ABD politikalarına teslimiyet yılı!
16 yılın ardından Almanya, yeni yıla yeni hükümetle giriş yaptı. İşte 2022 yılında Almanya’da öne çıkanlar
2021’in aralık ayında görevi Angela Merkel hükümetinden devralan Olaf Scholz hükümetinin başlıca gündemini Rusya’nın Ukrayna harekatı oluşturdu. Scholz’un “dönüm noktası” ifadesi, ABD yanlısı politikaların adeta simgesi oldu. Alman hükümetinin ABD politikalarına teslimiyetinin en net ifadesi ise aralık ayında görüldü. 7 Aralık’ta darbe iddiasıyla düzenlenen bir polis operasyonunda aralarında eski bir AfD milletvekilinin de bulunduğu 25 kişi tutuklandı. 90’dan fazla silahın ele geçirildiği operasyona yönelik Aydınlık Avrupa’ya konuşan AfD’liler, operasyonla AfD’nin Rusya dostu ve LGBT ideolojisine karşı çıkan siyasetlerinin hedef alındığına dikkat çekti.
OCAK – ‘SON KUŞAK’ EYLEMLERİNE BAŞLADI
2022 yılına ilk kez Olaf Scholz’un başbakanlığında giren Almanya’nın çiçeği burnunda hükümeti, 1 Ocak’ta G7’nin de dönem başkanlığını üstlendi.
Ocak ayının önemli bir gelişmesi de Katolik Kilisesinde yaşandı. Münih-Freising Piskoposluğunun yayınladığı çocuklara yönelik cinsel taciz raporunda Eski Başpiskopos ve Papa XVI. Benedictus’un yalan söylediği değerlendirmesi paylaşıldı.
24 Ocak’ta yılın ilerleyen aylarında adını daha sıkça duyuracak olan bir örgüt otoban işgalleriyle gündeme geldi. Kendini çevre dostu olarak tanıtan Letzte Generation (Son Kuşak) örgütü, sergilediği ilk militan eyleminde Berlin’deki A103 ve A114 otoban çıkışlarını işgal etti. İlerleyen haftalarda benzeri eylemlerini farklı otoban ve havalimanlarında da tekrarlayan grup, ağustos ayında da farklı müzelerdeki tablolara gıdalarla saldırdı.
ŞUBAT – SCHOLZ, BIDEN’A KARŞI SESSİZ KALDI!
Şubat ayı, özellikle Avrupa ülkeleri için yeni bir sürecin başladığı ay oldu. 7 Şubat’ta Almanya Şansölyesi Olaf Scholz ABD’yi ziyaret etti. Basın toplantısında ABD Başkanı Joe Biden’in tehdit dolu sözleri dikkat çekti. Rusya’nın Ukrayna’ya olası harekatında Kuzey Akım 2’nin iptal edileceğini ifade eden Biden, Almanya’nın egemenliği altındaki bir projenin nasıl iptal edileceği sorusuna ise “Buna yapabileceğimizden emin olabilirsiniz” yanıtını verdi. Biden’in tehdidi karşısında ise Scholz, sessiz kaldı.
13 Şubat’taki Cumhurbaşkanlığı Seçimleri ise Biden-Scholz zirvesinin gölgesinde yapıldı. Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, koalisyon partilerinin yanı sıra ana muhalefetteki Hristiyan Birlik Partilerinin de desteğiyle birinci turda ikinci kez cumhurbaşkanlığına seçildi. Akıllarda ise Rusya’yı hedef aldığı konuşması kaldı. Ukrayna sınırına yaptığı yığılma karşısında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e yönelttiği sözlerinde Steinmeier, “Ukrayna’nın boynundaki ilmeği çözün” ifadelerini kullandı.
MART – RUS DÜŞMANLIĞI FURYASI
Mart ayına Ukrayna harekatının gölgesinde giren Almanya’nın Rusya’ya yönelik başlattığı yaptırım furyası akıllara durgunluk yarattı. Avrupa ülkeleri Rusya’ya yönelik bir yandan ticaret savaşı başlatırken, Rus sanatı da hedef tahtasına kondu. Münih Belediye Başkanı Dieter Reiter, 1 Mart itibariyle Münih Filarmoni Orkestrası’nın Rus şefi Valery Gergiev’i Putin’i kınamadığı gerekçesiyle görevinden aldığını duyurdu. Öte yandan yaptırım furyası, enerji güvenliği tartışmalarını da gündeme getirdi. Kuzey Akım 2 projesinin açılıp açılmayacağı tartışmaları başladı. Tahıl ihracatı sıkıntıları da marketleri vurdu. Yaptırım furyası ayrıca Hipokrat Yeminini de unutturdu. Münih’te yerleşik iki hastane, Rus ve Belarus vatandaşlarına hizmet vermeyi durdurduğunu açıkladı. Yoğun tepkiler üzerine ise hastaneler geri adım atmak zorunda kaldı.
