‘ABD’nin dümen suyundan gitmeyiz’ demişti: ‘Stratejik özerkliğin’ bedeli: Macron’a ateş püskürdüler

Fransa lideri, Amerika’nın Avrupa’daki tezgahına çomak soktu. Çin ziyaretinde Xi Jinping’le sıcak mesajlar veren Macron, AB’nin bağımsızlığını vurguladı. ABD’ye bağımlılığa karşı çıktı. ‘Stratejik özerkliğimizi kazanamazsak büyük güçlerin vassalı oluruz.’ dedi.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Çin’den ABD’yi kızdıran mesajlarla geri döndü. Ziyaret sırasında Xi Jinping’e güvendiğini söyleyen Macron, Çinli liderle rahat bir iletişim kurduğunu vurguladı. Seyahat dönüşü Politico gazetesine yaptığı açıklamada “Avrupa, Tayvan konusunda ABD’nin peşinden gidemez.” dedi. “Üçüncü süper güç” olabilmek için ABD’ye olan bağımlılığı azaltmaları gerektiğini savundu. Macron’un Avrupa’nın stratejik bağımsızlığına yönelik vurguları Atlantik merkezlerinde sert tepkiyle karşılandı.

‘KRİZİ KÖRÜKLEMEK ÇIKARIMIZA DEĞİL’

Macron, cumartesi günü ABD’li Politico gazetesine verdiği bir mülakatta “Çin’in aşırı tepkisinden kaçınmak gerektiğini” ve “Tayvan’da krizi ivmelendirmenin Avrupa’nın çıkarına olmadığını” söyledi. “Paradoks şu ki, paniğe kapılarak sadece Amerika’nın dümen suyundan gideceğimize inanıyoruz.” diyen Macron, Avrupa’nın yapabileceği “en kötü şeyin” Tayvan sorunu konusunda “ABD gündemini izlemek” olacağını da sözlerine ekledi.

Çin’in Tayvan da dâhil olmak üzere ABD ile çatışmaya odaklanmasının Avrupa’yı “iki blok arasında bir satranç taşı” olarak görmesine neden olup olmadığı sorusuna ise Avrupa’nın kendi hedeflerine odaklanması gerektiği yanıtını verdi.

‘ÜÇÜNCÜ KUTUP DEĞİL VASSAL HALİNE GELİRİZ’

Macron, Avrupa’nın “kendisine ait olmayan krizlerin ortasına düşme riskiyle karşı karşıya olduğu”, bu durumun ise “stratejik özerklik inşa etmesini engelleyen bir tuzak olduğu” uyarısında bulundu. Eğer iki süper güç arasındaki çatışma şiddetlenirse, Avrupa’nın “stratejik özerkliğe kaynak ayırmaya ne zamanı ne de imkânı olacağını” vurgulayan Macron, bunun sonucunda Avrupa’nın “üçüncü bir kutup yerine vasallar (sömürge) haline geleceğini” savundu.

Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ile yaklaşık altı saatlik bir görüşmeden sonra Fransız ordu uçağında Politico muhabirleriyle görüşen Macron, Avrupa’nın “üçüncü süper güç” olmasını hedeflediğini belirtti. Avrupa’da uzun süredir devam eden “stratejik özerklik konusundaki ideolojik savaşı çoktan kazandığını” ileri sürdü.

DOLAR BAĞIMLILIĞINA DA KARŞI

Macron, Avrupa’nın silah ve enerji konusunda ABD’ye bağımlılığının arttığını ve artık Avrupa savunma sanayilerini güçlendirmeye odaklanması gerektiğini savundu. Fransız lider, Avrupa’nın, hem Moskova’nın hem de Pekin’in temel politika hedeflerinden biri olan “ABD dolarının bölge dışılığına” bağımlılığını azaltmasını da savunduğunu söyledi.

Politico gazetesi, Macron’un sözlerinin “Washington’u şoka uğrattığını” söyledi. Ayrıca Macron’un savunduğu “stratejik özerklik” kavramının, Biden’ın müttefikleriyle birlikte Çin ve Rusya’ya karşı verdiği “kurallara dayalı uluslararası düzen” mücadelesiyle çeliştiğini kaydetti.

Çin’in devlete bağlı yayını Global Times, Macron’un açıklamasıyla birlikte “ABD’nin Avrupa’yı Çin’i çevrelemeye ikna etme stratejisinin çıkmaza girdiğini” yazdı.

