'Akil Adamlar' bu kez Taksim’de ortaya çıktı

Aralarında Ahmet Telli, Oya Baydar, Tunç Soyer, Murathan Mungan, Murat Karayalçın, Eşber Yağmurdereli gibi isimlerin olduğu bir grup, yeni açılım sürecinin başlamasını talep etti.

ABD ve Batı destekli terör örgütlerinin Suriye’de Beşar Esad yönetimine son vermesinin ve İsrail ordusunun Şam’a doğru ilerlemesinin ardından Türkiye’de de terörle mücadele ve üniter devlet hedef alınmaya başlandı.

Türkiye’de yeni anayasa ve çözüm süreci tartışmaları devam ediyor. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “Öcalan” çıkışının ardından Suriye’de yaşananlar “barış süreci” tartışmalarını gündeme getirdi. ABD ve İsrail’in namlularını Türkiye’ye çevirdiği koşullarda bir grup sözde aydın, ‘silahların susması’ çağrısı yaptı.

BÖLÜCÜLERLE CHP’LİLER KOL KOLA

İstanbul’da Taksim Hill Otel’de bir grup aydın sözde yeni bir barış sürecinin başlaması için çağrı yaptı. Açıklama yapanlar arasında Atatürk’e “kefere” diyerek hakaret eden Mehmet Bekaroğlu, TSK’ya çeşitli iftiralar atan Şebnem Korur Fincancı, eski “akil adamlar” heyetinden Baskın Oran gibi isimler yer aldı. Ortak metni ise Rıza Türmen okudu. Metne imza atanlar arasında CHP’li Tunç Soyer ve eski genel başkanlardan Murat Karayalçın’ın da olması dikkat çekti.

Açıklamada, terör örgütüyle bağı olan belediye başkanlarının anayasa ve hukuk gereği görevden alınması eleştirildi. Ayrıca barışçı gösterilere polis şiddetiyle karşılık verildiği öne sürüldü. Açıklamada, “Kürt sorununu şiddet yoluyla çözmeye çalışmak şiddet siyasetinin değişik yönleri.” ifadeleri kullanıldı.

ÜNİTER DEVLET DEMOKRASİYİ BOĞUYORMUŞ

Türkiye’de Kürt sorununun olduğunu iddia eden grup, Türkiye’yi barışçı bir siyaset izlememekle suçladı.

Hazırlanan metinde, “Kürt sorununun barışçı yollardan çözümü toplumsal ve siyasal barışın vazgeçilmez bir öğesidir. Barışın silahla sağlanamayacağına inanıyoruz. Suriye’de savaş ve çatışma ortamı ile Kürt sorunu konusunda Türkiye, bölgedeki bütün halkların yararına olacak barışçı bir siyaset izlemediği sürece Türkiye’de Kürt sorunuyla ilgili gerçek bir barışın sağlanması da güçtür.” denildi.

Üniter devletin demokrasiye zarar verdiği iddiasının yer aldığı metinde “Kürtlerin hakları ancak Türkiye’de yaşayan her bireyin temel hak ve özgürlüklerinin hukuk devletiyle güvence altına alınmasıyla korunabilir. Katılımcı bir demokrasi ancak yerel yönetimleri boğan katı merkeziyetçiliğin gevşetilmesiyle sağlanabilir. Eşit yurttaşlık ancak bütün kimliklere saygı gösteren çoğulcu bir demokrasiyle gerçekleşebilir.” sözlerine yer verildi.

YENİ BARIŞ SÜRECİ TALEBİ

Uluslararası kararlara atıf yapılan açıklamada, Türkiye’nin Kürt kökenli vatandaşları “düşman” olarak gördüğü öne sürüldü.

Açıklama metninde, “10 Aralık 2010 tarihinde İspanya’nın Santiago de Compostela kentinde düzenlenen Barış İçinde Yaşama Hakkı Kongresi’nde kabul edilen bildiride bireylerin, grupların, halkların adil, sürdürebilir, kalıcı barış içinde yaşama hakkına sahip olduğu belirtilmekte ve bu hakkın sağlanması ve korunması sorumluluğunun devlete ait olduğunun altı çizilmektedir.

Bildiride ayrıca halkların ve bireylerin devlet tarafından ‘düşman olarak görülmeme hakkı’ndan söz edilmekte.” sözleri kullanıldı.

Hükûmete çağrı yapılan açıklamada yeni bir “barış” sürecinin başlatılması talep edildi.

Metne imza atan isimler ise şöyle: Ahmet Telli, Ali Bayramoğlu, Ali Haydar Konca, Ahmet Faruk Ünsal, Akın Birdal, Ayşe Erzan, Ayşegül Devecioğlu, Baskın Oran, Berrin Sönmez, Binnaz Toprak, Cengiz Arın, Cihangir İslam, Coşkun Üsterci, Eşber Yağmurdereli, Esra Mungan, Erdoğan Aydın, Fatma Bostan Ünsal, Fatma Gök, Filiz Kerestecioğlu, Fikret Başkaya, Gençay Gürsoy, Hacer Ansal, Levent Köker, Mehmet Bekaroğlu, Melek Taylan Ulagay, Murat Karayalçın, Murathan Mungan, Necmiye Alpay, Nesrin Nas, Nurten Ertuğrul, Orhan Alkaya, Orhan Gazi Ertekin, Orhan Silier, Oya Baydar, Pakrat Estukyan, Rıza Türmen, Şebnem Korur Fincancı, Şebnem Oğuz, Tunç Soyer, Ümit Biçer, Ziya Halis.