Almanya’daki Türkleri üzen bir gelişme, spor dünyasında yaşandı. Ocak ayından bu yana hakkında iflas soruşturması yürütülen Münih’in köklü takımlarından Türkgücü Münih’in iflas yöneticisi Dr. Max Liebig, Üçüncü Lig’den geri çekilme kararı aldığını duyurdu. Sezon bitimine beş hafta kala alınan karar sonrasında takımın oynaması öngörülen tüm maçları iptal edildi.
NİSAN – SCHOLZ HÜKÜMETİNDE İLK İSTİFA
Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik şubat ayı sonunda başlattığı harekatın ekonomik etkileri tüm Avrupa ülkelerinde olduğu gibi Almanya’da da etkisini göstermeye başladı. Avrupa ülkelerinin başlattıkları ticaret savaşı ve yükselen fiyatlar stagflasyon riskini artırırken, ana muhalefet partisi Hristiyan Demokrat Birliği Lideri Friedrich Merz gelişmeleri “muhtemelen en azından bir süreliğine refahımızın zirvesini geride bıraktık” sözleriyle değerlendirdi. Kriz karşısında ise Almanya’nın beş önemli düşünce kuruluşu, Gayri Safi Yurt İçi Hasıla büyüme tahminini yüzde 4,8’den 2,7’ye indirdi. Krizin fiyatları etkilediği önemli bir alan ise döner sektörü oldu. Almanya’nın en çok tüketilen hızlı yemeği olan dönerin fiyatı yer yer 6 avroya yükselirken, Avrupa Türk Dönerciler Derneği fiyatların aslında 7,30 olması gerektiğini paylaştı.
Nisan ayında farklı bir kriz ise Scholz hükümetini vurdu. 2021 yılının temmuz ayında meydana gelen sel felaketine yönelik tartışmalar, dönemin Rheinland-Pfalz Eyaleti Çevre Bakanı Anne Spiegel’e ulaştı. Selin ertesi günü basın sözcüsüne kendi imajını düzeltmesi için mesajları ile selden 10 gün sonra ailesiyle birlikte tatile çıktığı ortaya çıkan Federal Aile Bakanı Spiegel, yoğun eleştiriler üzerine görevinden istifa etti. Yeşiller üyesi siyasetçinin yerine ise Cumhurbaşkanı Steinmeier, bir diğer Yeşiller üyesi Lisa Paus’u atadı.
2022 yılının nisan ayında iki önemli gelişme ise spor dünyasında yaşandı. Hakkında yürütülen iflas soruşturması kapsamında hakim karşısına çıkan ünlü tenisçi Boris Becker, İngiltere’de görülen davada 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Futbolda ise gelenek bozulmadı. 23 Nisan’da Borussia Dortmund’u 3-1 yenen Bayern Münih, art arda 10., toplamda 31. şampiyonluğunu garantiledi.
MAYIS – SOSYAL DEMOKRATLARDA TARİHİ YENİLGİ
2021’in Aralık ayında göreve başlayan Olaf Scholz hükümeti, en önemli sınavını Almanya’nın en kalabalık eyaleti Kuzey Ren-Vestfalya’da (KRV) verdi. 15 Mayıs’ta düzenlenen Eyalet Parlamentosu seçimlerinde Hendrik Wüst liderliğindeki Hristiyan Demokratlar birinci çıkarken, koalisyon ortağı Yeşiller oy oranını neredeyse üç katına çıkardı. Şansölye Scholz’un partisi SPD ise tarihinin en düşük oyunu aldı.
