ABD Senatosu'ndan skandal 'soykırım' kararı!
ABD Senatosu 'Sözde Ermeni soykırımı' tasarısını kabul etti. Çavuşoğlu, ‘Tarihi siyasi amaçlar için kullananlar gerçeklerle yüzleşmek istemeyen korkaklardır’ dedi.
ABD Senatosu, 1915 Ermeni olaylarını "soykırım" olarak tanıyan karar tasarısını kabul etti.
Demokrat New Jersey Senatörü Bob Menendez ve Cumhuriyetçi Texas Senatörü Ted Cruz tarafından sunulan söz konusu tasarı bugün oylandı.
Tasarıya ilişkin Senato Genel Kurulunda yapılan oturumda, kurulda hazır bulunan senatörlerden oylamaya karşı çıkan olmadı.
Senatonun bu konudaki görüşünü yansıtan bir düzenleme olan karar tasarısının, yasal olarak herhangi bir bağlayıcılığı bulunmuyor.
Daha önce Beyaz Saray'ın da devreye girmesiyle Cumhuriyetçi senatörler Lindsey Graham ve ardından David Perdue, tasarının oylanmasını engellemişti.
29 Ekim'de Temsilciler Meclisi Genel Kurulunda yapılan oylamada da 11 "hayır" oyuna karşılık, 405 "evet" oyu ile 1915 olaylarını "soykırım" olarak tanıyan bir karar tasarısı kabul edilmişti.
‘GERÇEKLERLE YÜZLEŞMEK İSTEMEYEN KORKAKLARDIR’
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD Senatosu'nun söz konusu karar tasarısını kabul etmesini Twitter'dan değerlendirdi.
Bakan Çavuşoğlu mesajında, "ABD Senatosu'nun kararı siyasi bir gösteriden ibarettir. Hukuki bağlayıcılığı ve geçerliliği yoktur. Tarihi siyasi amaçlar için kullananlar gerçeklerle yüzleşmek istemeyen korkaklardır." değerlendirmesinde bulundu.
‘TAHRİPKAR BİR TEŞEBBÜS’
Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, "ABD Senatosunun 1915 olaylarıyla ilgili 12 Aralık 2019 tarihli kararı her türlü tarih bilincinden ve hukuki temelden yoksundur." ifadeleri yer aldı.
Söz konusu kararın bağlayıcılığının ve geçerliliğinin bulunmadığı vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Senatonun bu kararı, tarihin nasıl siyasileştirilebileceğinin utanç verici örneklerindendir. Ancak, tarihi siyasi amaçları için kullananlar gerçekleri göz ardı ederek hedeflerine asla ulaşamayacaktır. Bu karar, aynı zamanda Türkiye-ABD ilişkilerinin geliştirilmesi yönündeki çabaları da sekteye uğratmayı hedefleyen tahripkar bir teşebbüstür."
Açıklamada, Türkiye'nin bölgesindeki hayati çıkarlarını korumak için verdiği mücadelenin, bu tür haksız ve izansız kararlardan etkilenmeden kararlılıkla devam ettirileceğinin altı çizildi.