Timsah gözyaşları sel oldu
Netanyahu, 'Tel Aviv kasabı' sıfatıyla çıktığı kürsüde tam 58 kez ayakta alkışlanarak, ABD'nin yerlerde sürünen itibarına bir darbe daha vurdu. Biden ve Harris, sanki bu çarkın parçaları değilmiş gibi durumu dengeleme gayretine girişti
Joe Biden ile Kamala Harris perşembe günü İsrail Başbakanı'nı kabul etti. Verilen mesajlar, bir gün önce Kongre'de yaşanan Netanyahu skandalından sonra kamuoyuna şirin gözükme çabasını yansıtıyor: “HAMAS'la bir rehine ve ateşkes anlaşması yapmanın zamanı geldi.” ABD'li vekiller Kongre'de ateşkesi ağzına dahi almayan ayrıca savaşın sürdürülmesini ve Orta Doğu'da NATO benzeri bir askeri yapının oluşturulmasını hararetle savunan Netanyahu'yu dakikalarca ayakta alkışlamıştı. Buna rağmen ABD basınına göre Biden ile Harris'e ateşkes konusunda “nadir görülen bir iyimserlik” hakimmiş!
HERHALDE GÖREVE YENİ GELDİ
Demoratların adayı olmasına kesin gözüyle bakılan Kamala Harris, görüşmeden sonra şunları söyledi:
“Samimi ve yapıcı bir görüşme oldu. Gazze'deki savaşı sona erdirecek ve dokuz ayı aşkın bir sürenin ardından rehineleri serbest bırakacak görüşmelerde umut verici bir hareketlilik var. Gözlerimizi bu trajediden çeviremeyiz. Acılara duyarsız kalmayı göze alamayız ve ben de sessiz kalmayacağım." ABD Başkan Yardımcısı herhalde 7 Ekim'den beri Washington yönetimde görev almıyor!
Harris ayrıca iki devletli çözüme desteğini de açıkladı. Sanki Birleşmiş Milletler'de Filistin Devleti'ni veto eden ABD değilmiş gibi "İsrail'in güvenli bir devlet olarak kalmasını ve Filistinlilerin nihayet hak ettikleri özgürlük, güvenlik ve refaha ulaşmasını garanti eden tek yol iki devletli çözümdür." dedi. Bir de ilginç gözlemde bulundu: “İsrail'in kendini savunma hakkı var fakat önemli olan bunu nasıl yaptığı.”
ÇOK DA KEYFİNİ KAÇIRMADI
Emekliliğe gün sayan Joe Biden da "ateşkes anlaşmasının bir an önce sonuçlandırılması ve rehinelerin eve getirilmesi" gereğini dile getirdi. Kamuoyunda “Soykırım Joe” adıyla da bilinen ABD Başkanı yaşananlara “çok üzülmüş” olacak ki "insani kriz sorununu, yardım akışının önündeki her türlü engelin kaldırılması ihtiyacını" dile getirdi. Netanyahu'nun fazla keyfini kaçırmak istemeyen Biden "ABD'nin, HAMAS, Hizbullah ve Husiler de dahil olmak üzere İran'dan gelen tüm tehditlere karşı İsrail'in güvenliğine yönelik katı kararlılığını” yeniden ilan etti.
Amerikan basınına göre Biden emekli olmadan önce “son bir başarı” için iki ay evvel açıkladığı anlaşmanın sağlanmasını arzu ediyor. Biz de Biden'a bunu başarmak için baskı kurması gereken kişi belli diyoruz. Tabii artık baskı yapacak bir gücü kaldıysa...
Netanyahu'nun bu iki toplantıdaki hedefi kendi yeni taleplerine Biden ile Harris'in açıktan destek vermesini sağlamaktı. İsrail Başbakanı, daha önce hazırladığı dört maddelik “müzakere edilemezler” listesine son günlerde iki yeni ek yapmıştı: İsrail güçlerinin Gazze-Mısır sınırındaki Selahaddin (Philadelphi) Koridoru'nda kalmasına izin verilmesi ve Gazze'nin kuzeyine geri dönecek tüm Filistinlilerin denetlenmesi. HAMAS'ın her iki ek talebi de reddetmesi bekleniyor.
O 'OLASILIĞA’ KARŞI YIKIM İSTEDİ
Donald Trump, FOX News'ta Netanyahu'ya seslenerek, “Bu savaş bir an önce sona erdirilmeli. Daha fazla devam etmemeli, çok uzun sürdü” dedi. Ayrıca Kamala Harris'in “Yahudilere tamamen karşı” olduğunu iddia etti.
Trump, Netanyahu'nun Kongre'de İran'ı defalarca hedef göstermesinin ardından sosyal medyada şunları yazdı: “Eğer Başkan Trump'a suikast yaparlarsa ki bu her zaman bir olasılıktır, umarım Amerika İran'ı yok eder, yeryüzünden siler. Eğer bu meydana gelmezse Amerikan liderleri yüreksiz korkaklar olarak görülecektir!”