Kongre üyelerinden FETÖ mektubu

ABD’de 142 Kongre üyesi, ABD Başkanı Biden’den FETÖ’ye yönelik operasyonların önlenmesi, Türkiye’nin FETÖ’yle mücadelesini durdurması için müdahale etmesini istedi. Biden’e yazılan mektupta ‘acil baskı’ çağrısı yapıldı

Amerikan Kongresi'nin 142 üyesi, ABD Başkanı Joe Biden'a yazdıkları ortak mektupta Türkiye’nin FETÖ’yle mücadelesinin durdurulması için baskı yapılması çağrısında bulundu.

Cumhuriyetçi ve Demokrat üyelerin 2 Temmuz’da ilettiği mektupta, Türkiye’de insan hakları ihlallerinin olduğu ileri sürülürken bunun engellemesi için adım atılması talep edildi.

Mektupta, “2016 darbe girişiminden bu yana on binlerce devlet memuru, kamu çalışanı, polis, askeri personel, hakim, savcı ve vatandaş terörle bağlantılı gerekçelerle ihraç edildi, açığa alındı, tutuklandı veya hapsedildi. Gülen sempatizanları ve Kürt gazeteciler, uzun tutukluluk süreleri ve gazetelerin ofislerine sık sık yapılan polis baskınları ile gazetecilerin önemli çalışmalarını engelleyen bu baskıların orantısız bir şekilde hedefi olmuştur.” ifadeleri kullanıldı.

FETÖ’nün “Dinlerarası diyaloğu ve eğitimi destekleyen inanç temelli bir sivil toplum kuruluşu olan Gülen hareketiyle bağlantılı kişiler de istismara uğrayanlar arasında yer alıyor.” sözleriyle masumlaştırıldığı mektupta, “Müdahaleniz, küresel sahnede demokrasi ve insan hakları değerlerinin korunması açısından hayati önem taşımaktadır.” denilerek Biden’dan müdahale etmesi istenildi.

‘ACİL MÜDAHALE İHTİYACI’

142 Kongre üyesinin ortak mektubunda, FETÖ firarilerinden Enes Kanter’in ismine yer verilmesi dikkat çekti. Türkiye’nin firarileri, kırmızı bülten çıkararak susturmaya çalıştığı ileri sürüldü. Mektupta şu vurgular yer aldı:

“Türkiye'deki insan hakları durumunu, özellikle de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hükümetinin yurtdışındaki muhaliflerine karşı yürüttüğü ulusötesi baskı kampanyasını dikkatinize sunmak üzere yazıyoruz. Ayrıca, 2016 darbesinden bu yana 100'den fazla Türk vatandaşının zorla nakledilmesi, işkence, yasal hakların inkârı ve zorla itiraf raporları da dâhil olmak üzere Türkiye'nin Interpol ihlallerinin endişe verici örneklerini vurguluyoruz. Erdoğan hükümeti, NBA oyuncusu ve insan hakları savunucusu Enes Kanter Freedom gibi ABD'deki eleştirmenleri, Türkiye'deki ailesinin peşine düşerek ve Interpol tarafından hakkında kırmızı bülten ve ödül konarak susturmaya çalıştı. Bu durum, Türkiye'nin uluslararası hukuka uymaması ve sistematik insan hakları ihlallerini ele almak için acil müdahale ihtiyacının altını çizmektedir.

“Türk hükümeti, 2018'de geniş kapsamlı terörle mücadele yasasının kabul edilmesinden önce ve yasanın yürürlüğe girmesinden bu yana insan haklarını ihlal etmiş ve hukukun üstünlüğünü tehlikeye atmıştır. 2016 darbe girişiminden bu yana on binlerce devlet memuru, kamu çalışanı, polis, askeri personel, hakim, savcı ve vatandaş terörle bağlantılı gerekçelerle ihraç edildi, açığa alındı, tutuklandı veya hapsedildi. Hükümetin baskıları medya kuruluşlarını, sivil toplum örgütlerini ve muhalif figürleri de kapsayarak ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü ve barışçıl toplanma özgürlüğünü ciddi şekilde kısıtladı.”

‘DİNLERARASI DİYALOĞU DESTEKLEYEN HAREKET’

“Türkiye'nin sınır ötesi baskısı, 2016 darbesinden bu yana 100'den fazla Türk vatandaşının zorla Türkiye'ye nakledildiğine dair raporlarla birlikte endişe verici boyutlara ulaşmıştır. Dinlerarası diyaloğu ve eğitimi destekleyen inanç temelli bir sivil toplum kuruluşu olan Gülen hareketiyle bağlantılı kişiler de istismara uğrayanlar arasında yer alıyor.

“Dışişleri Bakanlığı'nın Türkiye'deki İnsan Hakları Uygulamalarına ilişkin 2022 Ülke Raporları, hükümetin bireyleri zorla nakletme, kaçırma ve teslim etme konusunda diğer otoriter devletlerle koordinasyon içinde olduğunu vurgulamaktadır. Mağdurlar, Türkiye'ye sınır dışı edilmeden önce işkence, yasal haklardan mahrum bırakılma ve zorla itiraf ettirilme ile karşı karşıya kalmaktadır. Bu eylemler hükümet güdümündeki medya tarafından alenen desteklenmekte ve yüceltilmektedir.

