ABD, 'Çin' derken kendini yalnızlaştırıyor

Hızlanan küresel cepheleşmede Amerika Birleşik Devletleri (ABD), esas hasmı Çin’le karşılaşabilmek için bazı mevzileri tutmak istiyor. Ukrayna ve Gürcistan’ı NATO’ya alarak Rusya’yı geriletmek, Karadeniz-Akdeniz bağlantısı ile Türkiye’yi kuşatmak, nihayet Asya’nın merkezine yerleşmek. ABD Başkanı Joe Biden’in, müttefiklerini aşarak NATO’yu genişletme çabaları pakt içinde çelişmeleri artırıyor. Bu durum Avrasya güçlerine yararlanabilecekleri olanaklar sağlıyor.

2022 ile birlikte ABD-Rusya gerginliği tırmandı. Rusya, NATO’nun doğuya doğru açılmasına karşı kesin tavrını açıkladı. ABD, Avrupa Birliği (AB) alanını kullanarak Rusya sınırına yakın yığınaklarına devam ediyor, ittifakın ağırlığı ile NATO’yu doğuya sürüyor. İtirazlara rağmen Brüksel ve Berlin’i Rusya ile görüşmelere ve sürece dahil etmiyor. AB yetkilileri, Biden’in ittifak adına tek kutupluluğun temsilcisi olarak hareket etmesine karşı rahatsızlıklarını dile getiriyorlar.

Amerika’lı uzmanlara göre, “ABD’nin Rusya ve Çin’e karşı iki cephede birden kazanma şansı yok. Rusya ile denge yolu bularak, Çin’i yalnızlaştırması gerekir. AB’yi yanına alarak bunu yapması zor. Avrupa’nın Çin ve Rusya ile çok yönlü ve geri dönülemez ilişkileri gelişmeye devam ediyor.”

ABD-RUSYA GÖRÜŞMELERİ

10 Ocak 2022’de Rusya-ABD temsilcileri Cenevre’de bir araya geldiler. 8 saat süren görüşmelerde ilerleme olmadı. Rusya, Ukrayna’ya saldırma niyeti olmadığını tekrarladı. Alman Der Spiegel Dergisi 10 Ocak’ta, “ABD, Rusya’ya silahsızlanma görüşmeleri teklif etti.” diye yazdı. Görüşmede, ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Wendy Sherman, manevraların sınırlandırılması, füzelerin konuşlandırılması gibi çatışma konularını tartışabileceklerini tekrarladı, NATO'nun doğuya doğru genişlemesine son verilmesi çağrılarını ise reddetti. Rus mevkidaşı Sergei Ryabkov, “Ukrayna'ya saldırmak gibi bir niyetleri olmadığına.” dair güvence verdi.

Moskova, NATO'nun doğuya doğru genişlemesine son verilmesi ve Batı askeri ittifakının Rus sınırları yakınlarına saldırı silahları yerleştirmekten vazgeçmesini tekrarladı. “Rusya bu taleplerinden vazgeçmeyecektir.” diyen Ryabkov, özellikle NATO'nun doğuya doğru genişlemesi açısından Cenevre'de ilerleme kaydedilmediğini söyledi.

ABD ile Rusya arasındaki güvenlik görüşmeleri 10 Ocak'ta Cenevre'de yapıldı. Ülkeleri ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Wendy R. Sherman (solda) ve Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov temsil etti.

İki buçuk yıldan sonra 12 Ocak’ta Brüksel’de NATO-Rusya Konseyi, 13’ünde ise Viyana’da Avrupa Güvenlik ve İş Birliği Teşkilatı çerçevesinde görüşmeler oldu.

Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmytro Kuleba, NATO'yu Rusya’ya taviz vermemeye çağırdı. Twitter'da "Soğuk Savaş bitti, etki alanları da bitti, Ukrayna Rus işgalinden korkuyor.” diye yazdı. Ukrayna'nın yanı sıra NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg de Rusya’nın saldırı planı iddialarını tekrarladı.

Oysa AB içerisinde, ABD’nin Rusya ile güvenlik, silahsızlanma gibi konuları müttefikler olmadan istişare etmesine karşı itirazlar gittikçe yükseliyor. German Foreign Policy (GFP), 10 Ocak’ta şunu yazdı: “ABD ve Rusya, Almanya ve AB'nin katılımı olmadan silah kontrolü müzakereleri yürütüyor.”