‘UTANÇ VERİCİ, YÜZ KIZARTICI’

Macron’un bu sözleri ABD’li Kongre üyelerinde adeta öfke nöbeti yarattı. Peş peşe açıklama yapan Amerikalı siyasetçiler, Macron’a sert sözlerle saldırdı. Aynı Suudi Arabistan’ın Rusya’yla birlikte petrol üretimini düşürme kararında olduğu gibi ABD’nin Fransa’yla ilişkilerini gözden geçirmesi çağrıları yapıldı.

l Temsilciler Meclisi Seçilmiş Çin Komitesi Başkanı Mike Gallagher, Fox News kanalına Macron’un açıklamalarının “utanç verici, yüz kızartıcı ve jeopolitik açıdan çok naif” olduğunu söyledi.

l Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Michael McCaul ise Macron’un görüşlerinin “cesaret kırıcı olduğunu çünkü Çin Komünist Partisi’nin Tayvan’a yönelik tehdidinin küresel güç dengesi için giderek büyüyen bir tehlike olduğunu” söyledi.

l Senato Dış İlişkiler Komite Üyesi Todd Young, “Çin Komünist Partisi Batı toplumuna, ekonomik güvenliğimize ve yaşam tarzımıza yönelik en önemli meydan okumadır. Fransa bu tehdit konusunda net olmalıdır.” dedi.

‘FRANSA’YLA İLİŞKİMİZİ GÖZDEN GEÇİRMELİYİZ’

l Kongre Çin Yürütme Komisyonu Başkanı Temsilci Chris Smith, “Fransa demokratik ulusları acımasız bir komünist rejim lehine terk etmeye kararlıysa, Amerika Birleşik Devletleri Fransa’ya karşı duruşunu yeniden değerlendirmelidir.” dedi. Smith, Macron’un açıklamasını “demokratik Tayvan’a ihanet” olarak nitelendirdi.

l Senatör John Cornyn, “Macron ABD’nin Rusya’nın saldırganlığına karşı Avrupa’nın imdadına yetişmesini istiyor ama görünüşe göre Pasifik’teki Çin saldırganlığına karşı tarafsızlık yemini ediyor.” dedi.

l Senatör Marco Rubio ise “Macron tüm Avrupa adına konuşuyorsa ve şu anki pozisyonları Tayvan konusunda ABD ve Çin arasında taraf tutmayacakları yönündeyse belki de siz de Ukrayna sorunuyla kendi başınıza ilgilenin demeliyiz.” şeklinde konuştu.

‘TARİHİN SONU’ DİYEN FUKUYAMA’DAN TEPKİ

ABD’nin liberal düzeninin “tarihin sonu” olduğu safsatasının ideoloğu Francis Fukuyama da Macron’a saldıranlar kervanına katıldı. Financial Times (FT) gazetesinin “Emmanuel Macron’un Tayvan sözleri uluslararası tepkilere yol açtı” başlıklı haberini paylaşan Fukuyama, “Macron, Ukrayna savaşından hiçbir şey öğrenmemiş.” dedi.

Wall Street Journal da Editörler Kurulu imzasıyla yayımladığı başyazıda, Macron’un “yararsız yorumlarının” ABD ve Japonya’nın Batı Pasifik’te Çin’e karşı caydırıcılığını zayıflatacağını ve Avrupa’daki Amerikan taahhütlerini azaltmak isteyen ABD’li politikacıları cesaretlendireceğini söyledi. Gazete, “Eğer Başkan Biden uyanıksa, Bay Macron’u aramalı ve Donald Trump’ı yeniden seçtirmeye çalışıp çalışmadığını sormalı.” diye yazdı.

‘AB MACRON’DAN BÜYÜKTÜR’

Financial Times’ın konuştuğu iki üst düzey AB diplomatı da “Macron’un yorumlarının hem Avrupa’ya hem de Ukrayna’nın ABD ile ilişkilerine zarar vereceğini” ve “AB’nin Pekin’e karşı birleşik bir pozisyon oluşturmasını zorlaştıracağını” söyledi. Diplomatlardan biri “Bu hiç kimse için bir kazanç değil.” dedi ve ekledi: “Xi hariç.”

Bir başka üst düzey AB diplomatı ise “AB Fransa’dan büyüktür ve Macron Birliğin çizgisini belirlemiyor.” dedi.

‘DIŞ POLİTİKA FELAKETİ’

Alman Federal Meclisi’nin Dış İlişkiler Komisyonu Üyesi ve Eski Başkanı Milletvekili Norbert Röttgen, Macron’un Çin gezisini “Xi için bir halkla ilişkiler darbesine, Avrupa için ise bir dış politika felaketine” dönüştürdüğünü söyledi. Röttgen, “ABD ile ortaklıktan ziyade sınır çizerek tanımladığı egemenlik fikriyle, Avrupa’da giderek yalnızlaşıyor.” şeklinde konuştu.

Avrupa Parlamentosu’nun Çin delegasyonuna başkanlık eden AP üyesi Reinhard Butiköfer, Macron’un Çin ziyaretini “tam bir felaket” olarak nitelendirdi.

Litvanya Milletvekili Dovilė Šakalienė, Macron’u “jeopolitik körlük”le ve “AB ve NATO’nun stratejik çıkarlarına aykırı” davranmakla suçladı.

Sonraki Haber