ABD’nin Libya'daki beklentisi Türk-Rus ilişkisini bozmak

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı Hakan Fidan ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın resmi temaslarda bulunmak üzere geldikleri Libya’da Libya Dışişleri Bakanı Muhammed Tahir Siyala tarafından karşılandı.

Türkiye-Rusya-İran işbirliği ABD’nin Ortadoğu planlarını bozdu. Irak’ın kuzeyinde kurulmaya çalışılan “İkinci İsrail” Türkiye-İran, Irak Merkezi Hükümeti işbirliği ile engellenirken, ABD’nin Suriye’yi bölme ve Fırat’ın doğusunda “PKK Devletçiği” kurma, Türkiye-Suriye sınırından Akdeniz’e koridor açma planı da Türkiye-Rusya-İran arasında oluşturulan “Astana Süreci” sayesinde bozguna uğradı.

Bu gelişmeler sonrası ABD bölgede ilk hedef olarak Türkiye-Rusya-İran işbirliğini bozmayı koydu. Bunun için bir yandan İran’a yaptırımlar uygulayarak İran’la işbirliği içindeki bölge ülkelerini tehdit ederken, diğer yandan hala sorunlu olan İdlib’de Türkiye ile İran ve Rusya’yı karşı karşıya getirmek istedi. Kontrol ettiği terör grupları ile provokasyonlara girişen ABD’nin “İdlib’de Türk-Rus ilişkilerine tuzağı” son anda Erdoğan-Putin Moskova anlaşması ile önlendi.

İdlib’de başarılamayan tuzak şimdi Libya’da da devrede. ABD bütün elemanların devreye sokarak Libya’da Türkiye ile Rusya’yı karşı karşıya getirme çabasında. Bunun için de Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik krizden de yararlanmaya çalışıyor. Havuç ve sopa politikası ile Türkiye’yi yanına çekerek Türkiye-Rusya eksenini kırmaya çalışıyor.

ABD’DEKİ TOPLANTI

Bu gelişmelerle eş zamanlı olarak ABD’de ilginç bir toplantı yapıldı. Kısa adıyla JINSA olarak bilinen Amerika’nın Ulusal Güvenliği İçin Yahudi Enstitüsü’nde düzenlenen toplantıda Libya’daki gelişmeler masaya yatırıldı. Amerikan İlerleme Merkezi’nden Türkiye uzmanı Alan Makovsky ve ABD Dış Politika Konseyi Türkiye uzmanlarından Svante Cornell’in de katıldığı toplantıda ABD’nin izlemesi gereken politikalar tartışıldı.

Amerika'nın Sesi'nin aktardığına göre Svante Cornell, Türkiye’nin 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında Rusya’yla yakınlaştığını vurgulayarak, “Bunu önce Suriye politikasında görmüştük, şimdi de Libya’da aynı Amerikan karşıtı söylemi görüyoruz” dedi. Svante Cornell, ABD'nin Libya’da gelişmelere ilişkin izlediği tutumla, Türkiye - Rusya eksenini kırma fırsatı olarak gördüğünü kaydederek, ”Amerika politikası açısından bakıldığında, birçok yönden kötü aktör olan Türkiye’yi dengede tutmak gerekiyor. Bir yandan da Amerika’da bu durum Türkiye ve Rusya’yı bir şekilde ayırmak için bir fırsat olarak görülüyor” diye konuştu.

Alan Makovsky konuşmasında Türkiye’nin tutumunu değerlendirdi. Makovsky, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hem ABD hem de Rusya’yla iyi ilişki kurarak, iki tarafı da birbirine karşı kullandığını bildirdi. Amerika’nın Libya’da Türkiye’ye üstü kapalı olarak destek verdiğini söyledi. Makovsky, Washington’un bir aydır sergilediği Libya politikasının istikrarsız olsa da ibrenin son günlerde Türkiye’nin desteklediği Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti yönüne kaydığını kaydederek, “Amerika silah sağlamıyor ama Türkiye’nin bölgeye silah sevk etmesini de eleştirmiyor. Türkiye’nin sağladığı bazı silahların Amerikan yapımı parçalar içerdiği açık ve net. ABD’nin Libya konusunda net bir politikası yok” görüşünü savundu.

Sonraki Haber