Enerji güvenliği açısından mayıs, Almanya’nın ilk sıvı gaz terminalinin (LNG) inşasının başlattığı ay oldu. Wilhelmshaven kentinde başlatılan çalışmalar hakkında konuşan Federal Başbakan Yardımcısı ve Ekonomi Bakanı Robert Habeck, LNG terminalini 10 ay içinde tamamlamayı öngördüklerini açıkladı. Tahılda yaşanan tedarik sıkıntısı kapsamında ise bazı süpermarket zincirleri yeni önlemlere başvurdu. Tedarik sıkıntısı karşısında birçok zincir market, 18 yaş altına ayçiçek yağı satışını durdurdu.
HAZİRAN – İDEOLOJİK SAPLANTILARDAN ARDINDAN GELEN UYANIŞ: EKONOMİK ZORLUKLAR
Artan enflasyon ve yükselen savaş çağrıları karşısında Alman hükümeti, Federal Ordu’nun bütçesini artırma kararı aldı. 100 milyar avro ile daha önce görülmemiş miktarda artırılan savunma bütçesini 736 milletvekilinin 567’si onaylarken, artırılan bütçe Alman pasifizminin sonu olarak yorumlandı. Artırılan bütçenin yanı sıra bir tartışma da Cumhurbaşkanlığınca başlatıldı. Bild am Sonntag gazetesine röportaj veren Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, 2011 yılında kaldırılan zorunlu askerlik hizmetinin yeniden başlatılması gündeme getirdi.
Krizlerle başlayan 2022 yılı, Almanya’nın enflasyon oranında da yeni bir seviyeye ulaştı. Bir yandan hükümet gaz krizinde “uyarı” durumuna geçtiğini açıklarken, Üretici Fiyat Endeksi’nin de yüzde 33,6 oranında yükseldiği bildirildi. Yükselen fiyatlar, doğal gaz dağıtım fiyatlarını yüzde 210,7 oranla etkilerken hükümet, çareyi kömürde buldu. Federal Ekonomi ve İklim Koruma Bakanı Robert Habeck, kış dönemi için öngörülen doğal gaz sorunu karşısında kömür santrallerini daha yoğun olarak kullanacaklarını açıkladı.
Hükümetin krizin etkilerini azaltmak için başvurduğu bir alan ise toplu taşıma oldu. Yaz aylarında ülke genelinde yürürlüğe giren 9 avroluk bilet ile toplu taşıma kullanımını daha cazip hale getirmek isteyen hükümet, havaalanlarında ise yığılmalarla mücadele etti. Kovid-19 salgını sürecinde çok sayıda çalışanın işten çıkarılmasından dolayı sorunlar yaşayan havacılık sektörü, çareyi Türkiye’de buldu. Personel eksikliği karşısında Alman Hava Taşımacılığı Ekonomisi Birliği, Frankfurt, Hamburg, Berlin gibi önemli hava yollarında çalışmak üzere geçici işçi beklentisini açıkladı.
Haziran ayında Katolik Kilisesi’ndeki çocuklara yönelik cinsel taciz ve istismar iddiaları, Münster Üniversitesi’nin yayınladığı bir raporla yeniden gündeme geldi. Beş tarihçinin iki yıl boyunca üzerinde çalıştığı bir raporda, 1945-2020 yılları arasında Münster Piskoposluğunda görevli rahiplerin cinsel şiddet uyguladığı çocukların sayısı 600’den fazla olarak tespit edildi. Yapılan araştırmaya rağmen bilinmeyen vakaların olduğuna da dikkat çekildiği raporda, taciz vakalarının toplamda 6 bini aştığına dikkat çekildi.
TEMMUZ – ENERJİ KRİZİ BELİRGİNLEŞİYOR
Avrupa’da havaalanlarındaki kriz etkisini sürdürürken enflasyon sorununa artan yoksulluk da eklendi. 2021 yılındaki yoksulluk seviyesine yönelik paylaştığı raporda sosyal yardım kuruluşu Paritätischer Gesamtverband, seviyenin yüzde 16,6’ya yükseldiğini ve daha da kötüleşeceğini açıkladı. Raporda, yoksulluğun Kovid-19 salgınında hiç olmadığı kadar arttığı ve daha da artacağına dikkat çekilirken yeni bir sorun da Ukrayna’dan başlayan göç ile doğdu. Haziran ayında işsizlik oranları artarken Ukrayna’dan gelen göçmenlerin işsizliği daha da artıracakları bildirildi.
