ABD seçimlerinde son durum: Nevada sonucu belirleyecek
Seçimlerde Biden'a başkanlık için artık 6 delege gerekiyor. Nevada eyaletinin sonuçlarının bugün açıklanmasıyla bu eyalette önde olan Biden'ın başkanlığını ilan etmesi bekleniyor.
ABD’de tarihi seçim devam ediyor. 2020 seçimlerinde Amerikalı seçmenler ülkeyi önümüzdeki dört yıl boyunca yönetecek başkanın yanı sıra, 435 üyeli Temsilciler Meclisi’nin tamamı ve 100 üyeli Senato’nun 35 üyesi için de oylarını kullandı.
Tüm dünyanın takip ettiği seçim, ABD tarihinin en kritik seçimi olarak görülüyor.
ABD Başkanlık seçimlerinde, seçmenler, esas olarak destekledikleri partinin delegelerine oy veriyor. "Delegeler Kurulu" adı verilen bu sistemde her eyalete farklı ağırlıklarla dağıtılmış toplam 538 delege belirleniyor.
Bu sayının yarıdan 1 fazlasına yani 270 delegeye ulaşan aday, Başkan olmaya hak kazanıyor. Toplamda daha fazla oy alan değil, daha fazla delegeye ulaşan kişinin başkan olması, eyaletler arasındaki dengenin gözetildiği Amerikan siyasal sisteminin dikkat çekici özelliklerinden biri olarak biliniyor.
Seçimlerde Biden'a başkanlık için artık 6 delege gerekiyor. Nevada eyaletinin sonuçlarının bugün açıklanmasıyla bu eyalette önde olan Biden'ın başkanlığını ilan etmesi bekleniyor.
The Guardian'a göre, Seçici Kurul delege sayıları şöyle:
- Donald Trump: 214
- Joe Biden: 264
WISCONSIN VE MICHIGAN'DA BIDEN KAZANDI
Başkanlık yarışında kritik önemdeki eyaletlerden Wisconsin'de Biden kazandı.
Amerikan Associated Press (AP) haber ajansının yayımladığı resmi olmayan sonuçlara göre Biden, Trump'ı geride bırakarak Wisconsin'den 10 delegeyi hanesine yazdırmış oldu.
Michigan'da da kazanan Biden, bu eyaletten de 16 delege almış oldu.
BIDEN'DAN SEÇİM KONUŞMASI
Biden, 250'den fazla delege aldıktan sonra kameraların karşısına geçti. "Kazandığımızı ilan etmek için değil, sayımlar bittiğinde kazanan olacağımıza inandığımızı bildirmek için buradayım" diyen Biden'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Salgına rağmen çok daha fazla Amerikan vatandaşı oy kullandı. Burada halkın sözü geçer, güç kimse tarafından ele geçirilemez. Bu irade kimin ABD Başkanı olacağını belirler. Başkanlığı kazanmak için gerekli delegeye sahibim. Başkan olmam için gereken delege sayısına ulaşacağız. Kazandığımızı ilan etmek için değil, sayımlar bittiğinde kazanan olacağımıza inandığımızı bildirmek için buradayım.
Bu seçim bittiği zaman, Amerika olarak her zaman yaptığımız şeyi yapmaya devam edeceğiz. Gerilimi azaltacağız, birbirimizi tekrar dinleyip birbirimize saygı duyacağız. Bir araya geleceğiz, iyileşeceğiz. Başkanlık partizan bir kurum değil, tüm Amerikalılara özen gösterme görevi gerektiriyor ve ben herkes için çok çalışacağım. Farklılıklarımız düşman olduğumuz anlamına gelmiyor, biz düşman değiliz. Bu yüzden ben bir Demokrat olarak kampanya yürütüyor olabilirim, ama seçildiğimde Amerikan Başkanı olacağım.
Tüm oylar sayılmalı. Kimse demokrasimizi ele geçiremez. Biz, halk olarak bastırılmayacağız, halk olarak pes etmeyeceğiz. İnanıyorum ki zafer bizim olacak. Kazandığımızda Kırmızı ve Mavi eyaletler olmayacak, Amerika Birleşik Devletleri olacak."
TRUMP'IN EKİBİ MICHIGAN'DAKİ SAYIMIN DURDURULMASI İÇİN DAVA AÇTI
Donald Trump'ın seçim kampanya ekibi, seçim yarışının kafa kafaya sürdüğü Michigan eyaletinde, oy pusulalarının sayım işlemlerini gözlemlemek için kendilerine erişim sağlanmadığını gerekçe göstererek oy sayım işlemlerinin durdurulması için eyalet mahkemesinde dava açtıklarını duyurdu.
