ABD PKK/PYD ile hareketliliği artırdı

ABD öncülüğündeki “DEAŞ'la Mücadele Uluslarası Koalisyonu”na bağlı güçler, Haseke kentinde savaş uçakları eşliğinde terör örgütü PKK/PYD ile ortak bir askeri tatbikat gerçekleştirdi.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'nin (SOHR) aktardığına göre tatbikat, önceki gün sabah erken saatlerde Haseke'nin kuzeyinde yer alan Tel Bayder'deki Uluslararası Koalisyon üssünde yapıldı. Gerçek mühimmat ve ağır silahların kullanıldığı tatbikatta, savaş uçakları ve helikopterler de yer aldı. Tatbikat nedeniyle bölgede şiddetli patlamaların duyulduğu bildirildi.
Gözlemevi, “Tatbikatta, askerlerin savaşa hazırlığını artırmak ve İranlı milislerin olası saldırılarına hazırlanmak için havadan indirme operasyonları gerçekleştirildi ve sahte hedefler vuruldu.” bilgisini paylaştı.

ÜSLERE TAKVİYE YAPILDI

Söz konusu tatbikatın Uluslararası Koalisyon Güçleri'ne ait bir kargo uçağının Rumeylân kırsalındaki Kharab Al-Jair Üssü'ne inişiyle aynı zamana denk gelmesi dikkat çekti.
Bu kargo uçağı ile Suriye'nin kuzeydoğusundaki üslere takviye yapıldığı bildirildi. Uçakta gelişmiş silahlar, uçaksavar füzeleri, askeri teçhizat ve lojistik malzeme olduğu öğrenildi. Aynı uçağın ertesi gün bir kez daha malzeme getirerek aynı üsse indiği kaydedildi.

DEVRİYELER ARTTI

Bu arada Koalisyon güçleri, terör örgütü ile yaptığı ortak devriyeleri de artırdı.
19 Kasım'da askeri bir keşif devriyesi düzenleyen ve Haseke kırsalındaki Ma'abdah köyünü gezen Koalisyon güçleri, 25 Kasım'da da terör örgütü üyeleri ile birlikte beş zırhlı araçtan oluşan bir konvoy halinde Deyrezor'da devriye attı. Fırat Nehri kıyısındaki köyleri dolaşan konvoy, daha sonra el-Ömer petrol sahasına gitti. Gözlemevi, bu devriye ile ilgili şu bilgiyi paylaştı:
“Koalisyon güçleri, SDG'ye bağlı bir başka devriye ile birlikte dolaştı ve her iki devriye Cezire Beldesi yakınlarında durarak İranlı milislerin hareketlerini izlemek üzere, rejim kontrolündeki bölgelerle SDG kontrolündeki bölgeleri birbirinden ayıran nehir üzerinde insansız hava araçları uçurdu.” 27 Kasım'da da yine Koalisyon güçleri ile terör örgütünün bu kez dört zırhlı araçtan oluşan bir konvoy halinde Malikiye'deki askeri kontrol noktalarını denetlediği bildirildi.

AŞİRETLERLE GÖRÜŞME

Diğer yandan Deyrezor'daki Koalisyon temsilcileri, yanlarına terör örgütü üyelerini de alarak bölgedeki Arap aşiretlerle bir görüşme yaptı. Terör örgütünün yayın organları, söz konusu görüşmede Arap Akidat aşiretinin şeyh ve ileri gelenlerinin bulunduğunu ve son iki ayda Deyrezor bölgesinde yaşanan olayların ele alındığını yazdı. Toplantıda Akidat aşireti ileri gelenlerinin son aylardaki çatışmalar nedeniyle Suriye Hükümeti ve İran destekli grupları suçlayarak terör örgütüne destek verdiği iddia edildi. Bir Akidat şeyhi, “Suriye Demokratik Güçleri aracılığıyla Uluslararası Koalisyon ile iş birliğinin yenilenmesi ve güçlendirilmesi de dahil olmak üzere birçok konuyu ele aldık. Uluslararası Koalisyon'dan da Suriye Demokratik Güçleri'ne destek talebinde bulunduk.” derken, bir diğeri “Bölgenin aksakallıları ve şeyhleri olarak Suriye Demokratik Güçleri'ni destekleyeceğimizi garanti ediyoruz. Bölge güvenliğinin ve istikrarının korunması için hiçbir devlet gücü veya milisinin Suriye’nin kuzeydoğusuna, özellikle de Deyrezor’a müdahale etmesine izin vermeyeceğiz.” şeklinde konuştu.

AKİDAT LİDERİ İSYAN ETMİŞTİ

Geçen ağustos ayında Akidat aşiretinin lideri İbrahim el-Hafel, terör örgütüne isyan bayrağı açmıştı.
Terör elebaşı “Mazlum Kobani” kod adlı Ferhat Abdi Şahin'in başına ödül koyan ve ABD'yi bölgeden çıkaracaklarını belirten Akidat lideri, Ziban köyünde bir aya yakın direnmişti. Ancak ABD'nin de devreye girmesiyle terör örgütü Ziban'a ilerleyince el-Hafel, Suriye Hükümeti'nin kontrolündeki Fırat'ın batısına geçmişti. Aşiretin bazı şeyhleri ise Hafel'e ihanet ederek terör örgütüne destek açıklaması yapmıştı. Ferhat Abdi Şahin ise yaşanan çatışmalarla ilgili yaptığı açıklamada, “5 köyde bize silah kalktı. Şam Hükûmeti'nin istihbarat teşkilatı bu durumun arkasında. Fırat'ın doğusuna silah ve para gönderildi. Aynı anda Deyrezor ve Münbiç'e saldırılar koordine edildi. Plan Münbiç, Tel Tamir ve Deyrezor'un işgal edilmesiydi. Türk Devleti ile Şam'ın ortak planı var. Bu planı yakında ortaya çıkaracağız.” demişti.