ABD Dışişleri Bakanı Blinken: Kıbrıs'a doğrudan angaje olacağız

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, 'Kıbrıs'ı iki toplumlu ve iki bölgeli federasyon olarak birleştirecek kapsamlı bir anlaşmayı güçlü şekilde destekliyoruz' dedi, 'Bu çabalarda Amerika'nın doğrudan Amerikan angajmanını göreceksiniz' ifadelerini kullandı.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Temsilciler Meclisi Dışişleri Komisyonu’nda Kongre üyelerinin sorularını yanıtladı. "Biden yönetiminin dış politika öncelikleri" başlıklı oturumda ağırlıklı olarak İran, Rusya, Çin ve Suudi Arabistan gündeme geldi. Blinken oturumda Türkiye konusunda Doğu Akdeniz krizi ve Kıbrıs bağlamında yöneltilen soruları da yanıtladı.

Dışişleri Bakanı Antony Blinken, oturumun başında yaptığı konuşmada ABD’nin daha önce açıkladığı sekiz dış politika önceliğini tekrarladı, göreve geldiği günden bu yana gerçekleştirilen dış politika icraatlarını anlattı.

Bakan Blinken, pandemiyle mücadeleden göçmen politikasına; iklim değişikliğinden Kaşıkçı cinayeti sebebiyle Suudi Arabistan’la ilgili atılan adımlara ve Aleksey Navalny sebebiyle Rusya’ya uygulanan yaptırımlara kadar çeşitli konulara değindi.

Blinken, dış politikada attıkları her adımın Amerikalılar açısından sonuç verip vermediğini değerlendirdiklerini belirtti.

İLK OLARAK İRAN GÜNDEME GELDİ

Dış politika konusunda Kongre ile birlikte çalışma sözü veren Antony Blinken’a oturumda ilk olarak İran’la nükleer anlaşmanın yeniden yürürlüğe girmesine yönelik çabalar soruldu.

Kongre üyesi Brad Sherman, Blinken’a "İran’la bir görüşme yapabilmek için taviz verilmeyeceği konusunda güvence verir misiniz?" ve "İran’ın JCPOA olarak bilinen nükleer anlaşmaya tam olarak uyması sağlanacak mı?" diye sordu. Blinken her iki soruya da net bir şekilde ve kısaca "Evet" yanıtını verdi.

ÇİN'LE YAPILACAK İLK TEMAS SORULDU

ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Antony Blinken ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan 18 Mart’ta Alaska eyaletinde Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi ve Çin Halk Cumhuriyeti Dışişleri Merkezi Komisyonu Ofisi Direktörü Yang Jiechi ile bir araya gelecek.

Antony Blinken’ın soruları cevapladığı Kongre oturumunda Çin’le yapılacak görüşmeler de gündeme geldi.

Blinken bir soru üzerine bu temasın stratejik bir diyalog olmadığını, görüşmenin ABD’nin kendisi açısından endişe kaynağı olan konuları gündeme getirmek ve çerçeve çizmek ve dürüst bir şekilde konuları ele almak açısından önemli bir fırsat olduğunu, Çin ile ilişkilerde işbirliği yapılabilecek alanların olup olmadığına da bakacaklarını belirtti.

'SOYKIRIM OLARAK TANIMLIYORUZ'

Oturumda Sinciang Uygur Özerk Bölgesi’yle ilgili iddialar da gündeme getirildi.

Blinken, bir soru üzerine, Çin'in Sinciang'daki uygulamalarını önceki yönetim gibi "soykırım" olarak tanımladıklarını ve bu konuyu 18 Mart'ta Alaska'da Çinli mevkidaşı Wang Yi ile yapacağı görüşmede de dile getireceğini aktardı. Blinken, Çin'in, eğer insan haklarını ihlal etmediği konusunda ısrarlıysa, bölgeye erişim sağlaması gerektiğini belirtti.

Pekin'in kurallara dayalı uluslararası sisteme zarar verme potansiyeli olduğunu iddia eden Blinken, uluslararası müttefikleriyle birlikte Çin'in "provokatif" adımlarına karşı duracaklarını ve bunun bir öncelik olduğunu tekrarladı.

Blinken ayrıca Çin'in Hong Kong'daki insan hakları ihlallerine karşı harekete geçeceklerini de sözlerine ekledi.

Dışişleri Bakanı Antony Blinken geçen hafta yaptığı konuşmada ABD’nin dış politikasının en önemli sekiz unsurunu açıklamış, son madde olarak Çin’le ilişkileri saymış, Çin’i "en büyük jeopolitik sınav" olarak nitelemişti.

ABD Başkanı Joe Biden’ın yine geçen hafta açıkladığı ulusal güvenlik strateji belgesinde ABD’nin Çin’in bulunduğu Hint-Pasifik bölgesindeki varlığını güçlendireceği vurgulanmıştı.

ABD’nin Hint-Pasifik Komutanı Amiral Philip Davidson, salı günü Senato Silahlı Hizmetler Komisyonu’ndaki oturumda, Çin’in ABD’nin yerine geçme çabalarını hızlandırdığı konusunda endişeli olduğunu ifade etmişti.

BLINKEN'A KIBRIS SORUSU

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’a Kıbrıs sorunu ve Türkiye’nin tutumu üzerinden bir soru yöneltildi.