Temmuz ayında Almanya’yı tedirgin eden bir sıkıntı da yaklaşan kış ayları karşısında artacak olan doğal gaz ihtiyacı oldu. Rusya’nın Ukrayna’ya başlattığı harekatla tehlikeye giren gaz akımı karşısında alternatif arayışları sürerken Almanya, enerji harcamalarını kısıtlamak için yollar aramaya başladı. Ülke genelinde yerel yönetimler, yüzme havuzları ve sokak lambalarının kapatılması gibi önlemleri masaya yatırmaya başladı. Doğal gaz tüketiminde ayrıca depolardaki gazın tüketilmeye başlandığı da duyuruldu. Temmuz ayı ortasında depolama seviyesi yüzde 64,5 olarak kaydedilirken fiyatların 8 katı kadar arttığı bildirildi.
AĞUSTOS – SCHOLZ’A YÖNELİK VERGİ KAÇAKÇILIĞI İDDİALARI YENİDEN GÜNDEMDE
Krizlerle boğuşan Olaf Scholz hükümetinin çalışmalarından memnun olmayanların oranı ağustos ayı anketlerinde yüzde 62’ye yükseldi. Mart ayında bu oran yüzde 39 seviyesindeydi. Anketlerdeki olumsuz tablo yetmiyormuş gibi, ağustos ayı Şansölye Scholz için de sorunları beraberinde getirdi. Kamuoyunda “Cum Ex skandalı” olarak bilinen vergi kaçakçılığı soruşturmalarında Köln Savcılığı, Olaf Scholz’a yakınlığıyla bilinen Sosyal Demokrat Eski Milletvekili Johannes Kahrs’ın banka kasasında arama yaptı. 200 bin Avro’nun ele geçirildiği aramaların ardından gözler bir kez daha Olaf Scholz’a çevrildi.
Alman hükümetini sarsan bir diğer skandal ise Kamu Yayıncıları Birliği’nde (ARD) yaşandı. Özel harcamalarını kuruma ödettiği ortaya çıkan ARD ve Berlin-Brandenburg Radyosu (RBB) Genel Müdürü Patricia Schlesinger, ortaya çıkan skandalın ardından görevlerinden istifa etti. Skandal, kamu yayıncıları arasında şeffaflık ve maaş tartışmaları başlattı.
Ağustos ayı boyunca süren tartışmalardan biri de gaz fiyatlarına yönelik oldu. Bir yandan 9 avroluk bilet süresini doldururken diğer yandan hükümetin artan fiyatlara karşı çözüm bulamaması kamuoyunda öne çıktı. Gaz fiyatları karşısında Ekonomi Bakanı Robert Habeck iflas tehlikesiyle karşı karşıya kalan enerji şirketleri için “katılım payı” önerisinde bulunurken öneri, koalisyon ortaklarının tepkisini çekti.
Almanya’nın reçetesi: Kamuculukta
EYLÜL – KUZEY AKIM’DA ŞÜPHELİ SABOTAJ
Sonbaharın ilk ayına Almanya eylem alarmıyla girdi. Artan enflasyon ve enerji krizi ile vatandaşı olumsuz etkileyen fiyatlar, ağustos ayında istihbarat birimlerinin “sıcak sonbahar” uyarılarına neden oldu. Konut kiralarından günlük tüketime varan pahalılaşma karşısında sol ve sağdan farklı gruplar sahaya çıkma çağrıları yaparken, yapılan çağrılarda Rusya ile barış talepleri öne çıktı. Aybaşında önemli eylemler, Magdeburg ve Köln kentlerinde yaşandı. Katılımcılar Kuzey Akım’ın açılmasını talep ederken, Şansölye Olaf Scholz’un katıldığı bir etkinlikte protesto edildi. Neuruppin’deki programında vatandaşların protestolarıyla karşılanan Scholz’a bir vatandaş, “NATO ve ABD palyaçosu” diye seslendi. Öte yandan hükümet, doğal gaz tedarikindeki sıkıntılarla artan enerji krizine karşı çareyi nükleer enerjide buldu. Koalisyon hükümeti, nisan ayına kadar iki nükleer santralin açık kalmasına yeşil ışık yaktı.