Trump'ın kampanya menajeri Bill Stepien, birçok oy sayım merkezine gözlem için yaptıkları talebin reddedildiğini söyleyerek "Michigan'daki eyalet mahkemesinde, bize oy sayımı için gözlem için gerekli erişim verilene kadar oy sayım işlemlerinin durdurulması için dava açtık. Aynı zamanda halihazırda açılmış ve sayılmış oy pusulalarının da yeniden gözden geçirilmesini talep ediyoruz" ifadelerini kullandı.
BIDEN VE TRUMP'TAN KARŞILIKLI AÇIKLAMALAR
Michigan'daki oylama sonuçlarındaki değişimin ardından ABD Başkanı ve Cumhuriyetçi başkan adayı Donald Trump, dün akşam birçok önemli eyalette öndeyken, "sürpriz oy yığınlarıyla" bu üstünlüğünün "sihirli bir şekilde kaybolduğunu" yazdı.
Twitter üzerinden paylaşımda bulunan Trump, "Dünya akşam birçok anahtar eyalette öndeydim, çoğunda bu üstünlük çok belirgindi. Bu eyaletlerin çoğu Demokratların kontrolündeydi. Sonra teker teker sürpriz oy yığınlarının sayılmasıyla bu üstünlük sihirli bir şekilde kayboldu. ÇOK İLGİNÇ. Bu arada anketçiler tarihi şekilde yanıldı" ifadelerini kullandı.
Trump ikinci paylaşımında da, "Nasıl oluyor da posta yoluyla gönderilen oy yığınlarını saydıkları zaman oylar yıkıcı şekilde onlardan yana oluyor?" diye sordu
Trump, sabah saatlerinde yaptığı açıklamalarda da Demokratların hile yaptığını iddia etmiş ve seçimleri kazandığını ileri sürmüştü.
Twitter, Donald Trump'ın, "Oylarım sihirli bir şekilde kayboluyor" açıklamasına "yanıltıcı olabilir" etiketi koydu.
Joe Biden, eşi Jill Biden ile birlikte Delaware, Wilmington’daki Chase Center'da kısa bir konuşma yaptı. Joe Biden, “Bulunduğumuz noktadan memnunuz. Bu seçimi kazanma yolunda olduğumuzu biliyorum" dedi.
Biden'ın hemen ardından açıklama yapan Trump ise, "Çok açık ara öndeyiz ama seçimi çalmaya çalışıyorlar. Bunu yapmalarına izin vermeyeceğiz. Sandıklar kapandıktan sonra oy kullanılamaz. Bu gece açıklama yapacağım. Büyük bir galibiyet" dedi.
Trump ayrıca, Beyaz Saray'da açıklamalarda bulundu. Trump, “Büyük bir kutlamaya hazırlanıyorduk, bir anda durduruldu. Dışarı çıkıp kutlama yapmaya hazırlanıyorduk. Böyle bir oy, böyle bir başarı. Bu ülkenin vatandaşları rekor sayıda katılım gösterdi. Beklemediğimiz eyaletlerde zafer kazandık. Biz seçimi kazandık, oylamanın durmasını istiyoruz, Yüksek Mahkeme'ye gidiyoruz” dedi.
Biden kampanyası yöneticisi Jen O'Malley Dillon ise yayımladığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
"Başkan'ın açıklamasındaki oy sayımını durdurma çabası çok çirkin, eşi benzeri görülmemiş ve hatalıydı. Çok çirkindi çünkü bu ABD vatandaşlarının demokratik haklarını ellerinden almak için bir çabaydı. Oy sayımı durmayacak."
'GECE BOLCA İÇKİ İÇİLDİ'
BBC Beyaz Saray Muhabiri Tara McKelvey, Beyaz Saray’da seçim gecesi yaşananları kaleme aldı.
McKelvey, izlenim yazısında, “Beyaz Saray görevlileri ve Donald Trump'ın seçim kampanyasında çalışanlar gecenin çoğunu orada geçirdi. Başkanlarının geleceği tehlikedeydi ve yapabilecekleri tek şey beklemek ve içki içmekti. Bolca...” ifadelerini kullandı.
Yazının devamı ise şöyle:
"Salı sabahı Beyaz Saray'da çalışan kadınlar işe kutlama kıyafetleriyle gelmişti: Cumhuriyetçi kırmızısı süveterler, etekler ve toplu ayakkabılarla, adı konulmamış bir kıyafet kuralına uyuyor gibi gözüküyorlardı.
Gün boyunca seçimi takip ettiler ve neler olacağını kavramaya çalıştılar.
