ABD’ye bağımlılık Avrupa ekonomisini vuracak

Trump’un yaklaşan ABD başkanlık seçimlerini kazanması durumunda ABD’de korumacılığın yeniden yükseleceği öngörülüyor. Bu politikalardan en çok Avro Bölgesi ve özellikle Almanya etkilenecek. Dr. Tuğçenur Ekinci Furtana serbest piyasa yerine korumacı uygulamaların artacağını söylüyor...

Bir önceki devlet başkanı Donald Trump’un ABD’de yeniden seçilmesi ihtimali, “korumacılık” politikaları üzerine tartışmaları alevlendirdi. Atlantik’in önemli kurumlarının raporlarında korumacılığın yükseleceğine ve bunun ABD’ye oldukça bağımlı AB ekonomisi üzerinde önemli bir yük yaratacağına dikkat çekildi. Ayrıca NATO üyeliğinin ve Ukrayna’ya desteğin artık daha fazla ekonomik sorumluluklar getireceğinin de altı çizildi.

Trump’un seçilme ihtimali ve dış ticaret politikalarındaki olası değişim konusunda Aydınlık Avrupa’nın sorularını yanıtlayan İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Tuğçenur Ekinci Furtana, ABD’de her alanda yeni gümrük vergilerinin Trump döneminde yükselebileceğine ve bunun başta Almanya olmak üzere tüm dünya ekonomilerini etkileyeceğine vurgu yaptı.

Tuğçenur Ekinci Furtana

ABD EKONOMİSİ KORUMACILIĞA KAYIYOR

Trump seçilirse, bizi nasıl bir dış ticaret politikası bekliyor?

Trump'un seçilmesi durumunda izleyeceği politikaları düşünürken önceki dönemi örnek almak durumundayız. 2016’da seçildiğinde “parayı Amerika’ya çağırmak” vaadiyle ticaret savaşlarını başlatmıştı. Biden döneminde de bu politikalardan tam anlamıyla geri dönülmedi. Bu doğrultuda özellikle Çin ile başlattığı ticaret savaşının, yani dış ticaret politikasında korumacılığa doğru yönlendirme politikasının tekrar gündeme geleceğini söyleyebiliriz.

Tarihsel olarak ABD korumacılığa dayanarak büyümemişti. Bugün korumacılığın bir çıkış yolu olarak anlaşılması gösteriyor ki ABD ekonomisi dünyada hakim olma özelliğini yitiriyor ve başka bir yöne doğru giderek serbest ticaretten korumacılığa doğru kayıyor.

Bu politika özellikle hangi endüstrilere ve ülkelere yoğunlaşacak?

En çok ek vergiyi çelik üzerine koymuşlardı. Bu vergileri kendi üreticilerini korumak amacıyla getirdiler. Yeni dönemde yine özellikle çelik sektöründe bunlar devam edecektir ama başka sektörler de eklenebilir, nerelerden geleceğini kestirmek kolay değil. Bu ek vergiler, Türkiye’nin dış ticaretini de etkileyecek.

Trump önceden yapılan ekonomik anlaşmaları da, kendi inisiyatifiyle iptal etme eğilimi gösteriyor. Bu ABD ile AB arasında imzalanan Transatlantik Ticaret ve Yatırım Anlaşması (TTIP) üzerinde de baskı yapabilir ve yeni koruyucu gümrük vergilerinin önünü açabilir.

YENİ İTHALAT VERGİLERİ GELECEK

Goldman Sachs, Trump'un seçilmesinin Avro Bölgesi'nde ticarete bağlı yüzde 1'lik bir GSYİH kaybına (150 milyar avro) yol açacağını tahmin ediyor. Bu konuda ne dersiniz?

Bu gelir kaybının olmama ihtimali yok. Önceden hep gelişmekte olan ülkeleri konuşuyorduk şimdi Avrupa’yı da konuşuyoruz çünkü ibre artık oraya döndü. Önce Çin’e yönelik vergiler uyguladı ve daha da uygulayacak ancak bunlar yeterli gelmedi çünkü sorunların çözülmesine yetmedi. Şimdi Avrupa’ya karşı da bunları uygulayacak. Ekonomi, aynı zamanda beklentilerin yönetilmesine dayanıyor. Bu uygulamalar şimdiden gelecekte bizi ne beklediğine dair tartışmaların artmasına yol açtı ve insanların yatırım beklentilerini de bozma riski taşıyor.

ABD, ALMANYA’NIN DA ÖNÜNÜ KESMEK İSTİYOR

The Economist, Trump'un seçilmesinin en çok Almanya üzerindeki yükü -öncelikle güvenlik işbirliği ve ikinci olarak dış ticaret açısından- ağırlaştıracağını öngörüyor. Buna katılıyor musunuz? Bu durumun sebebi nedir?

Almanya üzerinde neden durulduğuna bakarken ekonomi politik konuşmak gerekir. Burada ABD’nin yalnızca ticari çıkarları söz konusu değil. Almanya’nın yükselişini hiçbir zaman istemediler. Ukrayna savaşının ilk çıktığı dönemlerde de söylenmişti Almanya’nın bir şekilde durdurulmak istendiği. AB’nin içindeki en büyük ekonomi Almanya’yı bile bir şekilde durdurmaya çalışan bir sistemden bahsediyoruz. Tabii ki bunda ABD’nin çok büyük etkisi var.

