Zayiat raporu geldi: ABD usulü ateşkes sınıfta kaldı

Gazze'deki ateşkes tiyatrosu Lübnan'da da uygulamaya sokuldu. ABD iyi, İsrail kötü polis rolüne soyundu. Tel Aviv'in uçuk talepleri, Hizbullah ile Beyrut'u masadan uzaklaştırıyor. Netanyahu düşmanın gücünü kabullendiği konuşmasında ateşkes için 'henüz erken' derken, iç cephede ölümler artıyor

Lübnan'daki Direniş Operasyon Odası perşembe akşamı İsrail'in kara harekatındaki zayiatını güncelledi. Taze verilere göre 23 Eylül'den perşembe gününe kadar işgal güçlerinden 95 subay ve asker öldürüldü.

900'den fazla asker yaralandı. İsrail savunma sanayinin gururu 42 Merkava tankı imha edildi. Bunlara dört askeri buldozer, iki Hummer aracı, bir zırhlı araç ve bir zırhlı personel taşıyıcı da eklendi. Son teknoloji iki Hürmüz 900 ve üç Hürmüz 450 tip İHA düşürüldü.

Raporda, bu sayılara sınırın diğer tarafındaki askeri üsler, kışlalar ve yerleşim yerlerindeki kayıpların dahil olmadığı vurgulandı. Operasyon Odası cephedeki çatışmaların beş eksen boyunca sürdüğünü kaydetti.

KUZEYDE ÖLÜMCÜL GÜN

İsrail'in kuzeyi ise 7 Ekim 2023'ten beri yaşanan en ölümcül günlerden birine tanıklık etti. Perşembe günü Metula yerleşimi ve Hayfa yakınlarını hedef alan roket saldırılarında dördü Tayland vatandaşı olmak üzere dokuz kişi öldü.

Metula Yerleşim Konseyi Başkanı David Azoulay, Tel Aviv'i "durumu normalleştiremediği" için eleştirdi.

Bunun, kuzeyi Hizbullah'tan koruyamadığı gerekçesiyle hükümeti eleştiren bölgedeki yerel yetkililerin ortak düşüncesi olduğunu da söylemek gerekir. Nitekim Tel Aviv, Lübnan harekatını tahliye edilen yüz bini aşkın yerleşimciyi geri döndürmek ve bölgede güvenliği sağlamak amacıyla düzenlediğini duyurmuştu.

İsrail perşembe gününden cuma sabahına kadar Beyrut'un güney banliyösünü hedef alan yaklaşık 14 şiddetli baskın düzenledi. Saldırılar, yangınların yanı sıra onlarca binanın yerle bir edilmesine ve büyük yıkıma neden olurken Lübnan ajansları ölü ve yaralı sayısı paylaşmadı.

Perşembe günü son 24 saatte aralarında çocuk ve kadınların da bulunduğu 45 kişinin yaşamını yitirdiği kaydedilmişti. İsrail'in Eylül ayından beri düzenlediği hava saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısı 2 bin 865 oldu.

ÖNERİ SINIFTA KALDI

Wall Street Journal'a konuşan Arap ve Lübnanlı yetkililer, Hizbullah ve Beyrut hükümetinin güney Lübnan'da 60 günlük ateşkes için yapılan ateşkes teklifini kabul etmediğini söyledi. Mevcut teklifin İsrail'e çok fazla özgürlük verdiğinin altını çizdi.

Katar gazetesi el-Arabi el-Cedid'e konuşan bir kaynak ise şunları söyledi:

“Direniş şu anda güçlü bir konumda ve düşman bunu bilmeli. Üst düzey liderler suikasta uğradığında gerilemeler yaşandığı doğru ama direniş güçlü bir şekilde sahaya döndü ve askeri operasyonlarını arttırdı. Şu anda sahada başarılar elde ediyor ve işgal ordusu saflarına büyük kayıplar verdiriyor. Yapısı hala sağlam, Naim Kasım da partinin Genel Sekreteri olarak seçildi.”

Lübnan Başbakanı Necip Mikati, Beyaz Saray'ın Orta Doğu Temsilcisi Amos Hochstein perşembe günü kendisine, "İsrail'de ateşkes sağlanmasına yönelik çözüm arayışında bulunacağını ve 1701 sayılı kararın tam olarak uygulanması için yolların aranacağını" bildirdiğini söyledi.

Mikati sözlerine şu şekilde devam etti: "Kendisinden İsrail'deki temaslarının sonuçlarını öğrenmeyi bekliyoruz ancak İsrail'in devam eden tırmanışı, tavırları ve tehditleri, en azından yakın gelecekte iyimser bir tablo sunmuyor."

TALEPLER BOL KEPÇE

İsrail sadece Hizbullah'ın silahsızlandırılmasını ve Litani Nehri'nin kuzeyine çekilmesini değil ayrıca Lübnan hava sahasına sınırsız erişim ve gerekli gördüğünde kara operasyonu yapabilmeyi de talep ediyor.

Amerikan tarafı, Gazze ateşkes görüşmelerinde de yaptığı gibi sanki olumlu bir hava varmış izlenimi yaratmaya çalışıyor.

Oysa Tel Aviv masaya getirdiği tüm bu lehte koşullara rağmen henüz ateşkese istekli görünmüyor. İsrailli yetkililer, Beyaz Saray Orta Doğu Temsilcisi Amos Hochstein'ın aksine ABD seçimlerinden önce mutabakata varılması imkansız olarak görüyor.

Ayrıca bir müzakere olacaksa bunun çatışmalar sürerken yapılmasında da ısrarcılar. Bu da Hizbullah'ın reddettiği bir başka husus.

'HALA FIRTINANIN İÇİNDEYİZ'

Binyamin Netanyahu perşembe akşamı bir askeri üste yaptığı konuşmada askerlere, "Lübnan'da erken bir çözüme varılması yönünde baskı var ve gerçeklik bunun aksini kanıtladı. Savaşın sonu için bir tarih belirlemiyorum ancak zafer için net hedefler koyuyorum." dedi. Netanyahu sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ahtapotun kollarına vurduk ve İran'ın kafasına da vurduk. Bölgenin yüzünü değiştiriyoruz fakat açık olmak gerekirse hala fırtınanın içindeyiz ve önümüzde hala büyük zorluklar var. Düşmanlarımızı hiç hafife almıyorum."

Sonraki Haber