‘GÜLEN VE İNANDI KAÇIRILDI’

“Örneğin bir öğretmen olan Selahattin Gülen Kenya'dan, işadamı Koray Vural Tacikistan'dan kaçırıldı. Başarılı bir okul ağının başkanı olan Orhan İnandı Kırgızistan'dan kaçırıldı ve Türk medyasının kırık kolunu göstermesiyle cezaevinde işkence gördü.”

‘OKULLARI KAPATTIRMA BASKISI ENDİŞE VERİCİ’

Mektupta, FETÖ’nün yurt dışındaki gazetecilerinin banka hesaplarının kapatılmasına tepki gösterilirken şunlar denildi:

“Türkiye'nin Gülen hareketiyle bağlantılı, matematik ve fen akademilerini kapatmaları için diğer ülkelere yaptığı baskı son derece endişe vericidir.

“ABD'de yaşayan gazeteciler, Türk hükümetinin asılsız terörizm suçlamaları nedeniyle banka hesaplarının kapatılması ve çeşitli tepkilerle karşı karşıya kaldılar.”

KAVALA VE DEMİRTAŞ VURGUSU

“Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Selahattin Demirtaş, Osman Kavala ve Yüksel Yalçınkaya ile ilgili son kararları, Türkiye'nin uluslararası hukuka uyumsuzluğunun ele alınmasının aciliyetinin altını çizmektedir. AİHM, Kürt siyasetçi Selahattin Demirtaş ve hayırsever Osman Kavala'nın uzun süreli tutukluluklarının siyasi amaçlı olduğuna ve makul şüphe bulunmadığına hükmetti.”

‘TUTUKLULAR KOŞULSUZ SERBEST BIRAKILMALI’

Kongre Üyeleri, Biden’in müdahalesinin hayati önem taşıdığını vurgulayarak şu çağrıyı yaptı:

“AİHM ayrıca, bir öğretmen olan Yalçınkaya'nın davasında Türkiye'nin özgürlük ve güvenlik hakkı, ifade özgürlüğü ve adil yargılanma hakkını ihlal ettiğine hükmetmiştir. Bu kararlar, Türkiye'deki insan hakları ihlallerinin sistematik niteliğini ve uluslararası hukuk standartlarının gözardı edildiğini vurgulamaktadır.
“Başkan Biden, sizi insan haklarına öncelik vermeye ve Türk hükümetine ulus ötesi baskı kampanyasını durdurması, siyasi tutukluları koşulsuz serbest bırakması ve hukukun üstünlüğünü yeniden tesis etmesi için baskı yapmaya çağırıyoruz. Müdahaleniz, küresel sahnede demokrasi ve insan hakları değerlerinin korunması açısından hayati önem taşımaktadır.

“Bu acil konuya gösterdiğiniz ilgi için teşekkür ederiz.”

FETÖ’CÜLERİ SEVİNDİRDİ

Kongre üyelerinin mektubu, firari FETÖ’cülerde sevinç yarattı. FETÖ’nün yayın organlarından Bold Medya, haberi “ABD kongresinden adalet çağrısı” başlığıyla verdi.

Firari Said Sefa, “Demokrat ve Cumhuriyetçilerden oluşan 142 Amerikan Kongre üyesi, Biden yönetimine Türkiye’deki insan haklarının ihlaline yönelik endişelerini dile getiren bir mektup yazdılar. Bu adımın, Biden yönetimiyle anlaşmak isteyen Erdoğan üzerinde baskı oluşturacağı muhakkak.” diyerek mektubun baskı oluşturacağını iddia etti.

Firari Adem Yavuz Arslan, “ABD Kongresinden Recep Tayyip Erdoğan’a ‘hoş gelmeyeceksin’ mektubu” derken Firari FETÖ’cü eski hakim Cemil Çelik de “Siyasi mahkumların koşulsuz salıverilmesi ile birlikte, Sistematik hale gelen hak ihlallerinin durdurulmasının istenmesi tabii ki çok önemli bir talep. Bu mektup sonrasında Başkan Biden’ın nasıl bir tepki vereceği merak ediliyor.” ifadelerini kullandı.

FETÖ’cülerin yurt dışındaki davalarını takip eden avukatlardan Gökhan Güneş, gelişmeyi “çok önemli mektup” diye duyurdu.

‘NATO ZİRVESİNE HAZIRLIK’

Önceki günlerde FETÖ’nün, ABD Başkanı Joe Biden'a Türkiye aleyhine bir mektup sunmaya hazırlandığı basına yansıdı. 20 Haziran’da DHA’nın servis ettiği habere göre FETÖ'cüler hazırladıkları mektupta, Türk hükümetine karşı yapmaya çalıştıkları darbe girişimine hiç değinmeden, örgüt mensuplarına yönelik 'haksız politikalar' izlendiğine yer verildi.

Mektuptaki taleplerden biri FETÖ'ye mensup tutukluların şartsız serbest bırakılarak işlerine geri dönmelerinin sağlanması oldu. Mektubun içeriği sızdırılmış ancak kendisi paylaşılmamıştı. Mektuba ABD'li bazı kongre üyelerinin de katkı sunduğu ifade edilmişti. Basında çıkan haberlerde Temmuz’da Erdoğan’ın da katılacağı NATO zirvesinde konunun gündem olacağı öne sürülmüştü.

Sonraki Haber