ABD’nin gündemi ‘zorunlu askerlik’

ABD Kara Harp Akademisi'nin Rusya-Ukrayna Savaşı'nın derslerini analiz ettiği raporunda, 'Büyük ölçekli muharebe operasyonlarının asker ihtiyacı, kısmi zorunlu askerliğe geçilmesini gerektirebilir.' denildi

Ukrayna Silahlı Kuvvetleri, ABD Ordusu'nun gelecekteki savaşları daha düşük can kaybı ve ekonomik maliyetle kazanmasına yardımcı olabilecek dersleri, kanla satın almaktadır.”

Bu sözler, ABD Kara Harp Akademisi tarafından hazırlanan “Harekete Geçme Çağrısı: Gelecekteki Güç için Ukrayna'dan Dersler” başlıklı makalede yer alıyor.

Söz konusu makale, ABD Eğitim ve Doktrin Komutanlığı (TRADOC) tarafından Rusya-Ukrayna Savaşı'nı analiz edebilmek adına ABD Kara Harp Akademisi'ne sipariş edilmiş. Bunun üzerine Akademi'de oluşturulan dar bir ekip, Rusya-Ukrayna Savaşı'nı ayrıntılı olarak incelemiş. Ekibin liderliğini ordu stratejisti olarak görev yapan Yarbay Katie Crombe ve savaş çalışmaları konusunda uzman Prof. Dr. John A. Nagl yürütüyor. Hazırladıkları makale, savaştan çıkan dersler ışığında Ordu'ya bir dizi öneride bulunuyor. Aydınlık, dikkat çeken o makaleyi inceledi.

'DÖNÜM NOKTASINDAYIZ'

Makalenin başında, orduların karşı karşıya kaldığı stratejik dönüm noktalarının her zaman çok açık olmadığı belirtiliyor. Andrew S. Grove, dönüm noktasını, ordunun doğasının ince ama derin ve kalıcı bir şekilde değiştiği ve büyüme ya da gerileme yoluna girdiği kesin an olarak tasvir ediyor. Bu noktada, usta ve yaratıcı liderlerin bu seçimi fark ederek değişimi kabullendiği, kurumu da o ana uygun olarak şekillendirdiği belirtiliyor. Ancak katı, tereddütlü veya riskten kaçınan liderler, bu ayrılığı kabullenemeyerek ilgisizliğe ve nihayetinde başarısızlığa yol açıyor.

İşte bu noktada makale, ABD Ordusu'nun Yom Kippur Savaşı'ndan tam 50 yıl sonra, bir kez daha stratejik dönüm noktasıyla karşı karşıya olduğunu ve acilen aksiyon alınması gerektiğini vurguluyor. Makale şöyle devam ediyor:

MOBİL KOMUTAYA GEÇİLMELİ

“50 yıl sonra, Ordu yeni bir stratejik dönüm noktasıyla, ABD Ordusu'nun bir sonraki savaşa hazırlanma şeklini temelden değiştirecek bir seçimle karşı karşıya. Savunma teşkilatı, 20 yıllık kontrgerilla operasyonlarından çıkıp büyük ölçekli muharebe operasyonlarına hazırlanmaya başlarken, Rusya-Ukrayna çatışması da savaşın değişen karakterini keskin şekilde ortaya koyuyor - gelişmiş otonom silah sistemleri, yapay zeka ve ABD'nin İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana deneyimlemediği bir kayıp oranı. “Genelkurmay Başkanı Mark A. Milley, Rusya'nın Şubat 2022'de Ukrayna'yı işgal etmesini, 42 yıllık üniformalı hizmeti boyunca 'Avrupa'nın ve belki de dünyanın barış ve güvenliğine yönelik en büyük tehdit' olarak nitelendirmiştir.

Avrupa'daki çatışma ve yapay zeka ile otonom ve hipersonik silah sistemlerinin kullanımı, savaşın karakterinde ve askeri güçlerin savaşma biçiminde temel değişikliklere işaret etmektedir. Rusya-Ukrayna Savaşı, elektromanyetik iz bırakan komuta merkezlerinin; sensör tabanlı teknolojilere, elektronik harbe ve insansız hava sistemlerine sahip olan veya uydu görüntülerine erişimi bulunan bir düşman karşısında ayakta kalamayacağını açıkça ortaya koymaktadır. Bu, ABD'nin yakın gelecekte savaşmak zorunda kalabileceği neredeyse her devlet ya da devlet dışı aktörü kapsamaktadır. Ordu, elektronik imzayı en aza indirmek için sürekli harekete olanak tanıyan, dağıtık işbirliğine izin veren ve tüm savaş işlevleri arasında senkronize olan komuta ve kontrol sistemleri ve mobil komuta merkezleri geliştirmeye odaklanmalıdır. Ukrayna tabur komuta noktalarının günde iki kez yer değiştiren yedi askerden oluştuğu bildiriliyor. Bu standardı yakalamak ABD Ordusu için zor olsa da, son 20 yıldır izlediğimiz sabit komuta noktalarından çok farklı bir yöne işaret ediyor.

