ABD’li Senatör Suriye’den çekilme için bastırıyor

Söz konusu oylamanın önümüzdeki hafta yapılabileceği değerlendiriliyor. Senatör Paul, Responsible Statecraft’a yaptığı açıklamada, “900 ABD askeri, hayati çıkarlarımız söz konusu değilken, ortada herhangi bir zafer tanımı yokken, bölgeden çıkış stratejisi oluşturulmamışken ve Kongre’nin onları gönderme yetkisi dahil bulunmazken Suriye’de kalmaya devam ediyor.” dedi.

“Üniformalı genç kadın ve erkeklerimizi sözde bir amaç uğruna savaşmaları ve potansiyel olarak hayatlarını feda etmeleri için Suriye’ye göndereceksek, onların seçilmiş temsilcileri olarak en azından bu işin yararlarını tartışmamız gerekmez mi?” diye soran Paul, tüm temsilcileri Suriye görevinin başarılabilir olup olmadığını tartışmaya ve anayasal görevlerini yerine getirmeye çağırdı. Paul’un önergesi, Kongre savaş yetkisi vermediği takdirde 30 gün içinde askerlerin geri çekilmesini zorunlu kılan Savaş Yetkileri Kararı’na başvuruyor. Eleştirmenler, Suriye operasyonunun 2001 ve 2002 AUMF’leri gibi önceki yetkilendirmelerin kapsamı dışında kaldığını savunuyor.

‘DEAŞ ÇOKTAN MAĞLUP EDİLDİ’

Responsible Statecraft’ta Rand Paul’ün açıklamalarını aktaran Kelley Beaucar Vlahos ise haberine şu değerlendirmelerde devam etti:

“Paul gibi eleştirmenler Suriye operasyonunun 2001 ve 2002 Askeri Güç Kullanma Yetkileri (AUMFs) kapsamında olmadığını söylüyor. Bununla birlikte, Obama’nın 2015’te Suriye’ye asker konuşlandırmasından bu yana ABD ordusu, orada bir dizi devlet ve devlet dışı aktörle fiili savaşa girdi. Şimdi ise bu kuvvetler net bir görev olmaksızın ve Gazze sınırından çok da uzak olmayan bir savaşta zarar görmeye devam ediyor.”

Gazeteci dostu Adam Weinstein’ın da bölgedeki ABD askeri varlığının aşamalı olarak azaltılmasını savunduğunu belirten Vlahos, “Tıpkı bu hafta bu sayfalarda yazan Teksas Üniversitesi Profesörü Jason Brownlee gibi. Brownlee, askerlerin DEAŞ’ı caydırmak ve engellemek için orada bulunduklarına dair sıkça kullanılan gerekçenin artık geçerli olmadığını söylüyor.” diyerek bu kez Profesör Brownlee’nin şu sözlerini aktarıyor:

“DEAŞ çoktan mağlup edilmiştir ve Kararlılık Operasyonu ilk fırsatta sona erdirilmelidir. Ağustos 2021’de Afganistan’dan çekilme, bu zamanında ve ihtiyatlı değişimi yapmak için -beklenmedik olsa da- canlı bir emsal teşkil etmektedir. Bu durum ayrıca İslam Devleti savaşçılarının -ve bu cihatçıların hak iddia ettikleri toprakların- yerel aktörler tarafından idare edilmesinin Amerika’nın rakiplerini güçlendirmeyeceğini, aksine daha çevik bir ABD dış politikasına olanak sağlayabileceğini göstermektedir.”

DAHA ÖNCE DE BENZER GİRİŞİMLER OLDU

Responsible Statecraft haberi, Senatör Rand Paul’un uzun zamandır Suriye’de asker konuşlandırmaya karşı mücadele ettiğini hatırlatarak, bunun da ilk çaba olmadığını, daha önce Temsilciler Meclisi’nde Matt Gaetz’in de Mart 2023’te benzer bir tasarıyı oylatarak 321-103 oyla başarısız olduğunu belirtiyor.

Üstelik “Bu sadece Cumhuriyetçilerin de meselesi değil.” denilen haberde, “Jamaal Bowman da 2021, 2022 ve 2023 yıllarında iki partinin desteğini alan ancak sonuçta başarısız olan yasa tasarıları ve değişiklikleri sunmuştu.” ifadelerine yer veriliyor. Biden yönetiminin sözde caydırıcılık için bölgedeki askeri varlığı artırdığını, ancak bunun gerilimi daha da kötüleştirdiğini söyleyen eleştirmenler de olduğu vurgulanan haberde, “Amerika’yı Yenileme Merkezi’nin Başkan Yardımcısı ve ABD Ordusu Gazisi olan Dan Caldwell, yakın tarihli bir American Conservative makalesinde bu durumu ‘ulusal bir rezalet’ olarak nitelendirdi.” bilgisine yer veriliyor.

66 SALDIRI 62 YARALI

7 Ekim’de başlayan İsrail-Filistin Savaşı’nın ardından Suriye ve Irak’taki ABD üslerine yönelik saldırılar da büyük oranda artmıştı. ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), savaşın başından bu yana Suriye ve Irak’ta ABD askerlerine yönelik toplam 66 saldırı düzenlendiğini ve bunların 32’nin Irak’ta, 34’ünün Suriye’de olduğunu bildirmişti. Açıklamalara göre her iki ülkede en az 62 Amerikalı yaralandı.