Blinken, ABD Başkanı Joe Biden’ın önceki yıllarda senatör ve Başkan Yardımcısı olduğu dönemde Kıbrıs konusunda yoğun bir mesaisi olduğunu hatırlattı.

Kıbrıs konusundaki son durumu yakından takip ettiklerini kaydeden Blinken, "Kıbrıs'ı iki bölgeli ve iki toplumlu olarak birleştirecek kapsamlı bir anlaşmayı güçlü şekilde destekliyoruz. Birleşmiş Milletler'in kritik rolünün desteklenmesi de dahil bu yaklaşımı güçlendiren çabaları destekleyeceğiz" yorumunu yaptı.

ABD'nin diplomasisiyle Kıbrıs müzakereleri konusuna doğrudan angaje olacağını belirten Blinken, "Bu çabalarda doğrudan Amerikan angajmanını göreceksiniz" dedi.

DOĞU AKDENİZ VE S-400

Oturumda Türkiye, Doğu Akdeniz'de Yunanistan ile yaşanan kriz ve Rusya'dan satın alınan S-400 krizi üzerinden gündeme geldi.

ABD Dışişleri Bakanı Blinken bir Kongre üyesinden konuya ilişkin gelen soru üzerine, "Son birkaç yıldır ve yönetimin görevde olduğu son dönemde, Doğu Akdeniz’de atılan bazı adımları ve özellikle Türkiye’nin enerji kaynakları ya da kıta sahanlığı konuları bağlamında attığı adımları endişeyle takip ettik. ABD’nin Doğu Akdeniz’deki tüm tarafların istikrarı, egemenliği ve toprak bütünlüğünün sağlanması ve savunulmasında; bölgede ortaya çıkan anlaşmazlıkların askeri yöntemler ya da provokatif adımlarla değil barışçı ve diplomatik yollarla çözülmesinde rol oynaması önemli. Uluslararası hukukun ya da S-400 vakasında olduğu gibi NATO müttefiki taahhütlerinin ihlal edildiğini değerlendirdiğimiz Türkiye’nin de atmış olduğu adımlar dahil olmak üzere tüm adımlara dikkat çektik" dedi.

Son dönemde konuya ilişkin bazı ilerlemelerin kaydedildiğini söyleyen Blinken, "Son haftalarda olumlu gelişmelerden biri bölgede tansiyonun düşmesi oldu. Türkiye daha verimli bir şekilde ilerlemek amacıyla AB ile ve diğer taraflarla diyaloga girdi. Buna destek veriyoruz. Sürecin bu şekilde ilerlemesine yardımcı olmaya çalışmayı da sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı.

SUUDİ ARABİSTAN'LA İLİŞKİLER

ABD istihbaratının Cemal Kaşıkçı cinayetine ilişkin raporunun üzerindeki gizliliği kaldırmasının ardından Biden yönetimi bir dizi Suudi yetkiliye vize kısıtlaması getirmiş, yönetim yetkilileri Washington’un Riyad’la ilişkileri yeniden kalibre edeceği konusunda açıklamalarda bulunmuştu.

ABD’nin, "Kaşıkçı’nın yakalanması ya da öldürülmesi operasyonunu onayladığı" belirtilen Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın yaptırım listesine alınmaması bazı çevrelerce eleştirilmişti.

Kongre oturumunda Dışişleri Bakanı Blinken’a Muhammed bin Selman’a yaptırımdan muafiyet tanıyıp tanımadığı soruldu.

ABD Dışişleri Bakanı, kişi özelinde vize konularına ilişkin ayrıntı veremeyeceğini belirtti; ancak "Veliaht Prens’in ABD’ye gelme planının olmadığını söylemek makul olur" ifadelerini kullandı.

İLK YURTDIŞI ZİYARET ASYA'YA

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve Savunma Bakan Lloyd Austin gelecek hafta ilk yurtdışı ziyaretlerini Asya’ya yapıyor. İki bakan birlikte bu kapsamda ABD’nin bölgedeki geleneksel müttefikleri Japonya ve Güney Kore’yi ziyaret edecek.

Bakan Blinken Twitter’dan yaptığı açıklamada, "Dışişleri Bakanı olarak yapacağım ilk yurtdışı ziyarette Japonya ve Kore Cumhuriyeti’ndeki (Güney Kore) müttefiklerimizle görüşmeyi sabırsızlıkla bekliyorum. Savunma Bakanı da Hint-Pasifik’te ve dünyada barış, güvenlik ve refahı teşvik için çalışırken iki ülkeye yapacağımız ziyarette bana eşlik edecek" diye yazdı.

Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Ned Price da çarşamba günü konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, "14-18 Mart tarihlerinde Japonya ve Güney Kore’ye yapılacak ziyaretin ABD’nin ittifaklarını güçlendirme taahhüdünü pekiştireceğini ve Hint-Pasifik bölgesinde barış, güvenlik ve refahı teşvik eden işbirliğinin altını çizeceğini" belirtti.

Pentagon’dan yapılan açıklamada, Savunma Bakanı Lloyd Austin’ın amacının "uluslararası savunma ilişkilerinin önemini ele almak ve ABD’nin uluslararası kurallar, yasalar ve normlara dayanan özgür ve açık bir Hint-Pasifik bölgesine yönelik kararlılığını güçlendirmek olduğu" kaydedildi.

Sonraki Haber