Artan enerji fiyatları karşısında bir uyarı da Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier’den geldi. Özellikle yoksulların çektiği sıkıntıları dile getiren Steinmeier, fiyatlardaki yükseliş nedeniyle yüz binlerce vatandaşın evini kaybetme riskiyle karşı karşıya olduğu uyarısını paylaştı. Benzer bir uyarıyı ağustos ayında Alman Kiracılar Birliği (DMB) Başkanı Lukas Siebenkotten de yapmıştı. Enerji fiyatlarındaki yükselişin kiracıları olumsuz etkilediğinin altını çizen Siebenkotten, 20 milyondan fazla kiracının ödeme zorlukları çekeceğini belirtmişti. Öte yandan hükümet, enerji fiyatlarının iflas tehdidine karşı çareyi kamuculukta buldu. Ekonomi ve İklim Koruma Bakanlığınca yapılan bir açıklamada gaz tedarikçisi Uniper’i kamulaştırdığını duyurdu.
Doğal gaz krizinin sürdüğü Avrupa’da şoke edici bir gelişme eylül ayında yaşandı. Ajanslar, 26 Eylül’de Kuzey Akım 1 ve 2 boru hatlarında patlama meydana geldiğini duyurdu. Taraflar patlamayı sabotaj olarak nitelendirdi. Olayın fail ya da failleri ortaya çıkarılamadı ancak saldırılar, ABD Başkanı Biden’in şubat ayında Almanya Başbakanı Scholz ile düzenlediği ortak basın açıklamasında dile getirdiği tehditleri bir kez daha gündeme getirdi.
EKİM – BİLGE ANA MEVLÜDE GENÇ HAYATINI KAYBETTİ
Havaların soğumasıyla birlikte yayılan farklı hastalıklar, hastanelerin kapasitelerini de zorlamaya başladı. Çok sayıda hastane yoğunlukla boğuşurken enerji krizi, sağlık sistemini de olumsuz etkiledi. Federal Sağlık Bakanı Prof. Dr. Karl Lauterbach, hastanelerin artan enflasyondan dolayı iflasın eşiğinde olduğunu paylaşırken Alman Hastaneler Birliği, hastanelerin yüzde 40’ında ekonomik sıkıntılar yaşandığının altını çizdi.
Başkent Berlin’de LGBT propagandaları, skandal kreşle yeniden gündeme geldi. Basında yer alan haberlerde Berlin Eşcinsel Danışmanlığı’nın “çocuklara daha küçük yaşta eşcinsel yaşamın” anlatılmasının planlandığı bir kreş açmayı planladığını bildirildi. Dernek yöneticisi Rüdiger Lautmann’ın pedofiliye yakın düşünceleri ise ayrıca dikkat çekti. Kreş planına Vatan Partisi Öncü Kadın Avrupa Temsilciliği tepki gösterdi. Öncü Kadın Avrupa Temsilcisi Gülseren Küçükkale, ebeveynleri çocuklarını bu istismar yuvasından uzak tutmaya çağırdı.
30 Ekim’de Bilge Ana Mevlüde Genç’in ölüm haberi, Türk ve Alman toplumlarını yasa boğdu. 1993 yılında Neonazilerin saldırdığı evinin önünden kaldırılan Genç’in cenazesi, memleketi Amasya’da toprağa verildi. Cenaze törenine Türk ve Alman toplumunun temsilcileri katıldı. İki ülke cumhurbaşkanının da taziyelerini paylaştığı Mevlüde Genç’in saldırıdan sonra sergilediği hoşgörüsü gelecek nesillere miras kaldı.
KASIM – ENERJİ KRİZİNDE ÇARE NÜKLEER OLDU
Kasım ayı, yeni krizlerle birlikte geldi. 6 Kasım’da Frankfurt’ta yapılan referandumda Büyükşehir Belediye Başkanı Peter Feldmann, sözlü taciz ve rüşvet iddiaları nedeniyle görevinden alındı. Hakkında soruşturma başlatılan Feldmann, 23 Aralık’ta 21 bin Avro para cezasına çarptırıldı.
Kasım ayında karara bağlanan bir diğer skandal da 2021 yılındaki Berlin’de yapılan eyalet parlamentosu seçimlerine yönelik oldu. Ortaya çıkan çok sayıdaki usulsüzlükten dolayı Eyalet Anayasa Mahkemesi, 16 Kasım’da seçimlerin tekrarlanmasına karar verdi. Karardan altı gün önce benzer bir kararı Federal Parlamento da vermişti. 26 Eylül 2021 Genel Seçimlerini görüşen parlamento, 10 Kasım’da Berlin’deki 431 seçim bölgesinde seçimlerin yenilenmesini kararlaştırdı.
