ABD Suriye’nin öz kaynaklarını ‘PKK devletçiği’ için kullanıyor

ABD, Suriye’deki petrol ve tarımsal ürünleri kurmaya çalıştığı ‘PKK devletçiği’ için kullanıyor.

Em. Tuğg. Fahri Erenel bu durumun önüne geçilmesi için Türkiye ve Suriye’nin birlikte hareket etmesi gerektiğini söyledi. Terör ve Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar da Esad’la iş birliği yapmamanın PKK/PYD’ye yaradığını belirtti.

IŞİD bahanesiyle Suriye’nin doğusuna yerleşen ABD, Suriye’nin öz varlığı olan petrol kuyularını denetim altına alarak çıkarılan petrolü kurmaya çalıştığı ‘PKK devletçiği’nin finansmanı için kullanıyor. ABD’nin ne kadar petrol çıkarıp PKK/PYD’ye kaynak olarak aktardığı bilinmiyor. Ancak miktarın yüz milyonlarca dolar olduğundan söz ediliyor. ABD’nin “PKK devletçiği” için gasp ettiği diğer ana ürünler ise başta hububat olmak üzere bölgede yetiştirilen ve geçmişte Suriye’nin tamamının ihtiyacının önemli bölümünü karşılayan diğer tarım ürünleri...

‘ABD’NİN AMACI PKK’YI DEVLET YAPMAK’

ABD’nin Suriye’nin öz varlıklarına el koymasını Aydınlık’a değerlendiren İstinye Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü, Doç. Dr. Em. Tuğgeneral Fahri Erenel, ABD’nin amacının PKK/YPG’yi kendi ayakları üzerinde durabilir bir devlete çevirmek olduğunu ifade etti. ABD’nin de bölgedeki giderlerinin bir bölümünü bu yağmadan sağladığını kaydeden Erenel, “Suriye halkının meşru kaynakları gayrimeşru yöntemlerle hiç ediliyor.” dedi.

Suriye’de bölünme tablosunu ortadan kaldırabilecek tek senaryonun Türkiye-Suriye iş birliği olduğuna işaret eden Erenel, “Düzenli gelir devletin unsurlarındandır. ABD, petrol işletimini PKK/YPG’ye yaptırarak hem terörü devletleştiriyor hem de ulusal bütçesi üzerindeki yükü hafifletiyor. Suriye’nin bütünlüğü ortadan kalkmış durumda. Fırat’ın doğusunda fiili bir devlet var. Suriye halkının kaynaklarıyla finanse ediliyor. Petrol el altından spot piyasadan satılıyor. Suriye’nin pek çok kaynağı PKK/YPG’nin elinde kalan bölgede. Bu süreç çözülmezse mecburiyetler sebebiyle Suriye, PKK/YPG’yi kabul etmek zorunda kalabilir.” diye konuştu.

‘İDLİB’DE ANLAŞALIM ESAD DA OPERASYON YAPSIN’

PKK/YPG’nin gücünün büyük bölümünü Türkiye’nin karşısında tuttuğunu belirten Erenel, terör örgütünün doğudaki askeri varlığının zayıf olduğunu, esas olarak ABD’ye güvendiğini bildirdi. Erenel, Türkiye’yi Esad’la anlaşmaya çağırarak şunları söyledi:

“Türkiye İdlib’i Fırat’ın doğusu için bir avantaj olarak kullanabilir. Bu da Esad ile anlaşmakla mümkün. Çünkü Esad rejimi, Türkiye İdlib’de olduğu için Fırat’ın doğusuyla ilgilenemiyor. Her iki noktaya birden bakabilecek bir gücü yok. Bu da ABD’nin ve YPG’nin orada rahat iş yürütmesine neden oluyor. İdlib karmaşası ABD’nin işine geliyor. Türkiye, terörist yapıları ve göç dalgasını engellemek amacıyla haklı gerekçelerle İdlib’de. Ama bunu Suriye rejimiyle iş birliği içinde yapmalıyız. Esad güçleri İdlib’de rahat ederse orayı temizleyebilir. Esad Fırat’ın doğusuna giderken biz de batısındaki alanları birleştirebiliriz. Zaten birtakım görüşmeler var. Adana Mutabakatı’nı da tam anlamıyla uygulamaya koyarak bu süreci iyi değerlendirebiliriz.”

AĞAR: KOŞULLAR ESAD’LA İŞ BİRLİĞİNİ GEREKLİ KILIYOR

Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Görevlisi, Terör ve Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar da petrolün aynı zamanda terör örgütünün gelirlerinin meşrulaştırılmasında kullanıldığını vurguladı. Terör örgütünün asıl kazancının uyuşturucu, insan ve silah kaçakçılığı ile haraç gibi hukuk dışı faaliyetlerden sağlandığını belirten Ağar, bu durumun önlenmesi gerektiğini bildirdi.

Türkiye’yi kritik bir yılın beklediğini kaydeden Ağar, şu görüşleri dile getirdi:

“Türkiye yaşamış olduğu ekonomik hassasiyetler nedeniyle jeopolitik mücadelesini terk etmemeli. Bu mesele Esad rejimi için son derece önemli bir konu. Çünkü bu petrol onların hakkı, öz kaynağı ve Suriye’nin buna çok ihtiyacı var. Rusya üzerinden yapılan PKK/YPG ile Esad rejimi arasındaki müzakere konularının en başında bu geliyor. Esad petrollerini istiyor, PKK/YPG ve ABD de bunu kabul etmiyor. Sadece ekonomik değeri değil, jeopolitik değeri de var. Savaşın kendine özgü kirli karakteri nedeniyle bu petrol paylaşılıyor. Bu silahı elinde tuttuğu sürece PKK/YPG’nin eli güçlü olacaktır. Ayrıca bereketli toprakların yaklaşık yüzde 80’i de PKK/YPG’nin elinde. Bu noktada Esad rejimi ile Türkiye’nin yakınlaşması büyük bir değer taşıyor. Bugüne kadar yakınlaşamadılar. Yakınlaşmalar manipüle edildi. Yakınlaşamamayı en iyi PKK/YPG kullandı. DEAŞ’ın işine de yaradı. Coğrafya ve şartlar yakınlaşmayı kesinlikle gerekli kılıyor.”

PKK/YPG’nin Türkiye için tehdit olduğunu bu nedenle bir an önce Suriye Hükümeti ile masaya oturulmasını isteyen Ağar, çok kritik ve tehlikeli bir dönemin içinde olduğumuzu ve buna uygun adımlar atmamızı istedi.

EL FETİH ESAD'I ZİYARET EDECEK

Filistin'de Batı Şeria'yı yöneten El Fetih'ten temsilciler, Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad'ı ziyaret etmeye hazırlanıyor.

El Fetih'in üst düzey bir yetkilisinin aktardığı bilgiye göre, El Fetih temsilcileri Suriye'ye giderek başkent Şam'da Beşar Esad ile bir araya gelecek.

Görüşmenin tarihine dair bilgi ise verilmedi.

Esad'i ziyaret edecek heyette El Fetih'in Merkez Komitesi'nin Genel Sekreteri Cibril Recub ve Uluslararası İlişkiler Sorumlusu Revhi Fettuh'un yer alması bekleniyor.

Şam ziyareti sırasında El Fetih'in, İran destekli Filistin İslami Cihad Hareketi ile de temaslarda bulunması bekleniyor.

Batı Şeria'yı 2006'dan bu yana idare eden El Fetih, aynı zamanda Arap dünyasında Suriye Hükümeti ile 2011'den bu yana olumlu ilişkilere sahip olan yönetimlerden biri konumundaydı.

Sonraki Haber