TÜM DÜNYA TİCARETİNİ ETKİLEYECEK

Diğer yandan, en önemli sebeplerden biri Almanya’nın ABD ile ticaretinde, dış ticaret fazlası vermesi. Bu doğrultuda özellikle otomotiv sektöründe ek gümrük vergileri getirilebilir. Bu, Almanya ekonomisine ciddi bir zarar verebilir. Amerika pazarının büyük olması, Almanya’nın gördüğü bu zararın önce Avrupa’daki sonra tüm dünyadaki tedarik zincirlerine de yansımasına neden olabilir.

Korumacılık, gelişmekte olan bir ekonominin gelişmiş ekonomilerden kendi sanayisini koruması için ya da tarım gibi belli sektörlerin ölmemesi ve o alanda güvenliğin sağlanması için kullanılabilir. Ancak, dünyanın en büyük ekonomi olma iddiasıyla yola çıkan bir ekonomi bu adımları attığında en sonunda gelip kendisini vurur. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra serbest ticarete dayanarak kurulan sistemin tamamında hasarlara yol açabilir.

The Economist’ten ‘Trump Risk Endeksi’

The Economist dergisi, “Trump Risk Endeksi” başlığıyla bir rapor yayınladı. Trump’un seçilmesi durumunda ticaretten ulusal güvenliğe birçok politikada değişikliğe gidileceğini aktaran rapor, ABD’nin en büyük 70 ticaret ortağının Trump’un seçilmesinden ayrı ayrı nasıl etkileneceğini inceledi. “ABD ithalatına genel bir gümrük vergisi uygulama niyetini sürdüreceğine” ve “çelik gibi siyasi açıdan hassas ithalatlara yönelik ilave cezalandırıcı tedbirler alınacağına” dikkat çekildi. Ayrıca ABD’nin askeri yardımları “daha şartlı hale” geleceğinin ve “savunma müttefikleri üzerindeki baskıyı” artıracağının altı çizildi.

EN ÇOK ETKİLENECEKLERDE ALMANYA İLK ÜÇTE

Raporda, “Politika değişikliklerinin en fazla etkileyeceği ülkeler, ABD ile ticari, askeri ve kültürel bağları en kuvvetli olan ülkeler olacaktır. Bu yüksek bağımlılık düzeyi, onları ABD politikasının yönündeki büyük değişikliklere de maruz bırakmaktadır.” ifadeleri kullanıldı. Almanya’nın en çok etkilenecek ülkelerden olduğuna vurgu yapıldı: “NATO ya da eş değer kuruluş müttefiki olduğu Almanya ve Japonya en çok etkilenecekler arasında yer almaktadır. Her iki ülke de ABD ile ticaretlerinde büyük ticaret fazlaları vermenin yanı sıra ABD'nin güvenlik tedarikine bağımlıdır ve hasılalarının nispeten düşük bir kısmını savunmaya harcamaktadırlar.”

Avro Bölgesi 150 milyar avro zarar edecek

ABD merkezli yatırım bankası Goldman Sachs tarafından hazırlanan raporda ise şu ifadelere yer verildi: “Trump'ın zaferi, en çok Almanya, İtalya ve Finlandiya'nın etkileneceği şekilde Avro Bölgesi’nin gayri safi yurtiçi hasılasına (GSYİH) yüzde 1’lik (150 milyar avro) bir darbe vurabilir. NATO'nun taleplerinin yenilenmesi ve ABD'nin Ukrayna'ya yardımının kesilmesi ihtimali Avrupa'yı daha da zorlayabilir.” Trump’un daha önce uyguladığı politikaların Avro Bölgesi’ndeki sanayi üretimini de yüzde 2 oranında düşürdüğü tahmin ediliyor.

İHRACATA BAĞIMLILIK KIRILGANLIĞI ARTIRIYOR

Goldman Sachs ABD’ye yönelik yüksek ihracat fazlası veren Almanya ve İtalya’nın en çok etkilenen iki ülke olacağını belirtti: “Olumsuz etkilerin Almanya'da Avro Bölgesi’ndeki diğer ülkelere kıyasla daha büyük olacağını tahmin ediyoruz, bu da Almanya'nın dışa açıklığının ve sanayi faaliyetlerine olan bağımlılığının bir yansımasıdır.” Raporda, Almanya'nın sanayi sektörünün Fransa gibi diğer büyük Avro Bölgesi ekonomilerine kıyasla ticaretteki aksaklıklara karşı daha savunmasız olduğu vurgulandı.

NATO ÜYELERİNİN EKONOMİK YÜKÜ ARTACAK

Raporda, NATO’daki mali uygulamalarda da ABD’nin diğer ülkeleri daha fazla zorlayan bir politikaya geçeceği ifade edildi: “Trump aynı zamanda Avrupa'ya yeni savunma bütçesi baskıları da getirecektir. Sürekli olarak NATO üyelerine GSYH'lerinin yüzde 2'si oranında savunma harcaması taahhütlerini yerine getirmeleri için baskı yapmaktadır. Şu an AB üyeleri GSYH'lerinin yüzde 1,75'ini savunmaya harcıyorlar. Bu da hedefe ulaşmak için yüzde 0,25'lik bir artış gerektiğini gösteriyor. Dahası Trump, ABD'nin Ukrayna'ya yaptığı askeri yardımı kesebileceğini belirterek Avrupa’yı devreye girmeye zorluyor. ABD Ukrayna'ya destek için yılda yaklaşık 40 milyar avro ayırmaktadır. Sonuç olarak, NATO'nun gerekliliklerini karşılamak ve ABD yardımındaki azalmayı dengelemek AB'ye yılda GSYH'nin %0,5'i oranında ek bir maliyet daha getirebilir.”

Sonraki Haber