ABD fonları yetmiyor: Yasadışı bağış topluyorlar Suudi Arabistan ve Tayland'a aktarıyorlar

ABD'nin resmen fonladığı Dünya Uygur Kurultayı Türkiye'de Ramazan istismarıyla bağış toplayıp Suudi Arabistan ve Tayland'daki terör bağlantılı sözde Doğu Türkistan ayrılıkçılarına iletiyor. Bağışların resmi hesaplar yerine kanuna aykırı biçimde şahsi hesaplarda toplanması bu iddiayı güçlendiriyor.

Sözde Doğu Türkistan ayrılıkçılarının çatı örgütü Dünya Uygur Kurultayı (DUK), Ramazan ayını da kullanmaktan sakınmadı. ABD’den fonlanan DUK, 2860 sayılı Yardım Toplama Kanunu'na aykırı olarak başlattığı kampanyayla Türkiye’den zekat, fitre, kurbanlık gibi para toplamaya başladı.
ABD Federal Bütçesi'nden tahsisat alan kurumlardan Ulusal Demokrasi Fonu (NED)'in fonlarıyla çalışmalar yapan kurumların başında DUK geliyor. NED, aralarında DUK’un da olduğu Uygur ayrılıkçılara 2004'ten bu yana 8 milyon 758 bin 300 dolar verdiklerini açıkladı. Ancak DUK’a bu paralar da yetmiyor. DUK Ramazan ayında vatandaşlardan bağış kampanyası başlattı. DUK Fonu Türkiye temsilcisi Abdulrahman Kurban, hazırladığı afişle başta zekat, sadaka, fitre ve kurbanlıklar olmak üzere bağış topluyor. Afişte şu ifadeler yer alıyor:
"Bağışlar ve her türlü gönüllü yardımlar: Bunlar Uygur diasporasının uluslararası sahnelerde yürütmekte olduğu faaliyetleri için kullanılacaktır.
"Zekat, sadaka, fitre ve kurbanlar: Bunlar Türkiye'deki Uygur yetimler ve yaşlılara, Suudi Arabistan, Tayland ve başka ülkelerde tutuklu ya da Çin'e iadesi beklenen Uygur muhacirlerin davasıyla ilgili, avukat ve diğer ihtiyaçları için kullanılacaktır."
Afişlerde DUK’un hesapları yerine Kurban’ın kişisel banka hesapları yer alıyor. Ödeme şekli olarak da “Türkiye temsilcimize elden ödeyin, onun IBAN’ına havale yapın ya da web sayfamızdan online yardımda bulunun’ deniyor.

CEVAP VERMEKTEN KAÇTILAR

DUK ile DUKVA arasındaki çelişkiler dikkat çekti. DUK'un, DUKVA'nın resmi hesapları yerine, “DUK Fonu” adı altında kişisel hesplardan para toplamaya çalışması Türkiye'deki vakıflarına güven duymadıkları biçiminde yorumlandı. Öte yandan bağışların yasa dışı ve kayıt dışı toplanması, paraların aktarıldığı Suudi Arabistan ve Tayland'daki örgüt ve kişilerin terör bağlantılı olma ihtimalini de güçlendiriyor. 21 Mart’ta Türkçe ve Uygurca hazırlanan afişlerle başlayan bağış kampanyasını DUK ve DUK’un Türkiye temsilcisi Dünya Uygur Kurultayı Vakfı (DUKVA) yetkililerine sormak istedik. DUKVA Başkanı Abdulreşid Abdulhamid muhabirimize konuşmak istemedi. DUK eski yöneticisi Erkin Emet ise, “Ben bu konuda fikir bayan edemem, siz tarafsız haber yapan kuruluş olsaydınız, görüş belirtirdim, kusura bakmayın.” diyerek cevap vermekten kaçındı. Ulaştığımız DUK Fonu Türkiye temsilcisi Abdulrahman Kurban, bağışlar için Türkiye’de herhangi bir izin almadıklarını belirtti. Kurban ile görüşmemiz şu şekilde:

İZİN ALMADIK

“Dünya Uygur Kurultayı adına para topluyorum. Her devletin fon müdürü oluyor. Ben Türkiye’deki fon müdürüyüm. Türkiye’deki para işleriyle ben mesulüm. Her ülkede ayrı ayrı mesuller var.”
n Bu bağışları toplamak için Türkiye’deki yetkili kurumlardan izin aldınız mı?
“Yok hayır.”

  • İzin almadan yapıyorsunuz yani?

“Evet evet. Çünkü bizim Türkiye’deki kardeşlerimiz, dünyadaki kardeşlerimiz var, Çin zulmediyor ya. Ev kirasını ödeyemeyen, yemek içmek, elektrik faturalarını ödeyemeyen hemşerilerimiz var. Onlara bağış ediyoruz. Hem de Çin zulmüne karşı dünya mahkemelerine verdik. Avukatlar para alıyor biliyorsunuz. Bir sürü para söylediler. Ona göre hazırlık yapıyoruz. Bizimki DUK faturası var, onu vereceğiz. Başka türlü biz Türkiye’ye gelip başka bir şey de almadık.”

  • DUKVA ile bağlantılı mı bu bağışlar?

“Oraya bağış yaparsanız Türkiye’dekilere yardım oluyor. Bana yaparsanız hem Türkiye’dekilere hem Çin zulmüne karşı kullanacağım.”

  • DUK’un sitesindeki bağış hesapları DUK adına. Ama sizin afişinizdeki kendi adınıza?

“DUK’ta Abdulcelil Ahmet diye bir müdürümüz var. Oraya gidiyor. Oraya gönderdiğinizde çok para kesiyor. Bu paraları kesmesin diye ben burada bakıyorum bu işlere.”

NASIL İZİN ALINACAĞINI BİZE SORDU

Kurban bu görüşmeden 10 dk sonra bizi arayarak nasıl izin alınması gerektiğini de bize sordu. Kurban şunları söyledi:
“Ben onu hiç bilmiyordum. Şimdi sizden öğrendim. Nasıl izin almamız lazım? Ben bir araştırayım. Türkiye’deki vakfımızı arayayım bir konuşayım. Ben hiç bilmiyordum bu işleri. Kurultaydan gönderdiler bana. Ben de onun için çıkartmıştım. Ben de kurultay ne diyorsa öyle yapıyorum. Bir ceza gelse ben çıkamam içinden.”

ZEKATLAR TAYLAND’A GİDİYOR

Kurban’dan sonra DUK Maliye işlerinden sorumlu Abdulcelil Ahmet tarafından arandık. Ahmet bağış ve fitrelerin nasıl kullanıldığını şu sözlerle anlattı:
“Zekat, fitre olursa Tayland’da hapishanede çok eziyet çekmiş olan misafirler var. Onlara göndereceğiz. Eğer dava için olursa onu Doğu Türkistan meselesindeki uluslararası insan hakları dava için kullanacağız. Yardım filan bir şey olursa DUKVA var. Devletten izin falan her şey almış olan var. Ona verseniz de olur. Eğer DUK merkezine yardımınız olursa burada banka hesabından Almanya’dan resmi izin almış. Kaçak değil yani. Abdurrahman hemşehrimiz. DUK adına ama herkesten toplamıyor. Bizim oradaki 5-10 vekilimiz var. Sadece onlardan aidatlarını alıp bize gönderiyor.”

Sonraki Haber