ABD’nin F-35 hamlesi Türkiye’yi harekete geçirdi: TF-X hız kazandı
Türkiye’nin de üreticilerinden olduğu F-35’lerin Türkiye’ye sevkıyatının engellenmesi için ABD Senatosu’na yasa tasarısı sunulması TF-X projesine hız verdi
ABD Kongresi’nde bazı senatörler, F-35’lerin Türkiye’ye teslimatını engellemek için yasa tasarısı sundu. Türkiye’nin ise uzun vadede üretilmesi planlanan Milli Muharip Uçak (TF-X) projesine hız verdiği ve gelecekte oluşabilecek sorunlara karşı kendini hazırladığı ortaya çıktı.
‘TÜRKİYE’NİN KARARLARI ABD ÇIKARLARIYLA ÇATIŞIYOR’
ABD’de aralarında Cumhuriyetçi ve Demokratların bulunduğu bir grup senatör, ABD’li rahip Andrew Craig Brunson’un tutukluluğunun sürmesi nedeniyle Türkiye’ye yeni F-35 savaş uçaklarının sevkıyatını engellemek istiyor. İlgili yasa tasarısı, senatörler James Lankford, Jeanne Shaheen ve Thom Tillis tarafından sunuldu. ABD Senatosu’na sunulan F-35 yaptırımı teklifinin imzacılarından Oklahoma Senatörü James Lankford Twitter’da, “Erdoğan’ın hukukun üstünlüğüne kayıtsızlığının” tehlikeli olduğunu savundu. Lankford, bu nedenle Türk hükümetine hassas teknolojilerin satılmasının son derece riskli olduğunu savundu. Lankford, “Türkiye’nin stratejik kararları maalesef giderek çizgiden çıkıyor ve bazen ABD’nin çıkarlarıyla çatışıyor. Ayrıca Türk hükümeti giderek Rusya’ya yakınlaşıyor ve aynı zamanda Amerikan din adamını politik müzakerelerde piyon olarak kullanmak için onu suçsuz yere cezaevinde tutuyor” ifadelerini kullandı. Senatör Tillis de Türkiye’yi iki ülke arasındaki ilişkileri bozmakla suçladı.
HIZ KAZANACAK
Aydınlık’ın edindiği bilgilere göre Türkiye, ABD’nin ambargo hamlesine karşı gelecekte savunma sanayisini sağlama almak için geliştirmekte olduğu Milli Muharip Uçak (TF-X) projesine hız verdi. Üst mevkilerden verilen kararın ardından henüz proje aşamasında olan TFX’in geliştirme aşamalarının hızlandırılması ve olabilecek en kısa zamanda üretim safhasına geçilmesi hedefleniyor. Kaynaklar bu kararın sadece ABD’nin F-35 hamlesine karşı alınmadığının altını çizerek TF-X’in halihazırda F-35’lerle birlikte TSK’da görev yapabileceğini belirtti. TAI tarafından üretilecek TF-X beşinci nesil savaş uçağının normal şartlarda F-16’ların kullanım süresinin dolacağı 2030 yılında TSK envanterine girmesi planlanıyordu.
Projede son olarak geliştirilecek radar ve diğer elektronik sistemler için imzalar atıldı. 26 Nisan’da Antalya’da TAI ve Aselsan arasından yapılan anlaşmayla birlikte savaş uçağının, milli radar, elektronik harp ve elektro optik sistemleri Aselsan tarafından geliştirilecek.
RUSYA’DAN ORTAKLIK SİNYALİ
Rus devlet savunma sanayi şirketi Rostec’in Uluslararası İşbirliği ve Bölgesel Politikalar Direktörü Kladov, Antalya’da düzenlenen Eurasia Airshow’da Rus haber ajansı RİA Novosti’ye yaptığı açıklamada, Türk havacılık endüstrisinin hızla geliştiğine dikkat çekti. Türkiye’nin Eurasia Airshow kapsamında tanıttığı bazı uçakların üretiminde Rusya’daki bazı fabrikaların kullanılabileceğini anlatan Kladov, “Bu kapsamda teknik birçok detayı analiz ettikten sonra bir teklif hazırlayacağız. Türkiye’nin üretmeyi planladığı uçak için Rus motoru temin edebiliriz” dedi.
Rusya’nın F-35’lerin karşılığı olarak ürettiği SU-57 savaş uçaklarının, Türkiye’nin F-16’lardan sonra ihtiyacı olan beşinci nesil savaş uçağı olmaya aday olabileceği de savunma sanayii kulislerinde konuşuluyor.
‘EN FAZLA BİR YIL ERKENE ÇEKİLEBİLİR’
Emekli Hava Tümgeneral Beyazıt Karataş, konu hakkında yaptığı değerlendirmede projenin başından planlanmış belli aşamaları olduğunu belirterek bunu en fazla bir yıl kadar erkene çekilebileceğini ifade etti. Karataş, “ABD’de Yunan ve Rum lobisi Türkiye’ye F-35 teslimatına ilişkin karşı girişimlerde bulunuyor. 2019’dan itibaren ilk iki uçak teslim edilecek. Program şimdilik planlandığı gibi devam ediyor” ifadelerini kullandı. Karataş şunları söyledi:
“TAI, geçen ay TF-X için mühendis alımı duyurusu yaptı. Bu şu anlama geliyor, projenin yönetim ekibini oluşturuyorlar. Ama bu tür projelerde bir-iki sene geriye çekelim gibi durumlar kolay değildir. Ne kadar hızlandırılırsa hızlandırılsın projenin belirli aşamaları var. En fazla bir yıl öne çekebiliyorsun. Bir projeye başladığında gerekli ekibi de kuruyorsun ona göre projeyi adımlandırıyorsun. Proje yönetimini baştan nasıl kurguladıysan tarihi de ona göre çıkar.”
ABD’YE YÜZDE YÜZ BAĞIMLI YAPAR
Hava Tümgeneral Karataş, “Önümüzdeki dönem içinde buna benzer şantaj uygulamaları sadece F-35’te değil diğer silah sistemlerinde de olacağı için milli projelerin geliştirilmesi, hızlandırılması daha da önem kazanmaktadır” diyerek F-35’lerin arkasında bulunan tehlikeye dikkat çekti:
“F-35’ler performansa dayalı lojistik sisteme göre yönetilecek. Bu şu demek; 30 adet F-35 aldığımızı varsayalım. Diyelim ki 25 adetini faal tutmak istiyorsun bunu üretici firmaya söylemek zorundasın. Üretici firma senin 25 uçağını faal tutmak için kendi lojistik hesaplamasını yapıyor. Sorun şu kendi milli lojistik sisteminin hesaplamasını yapamıyorsun, bunu üretici firmaya devrediyorsun. Bir değer tehlike de otomatik lojistik sistemi adı altında uygulanıyor. Şöyle anlatalım; uçak normal bir şekilde uçarken arıza oluşuyor. Bu daha uçak yere inmeden üretici firmanın bilgisayarlarına düşüyor. İlgili firma arızalı parçayı yola çıkarmaya başlıyor. Kısaca performansa dayalı lojistik sistem ile artık milli bir planlaman olmayacak, otomatik lojistik sistem ile her türlü kontrol ABD’nin eline geçecek. Türkiye F-35 uçaklarıyla yüzde yüz ABD’ye bağımlı konumda olacak. Bu da önümüzdeki dönem içinde Türkiye ve ABD’nin bölgede karşı karşıya geldiği dikkate alındığında önemli sonuçlar doğuracaktır. Buna karşı Türkiye’nin milli projelerinin hızlandırılması gerekir.”