Yıl boyunca süren enflasyon ve enerji krizi, kasım ayında da kendini unutturmadı. 11 Kasım’da yeni enflasyon oranını açıklayan Alman Federal İstatistik Kurumu, pahalılaşmanın ekim ayında yüzde 10,4 ile 70 yılın en yüksek oranına ulaştığını bildirdi. 11 Kasım’da karara bağlanan bir gelişme de nükleer santrallerin işletilmesine yönelik oldu. Koalisyon hükümetinin vardığı uzlaşmanın ardından Federal Parlamento, işletilmesi sürdürülen üç nükleer santralin 15 Nisan 2023 tarihine kadar açık kalmasına karar verdi.
Kasım sonunda Federal Hükümet, sosyal yardım programında önemli bir değişikliğe gitti. Parlamentoya getirdiği yeni sosyal yardım paketi kapsamında Schröder döneminden miras kalan İşsizlik Ödeneği’nin yerini “vatandaş parası” aldı. Ocak ayında başlaması öngörülen yeni sosyal yardım ile birlikte mevcut miktarlar 53 avro artırılırken denetim sisteminin yumuşatılması planı, muhalefet engeline takıldı. Senato niteliğindeki Federal Konsey’de yapılan oylamada yeni sosyal yardım paketinin reddedilmesi üzerine tasarı, Uzlaşı Komisyonu’na yönlendirildi. Son hali verilen tasarı, 25 Kasım’da yürürlüğe girerken uzmanlar, yeni paketin eski paketten çok farklı olmadığı görüşünü dile getirdi.
ARALIK –DARBE İDDİALARI MİZAH PROGRAMLARINA MALZEME OLDU
Katar’da 22.’si düzenlenen futbol dünya şampiyonası, Almanya’da tartışmalarla başladı. Kamuoyunda insan hakları dayatmaları ve rüşvet iddialarıyla çağrıştırılan turnuva, sportif amacından koparılarak siyasetin gündemi haline getirildi. Almanya’nın maçlarını izlemeye giden çok sayıda siyasetçi eleştirilerle karşılanırken, Alman millİ takımının kışkırtıcı tavırları ayrıca dikkat çekti. Sahada şov peşinde koşan takım, 1 Aralık’ta oynanan son grup maçının ardından elendi. Öte yandan Almanya’nın tutumu, Şansölye Yardımcısı ve Federal Ekonomi Bakanı Habeck’in Mart ayında yaptığı Katar ziyaretini yeniden akıllara getirdi. Gaz tedarikindeki sıkıntılara karşı yeni kaynak yaratma amacıyla Katar’a giden Habeck’in girişimleri, dünya şampiyonasında sergilenen tutum karşısında iki yüzlülük olarak değerlendirildi.
Aralık ayı, yaklaşık üç milyon Türkün uzun yıllardır beklediği vatandaşlık kanununun değiştirilmesi tartışmalarının da resmi olarak başladığı ay oldu. Olaf Scholz hükümetinin gündemine getirdiği vatandaşlık kanununun değiştirilmesi planları 1 Aralık’ta parlamentoda ilk kez tartışıldı. Hristiyan Birlik Partileri ve Almanya için Alternatif Partisi’nin karşı çıktıkları planın ilkbaharda yasa tasarısına dönüştürülerek parlamento gündemine getirilmesi bekleniyor.
7 Aralık’ta Almanya, kamuoyunda gündeme gelen darbe iddialarıyla çalkalandı. 3 bin polisin 50 kişiye yönelik düzenlediği bir operasyonda, aralarında eski bir AfD milletvekilinin de bulunduğu 25 kişi gözaltına alındı. Operasyonun ardından AfD hedef tahtasına oturtulurken, emeklilere yöneltilen darbe iddiaları, mizah programlarına malzeme oldu.
Hakkındaki farklı skandallar ve yetersizliğiyle gündeme gelen Savunma Bakanı Christine Lambrecht Aralık ayının ortalarında tank siparişini iptal etmesiyle gündeme geldi. 19 Aralık’ta verdiği kararda Bakan Lambrecht, bir tatbikatta tüm tankların arıza yapması üzerine verilen siparişi durdurdu.