ABD’de borç krizi: Foreign Affairs: Temerrüde düşersek hakimiyetimizi kaybederiz

ABD’de gündem borç tavanının yükseltilmesi. ABD Temsilciler Meclisi Başkanı McCarthy, ABD Başkanı Joe Biden'ı kendisiyle borç tavanını görüşmeye davet etti. McCarthy geçen hafta 4,5 trilyon dolarlık harcama kesintisini 31,4 trilyon dolarlık ABD borç limitinde 1,5 trilyon dolarlık artışla eşleştirecek bir plan sundu.

Biden ve Demokratların kontrolündeki Senato'nun bu öneriyi reddetmesi muhtemel, ancak McCarthy bunu önümüzdeki haftalarda iki parti arasında yapılacak müzakereler için bir temel olarak nitelendirdi. Borç tavanının yükseltilememesi ABD'nin mali yükümlülüklerini yerine getirememesine yol açarak küresel ekonomiye etki edeceği belirtiliyor.

Dış İlişkiler Konseyi’nin (CFR) yayın organı olan Foreign Affairs’te çıkan bir makalede ise “anlaşmazlık sonucu oluşabilecek bir temerrüdün ABD hegemonyasını olumsuz etkileyeceği” değerlendirmesi yapıldı

SON ON YILIN EN YÜKSEK SEVİYESİNDE

Piyasalar, ABD borcunu sigortalamanın maliyetinin son on yılın en yüksek seviyesine ulaşması ve finans uzmanlarının artan temerrüt riskine ilişkin endişelerini dile getirmesiyle, şimdiden açmaza ilişkin endişe işaretleri göstermeye başladı.

Cumhuriyetçiler Temsilciler Meclisi'nde dar bir çoğunluğa sahip ancak McCarthy tasarısını meclisten geçirmek için yeterli oyu alacağından emin olduğunu söyledi.

McCarthy pazar günü Fox News'e verdiği bir mülakatta "Kongremizde Biden'ın pervasız harcamalarını onaylayacak birini hayal bile edemiyorum." dedi. McCarthy Twitter hesabından "Amerika'daki diğer tüm haneler gibi Washington da daha fazla harcamak istiyorsa, başka bir yerden daha fazla tasarruf etmesi gerekir. Bu tartışmalı bir konu değil, sağduyulu bir konu. Başkanı ciddiyete ve masada Cumhuriyetçilere katılmaya davet ediyorum." ifadelerini kullandı.

Demokrat Senatörler Amy Klobuchar ve Dick Durbin de pazar günü Biden ve McCarthy arasında müzakere çağrısında bulundu ancak McCarthy'nin önerisinin borç tavanından ziyade bütçe tartışmaları için daha uygun olduğunu söyledi. Durbin, "Görüşme devam etmeli ama bütçe tasarısı, ödenek süreci ve eğer gündemin bir parçasıysa yetki reformu üzerine olmalı. Bunların hepsi borç tavanı meselesinden ayrı olmalıdır. Temerrüde düşmeyin, temerrütten kaçının." ifadelerini kullandı.

‘ABD TARİHİNDE İLK DEFA TEMERRÜDE DÜŞECEK’

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü, Uluslararası Çalışma Örgütü ve Avrupa Merkez Bankası'nda çalışmış bir ekonomist olan Filippo Gori ise Foreign Affairs’te yazdığı makalede temerrüt riskinin ABD’ye küresel çapta darbe vuracağına işaret etti. Cumhuriyetçiler ve Demokratlar arasında hesaplaşmanın giderek daha acil bir hal aldığını belirten Gori, “ABD bu yılın ocak ayında teknik olarak borç üst sınırına ulaştı ve ABD Hazine Bakanlığı'nın Washington'u sınırlar içinde tutmak için kullandığı araçlar daha fazla işe yaramayacak. Cumhuriyetçiler ve Demokratlar haziran sonuna kadar bir anlaşmaya varamazlarsa, ülke tarihte ilk kez temerrüde düşecek.” değerlendirmesinde bulunuyor.

‘DOLARA GÜVEN AZALACAK YAPTIRIM GÜCÜ BİTECEK’

Gori, temerrüde gidildikten sonra ABD’nin sadece ekonomik olarak değil, dünyadaki gücünün ciddi şekilde etkileneceğine vurgu yapıyor. ABD’nin dolar sayesinde muazzam bir jeopolitik güç elde ettiğini belirten Gori, “Doların yaygın kullanımı aynı zamanda Washington'un etkili yaptırımlar uygulamasını da kolaylaştırıyor, çünkü sadece dolara erişimlerini kısıtlayarak hasımlarının küresel finans sisteminin büyük bölümüyle ilişkisini kesebiliyor. Ancak ciddi bir borç tavanı krizi, dünyanın büyük bir kısmının para birimine güvenmeyi bırakmasına neden olabilir ve uluslararası üstünlüğünün ve onunla birlikte bu ayrıcalıkların sona ermesini hızlandırabilir. Bu, ABD ekonomisini zayıflatan ve ABD'nin uluslararası konumunu zayıflatan, ülkenin kendi yarattığı olağanüstü bir fiyasko olacaktır.” ifadelerini kullanıyor.

Gori son olarak, dünyanın ABD doları ödeme sistemine bağımlı olmasını, Washington'un tek taraflı olarak diğer devletlere yaptırım uygulamasına ve bunun da büyük ekonomik etkilere yol açmasına imkan verdiğini söyleyerek, “Ancak ülkeler kolayca başka para birimleriyle işlem yapabilirlerse, Washington artık düşmanlarını tek başına etkili bir şekilde cezalandıramayacaktır.” değerlendirmesinde bulunuyor.