NATO ADINA GÖRÜŞMELER

GFP’nin analizinde şu ifadeler yer alıyor: “ABD Cenevre’de Rusya ile, Almanya ve AB olmadan Doğu Avrupa'da NATO faaliyetleri ve silah kontrolleri konusunda müzakere planladı. Moskova, NATO'nun doğuya doğru genişlemesine bir son verilmesi için baskı yapıyor ve sınırları yakınında Batı'nın askeri faaliyetlerini engellemek istiyor. Washington bunu reddediyor. Almanya, Fransa, Rusya ve Ukrayna arasındaki 'Normandiya Formatı' da askıda. Avrupa sadece 'NATO’nun işleyişi çerçevesinde' sürece dahil oluyor. Alman hükümetinin, müzakereleri etkileme çabaları boşuna.”

Avrupa, Washington ile Moskova arasındaki ikili görüşmeleri kırmak ve süreçte bağımsız bir rol üstlenmek üzere elinden gelen her şeyi yapıyor. Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, ABD'li mevkidaşı Antony Blinken ile konuşmak için geçen hafta sadece birkaç saatliğine ABD başkentine gitti; “Avrupa’da güvenlik konusunda AB’siz bir karar alınmamasını” talep etti. AB Dışişleri Temsilcisi Josep Borrell de geçen hafta doğu Ukrayna'ya yaptığı bir gezide “Avrupa güvenliğine ilişkin herhangi bir tartışmanın AB'yi içermesi gerektiğinin açık olduğunu” söyledi! Borrell, "Beğenseniz de beğenmeseniz de bizimle konuşmak zorunda kalacaksınız" dedi.

Bu çabalara rağmen AB, NATO çerçevesindeki ABD-Rusya müzakerelerinin kenarında kalıyor. AB bağımsız adım atamıyor. NATO dışişleri bakanları askerî pakt içindeki konumlarda anlaşmak üzere video konferansta buluştular. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, “Rus endişelerini dinlemeye” ve “ileriye dönük siyasi bir yol” aramaya her zaman hazır olduklarını belirtti. Konvansiyonel ve nükleer düzeyde “Rusya ile silah kontrolü görüşmelerine” hazırlar. Stoltenberg ayrıca “Avrupalı ​​müttefiklerin (...) NATO düzeyinde masada”(!) ve askeri paktın AB ile koordineli olduğunu vurguladı. Bu durum AB için daha kapsamlı bir bağımsız rolün istenmediğinin bir göstergesi.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Ukrayna'ya güvence veremedi. “Rusya'ya “ağır bedel ödetmekten” kasttetiği sorulduğunda, “Politik baskı, ekonomik yaptırım ve Ukrayna ordusunun kendine yeterli hale gelmesi için destek.” olarak yanıt verdi.

AMERİKAN STRATEJİSİ: RUSYA VE ÇİN’İN ARASINI AÇMAK

Gözlemciler, Washington'un Moskova ile müzakerelerine ilişkin olarak, Batı tehditlerine karşı Rusya ve Çin arasında giderek güçlenen dayanışmaya işaret ettiler. ABD Dışişleri Bakanlığı'nda Donald Trump’ın Avrupa ve Avrasya'dan sorumlu bir yetkilisi olan A. Wess Mitchell, 2021 yazında, Moskova ve Pekin'e karşı iki cepheli bir savaşın “ABD'nin yeteneklerini aşacağına” karar verdi. Bu nedenle ABD silahlı kuvvetleri iki cepheli bir savaştan kesinlikle kaçınmalı. ABD stratejisinin “en önemli hedeflerinden biri” bu olmalı.

Kısa bir süre önce, Çin uzmanı Rus Vasily Kashin, ABD'nin “tüm kaynaklarını Pasifik'te yoğunlaştırmadan Çin'e karşı kendisini savunamayacağına” hükmetti. Tabiî ki şu anda Rusya ve İran’ın konumu “böyle bir yoğunlaşmayı neredeyse imkansız hale” getirdi. Wall Street Journal de, sorunun çözümlerinden birinin Pekin’le ilişkilerini zayıflatması için “Rusya ile ılımlı ilişkiler geliştirmek” olabileceğini söyledi.

Sonraki Haber