Bir saatten sonra Trump Florida'da Demokrat rakibi Biden'ın önüne geçti. Ortam şenlendi. Beyaz Saray Basın Sözcüsü Kayleigh McEnany'nin masası şarap şişeleri ve cips paketleriyle doldu.
Fakat heyecan ve stres bitmemişti. Bir görevli şarabın ardından biraya geçerken partinin havası inişe geçti.
Beyaz Saray çalışanları gergin olmalarına rağmen güçlü ve özgüvenli gözükmeye çalışıyordu.
İçlerinden biri "Çok iyi hissediyoruz" dedi ve Florida'daki sayımlarda Trump'ın öne geçmesinin kendilerine iyimserlik aşıladığını söyledi.
Temkinli bir şekilde gülümsedi.
Oda Samimi Kaşmir adlı pembe, kokulu bir mumun rayihasına bürünmüştü.
Arkasında, yüksek sesle son dakika gelişmelerini duyuran bir TV açıktı.
Haber sunucusu "sosyalist anarşiye" karşı uyarıyordu. Demokratların kazanması durumunda bunun olacağını düşünüyorlardı.
Yandaki bir odada, bir görevli diğerinin omzunu tutarak onu sakinleştirmeye çalışıyordu.
Binanın bir diğer tarafında ise başkanın zafer partisi devam ediyordu. Yıldızların gözüktüğü açık bir havada, çoğu kırmızı kıyafetler giymiş yüzlerce davetli kutlamaya gelmişti.
Bu kutlama aynı zamanda bir geleneği sonlandırdı. ABD başkanlarının seçim gecesi Beyaz Saray'da kutlama yapmasını yasaklayan bir yasa olmasa da bugüne kadar hiçbir başkan böyle bir etkinlik yapmamıştı.
Trump'ın öncülleri, hangi partiden olursa olsun, ülkeyi yönetme işleri ile seçim kampanyası işlerini olabildiğince ayrı yürütmek istiyordu. Fakat bu ikisi arasındaki çizginin bulanıklaştığı zamanlar da oluyordu.
Ronald Reagan ve Barack Obama, kampanyalarında arka plan olarak Beyaz Saray'daki odaları kullansa da kampanyalarıyla görevlerini ayrıştırma çabası içindelerdi.
Trump'ın Beyaz Sarayı'nda ise bu ayrım ortadan kalktı.
Kutlama için bu mekanın tercih edilmesi pek çok kişi tarafından eleştirildi.
1996'da Beyaz Saray'da ulusal güvenlik bütçeleri alanında kıdemli bir yönetici olan American Üniversitesi Profesörü Gordon Adams da onlardan biri.
Kendisi, o yılki seçim gecesini Bill Clinton ile Arkansas'ta geçirmiş.
Gecenin ilerleyen saatlerinde diğer görevlilerle birlikte Washinton'a uçup gece de otobüsle Beyaz Saray'a geçmişler.
Profesör Gordon Adams, "Ortam aşırı sessizdi. Kutlama yapan kimse yoktu" diyor.
Adams, Trump'ın kutlaması hakkında ise "Acınası" yorumunda bulunuyor.
Gece Beyaz Saray'da yapılan parti, Trump'ın sonlandırdığı geleneklerden yalnızca biriydi.
Kampanya görevlileri Beyaz Saray'daki Eisenhower Yönetim Ofisi Binası'nda kurdukları "operasyon odasında" çalışıyordu.
Buna karşı çıkanlar, bu tür siyasi aktivitelerin Beyaz Saray sınırları içerisinde yapılmaması gerektiğini söylüyor.
Eleştirilere yanıt veren Trump'ın kampanya sözcülerinden Tim Murtaugh, bunu engelleyen bir kural olmadığını aktardı ve "Amerikan vergi mükelleflerine maddi bir yük yaratmadık" dedi.
Murtaugh ve başkanın destekçileri, Trump'ın Washington'da gidişatı değiştirip gelenekleri yıkmasından memnun. Seçimi kazanmayı başarırsa, bunda sıra dışı yaklaşımının da etkisi olacak.
Partide sahneye çıkan be konuşan Trump, yanlış bir iddiada bulunarak seçimi kazandığını öne sürdü.
Bunun üzerine odada tezahürat yapıldı.
Oysa sandıklarda daha sayılmamış milyonlarca oy var.
Televizyon ekranlarındaki yorumcular, Trump'ın bu iddiasıyla afalladı.
Trump'ın orada yaptığı konuşma, eşi benzeri görülmemiş bir seçim gecesine rahatsız edici bir nokta koydu.
Tıpkı başkanın kendisi gibi bir geceydi: Şok edici sürprizlerle dolu."