaçtan mahrum bıraktı

İslami Kültür ve İletişim Kurumu Başkanı ve İran İslam Cumhuriyeti Dinler Arasi Diyaloğu Konseyi Başkanı Dr. Abuzar Ebrahimi'nin dini liderlere yazdığı mektubu okurlarımızla paylaşıyoruz.

İslami Kültür ve İletişim Kurumu Başkanı ve İran İslam Cumhuriyeti Dinler Arasi Diyaloğu Konseyi Başkanı Dr. Abuzar Ebrahimi'nin dini liderlere yazdığı mektup:

Dünyayı ve insanlığı büyük bir sorun ve zor bir sınavla karşı karşıya bırakan bu korkunç salgın fırtınasının yayıldığı günlerde, yaratıcının lutfü sayesinde tam sağlık ve esenlikte olmanızı ve yüce Allah'a güvenerek beşeri toplulukta inanç ve umudu yaymanızı umarım. Bu küresel salgın, bilimsel gelişmelere rağmen, insanın o kadar çaresiz ve muhtaç olduğunu, nefret, düşmanlık ve savaştan vazgeçebileceğini ve bunun yerine sevgi ve dostluğu nasıl inşa edebileceğini bir kez daha bize gösterdi. Ulusal güvenlik gibi kavramların kaybolduğunu ve Londra ve Roma'nın güvenliğinin Bağdat, Şam ve Sana'nın güvenliğinden ayrı olmadığını gösterdi. Tıpkı New York, Stockholm ve Tokyo halkının refahı, sağlığı ve mutluluğu gibi Delhi, Pekin ve Tahran sakinlerinin sağlığı ve refahı birbirinden ayrılmaz.

Uzak bir asırda, İranlı şair Sâdi, insan topluluğunun bir üyesi acı çektiğinde, insan topluluğunun tüm üyelerinin rahatlığının ortadan kalktığını söylemiştir. Belki de bu güzel şiirde, Sâdi, insan toplumunun normatif dayanışmasını amaçlamıştır. Fakat günümüzde ve çağımızda bu dayanışma bir emrivaki haline gelmiş ve yine bize insanlığın kaderini ne kadar iç içe geçirdiğini gösteren bu küresel salgın olmuştur. Ancak dünyadaki tüm insanların bu benzeri görülmemiş krizle mücadele etmek için harekete geçtiği bu acı verici durumda İran halkı ek zorluklarla karşı karşıya kalmıştır. Çünkü İran halkı, Amerika Birleşik Devletleri'nin tek taraflı zorlayıcı eylemleri nedeniyle yıllardır gıda ve tıbbi ekipmanlara ve temel ilaçlara erişim hakkından yoksun bırakılmıştır. Uluslararası Adalet Divanı (UAD) ABD'ye yaptırımların yeniden uygulanmasının insani yardım, sivil hava taşımacılığı ve ilaç ticaretini geçici olarak içermemesi gerektiğine karar vermesine rağmen, ABD şimdi bu salgın hastalığın ortaya çıktığı bu günlerde sadece koronavirus hastalığına yakalanan hastaların tedavisini zorlaştırmakla kalmayıp, insanlığın küresel bir felaketle karşı karşıya kaldığı ve kamusal dayanışmaya ihtiyaç duyduğu koşullarda, ABD hükümeti yasal yükümlülüklerini yerine getirmek şöyle dursun, 2231 sayılı Güvenlik Konseyi’nin Kararı'na bağlılıkları nedeniyle de diğer hükümetlere karşı ceza uygulayarak yeni bir nefret, intikam ve düşmanlık dalgası yayıyor.

İNSANLIĞA AYKIRI

Ayrıca, geleneksel insan hakları hukuku ilkeri ve dörtlü insan hakları konvansiyonu kuralları çerçevesinde hastalar, silahlı çatışma bağlamında bile, tıbbi bakım haklarından mahrum bırakılmamalıdır. Örneğin, 1949 tarihli İkinci Cenevre Sözleşmesi'nin 18. Maddesinin birinci bendi, çatışmaya taraf olanların, hastalara ve savaş yaralılarına yeterli bakımı sağlamak için gecikmeksizin mümkün olan tüm önlemleri alması gerektiğini öngörmektedir. Yakın zamanlara kadar, terörist gruplar dahi hükümet yetkililerine karşı terörist operasyonları uygulamaları sırasında hastalarla karşılaştıklarında hastaları, yaşlıları ve çocukları hedef almadılar. Oysa ki, tek taraflı zorlayıcı önlemler ve ABD'nin yasadışı ve insanlık dışı yaptırımları, sivil hastaları ilaç ve tedavi hakkından mahrum bırakmıştır.

Küresel salgının tüm insan ırkının sağlığını tehdit ederken, ABD yasadışı ve insanlık dışı yaptırımları tehlikeli virüse yakalanan hastaları ve hastanelerde yoğun bakımda yatan insanları hedef alarak insanlık karşıtı siyasetlerine alet etmektedir. Bugün dini reformcular ve liderler ABD’nin bu yasadışı yaptırımları ve tek taraflı zorlayıcı eylemlerine karşı sessiz ve kayıtsız kalıp bu yaptırımların kaldırılmasını istemezlerse ve hastaların kurtalıması için bir eylemde bulunmazlarsa, yarın çok geç olacaktır.

Ahlaki ve inanç taahhütlerimiz bizi bu yaygın hastalığın hayati tehdidinden dolayı ortaya çıkan eşi görülmemiş bu meydan okumada ve Birleşik Devletler tarafından tek taraflı zorlayıcı ahlaksızca eylemlerine karşı vicdan, ahlak ve inanç adına, İran'daki farklı şehirlerde özel bakım altında olan hastaları kurtarmak için bir adım atamaya çağırmaktadır.

Yaşam hakkı ve tıbbi bakım hakkı, koronavirüslü her hastanın insan hakkıdır. Bu nedenle, bu ahlaki ve dini görevi yerine getirerek bu hastaların insan haklarını korumak adına, lütfen bu insanlık dışı, yasadışı ve baskıcı yaptırımı kınayınız ve görüşlerinizi müminlere, takipçilerinize ve dünyanın yetkili makamlarına ilan ediniz.

Sözlerimin sonunda, tüm hastalara, özellikle de dünyanın her yerinde bu virüsün bulaştığı hastalara, sağlık ve acil şifalar diliyorum.

Selam ve saygıyla

Sonraki Haber