KISMİ ZORUNLU ASKERLİK

“Rusya-Ukrayna Savaşı, ABD Ordusu'nun stratejik personel derinliği ve kayıpları ikame etme kabiliyetindeki önemli zayıflıkları ortaya çıkarmaktadır. Ordu'nun tıbbi planlamacıları, çatışmada ölü, yaralı veya diğer savaş dışı hastalıklar nedeniyle günde yaklaşık 3 bin 600 zayiat öngörmektedir. Yüzde 25'lik bir yenileme oranıyla, personel sistemi her gün 800 yeni personele ihtiyaç duyacaktır. Amerika Birleşik Devletleri, Irak ve Afganistan'daki 20 yıllık savaşta yaklaşık 50 bin kayıp vermiştir.

Büyük ölçekli muharebe operasyonlarında ise ABD, iki hafta içinde aynı sayıda kayıp yaşayabilir. “ABD Ordusu, askere alma açığı ve küçülen 'Bireysel Hazır Rezerv'in korkunç bir kombinasyonuyla karşı karşıyadır. Yaklaşık yüzde 50 olan bu asker alma açığı uzun vadeli bir sorundur. Bugün askere almadığımız her piyade, 2031'de sahip olamayacağımız stratejik bir seferberlik varlığıdır. 1973'te 700 bin ve 1994'te 450 bin olan yedek asker, şu anda 76 bindir. Bu sayılar, büyük ölçekli bir muharebe operasyonu sırasında herhangi bir kayıp ikamesi veya genişleme bir yana, aktif kuvvetteki mevcut boşlukları bile dolduramaz.

Bunun anlamı, 1970'lerin tamamen gönüllülerden oluşan kuvvet konseptinin raf ömrünü tamamladığı ve mevcut operasyon ortamıyla uyumlu olmadığıdır. Teknolojik devrim, bu gücün eskimeye başladığını göstermektedir. Büyük ölçekli muharebe operasyonlarının asker ihtiyacı, 1970'lerin ve 1980'lerin gönüllü kuvvetlerinin yeniden kavramsallaştırılmasını ve kısmi zorunlu askerliğe geçilmesini gerektirebilir.

EĞİTİM BAŞTAN KURGULANMALI

“Ordu, temel kurslardan harp okullarına kadar her şeyin iskeletine yeniden bakmalı ve dersleri bugün öğrenilenler üzerine yönlendirmelidir. Modernizasyon, genellikle ilerlemenin maddi yönüne odaklansa da, asıl ağır iş yeni malzemenin doktrin, organizasyon, eğitim, liderlik, personel ve tesislerle bütünleştirilmesinde ortaya çıkar. Savaşın hızla değişen karakterine uygun kalabilmek için TRADOC bu girişime şimdi öncülük etmeli, eğitim ve öğretimi gerçek zamanlı olarak uyarlamalıdır. Kriz, inovasyon için faydalı bir pota görevi görse de, ABD Ordusu bu hızlı değişiklikleri derhal doktrine yazılabilecek, eğitimde uygulanabilecek ve garnizon ve muharebedeki askerlerin günlük yaşamlarına dokunabilecek şekilde yakaladığından emin olmalıdır.

Ukrayna Silahlı Kuvvetleri, sadece özgürlüklerini korumakla kalmayıp aynı zamanda ABD Ordusu'nun gelecekteki savaşları caydırmasına ve gerekirse daha düşük can kaybı ve ekonomik maliyetle savaşmasına ve kazanmasına yardımcı olabilecek dersleri kanla satın almaktadır. Bu askerlerin fedakarlıklarına olarak dikkat etmemek onursuzluk olur.”

ASKERİ HASTANELER AÇILMALI İNSAN GÜCÜ ANALİZİ YAPILMALI

ABD Kara Harp Akademisi'nin makalesini inceleyen Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz, sosyal medya hesabından uyarılarda bulundu. Türkiye'nin de çıkarması gereken dersler olduğunu belirten Gürdeniz, şöyle yazdı:

“Amerikan Kara Harp Akademisi, Ukrayna-Rusya Savaşı'ndan çıkarılan dersler başlığı ile bir makale yayınladı. İdareye, savaş zamanı tıbbi planlamaya yönelik öneriler sunan makalede, en çarpıcı tespit olarak her gün 3 bin 600 ölü, yaralı ve değişik muharebe dışı hastalıklar nedeniyle savaş dışı kalan Ukraynalı personelin değiştirilmesi ve tedavi edilmesi sorunu dile getirilmiş. ABD’nin çok zayıf rakipler karşısında 1990 sonrası 33 yılda giriştiği savaşlarda 50 bin personelin çeşitli nedenlerle muharebe dışı kaldığını vurgulayan rapor, ayrıca Ukrayna istatistikleri göz önüne alındığında Amerikan ordu yedeklerinin bugün için 76 bin askerle yetersiz olduğunu söylüyor. (Bu sayı 1973’te 700 binmiş.)

Buradan Türkiye dersleri çıkarırsak:

1) Askeri hastaneler derhal açılmalıdır.
2) Ukrayna-Rusya Savaşı'nın muharebe kayıpları göz önüne alınarak son yıllarda küçülen ordumuzun en az iki cepheli bir savaş senaryosuna göre yeniden insan gücü analizi yapılmalıdır.

Sonraki Haber