AB’yi bölen nükleer enerji kararı: AB, nükleer enerjiyi iklim dostu olarak sınıflandırdı

Avrupa Birliği Komisyonu, 2021 sonunda üye ülkelere sunduğu taslakta, nükleer enerji ve doğal gaz yatırımlarını 'yeşil yatırım' olarak kabul etti. Konuya ilişkin FİGES Mühendislik Nükleer Teknoloji Geliştirme Direktörü Dr. Reşat Uzmen Aydınlık Avrupa’ya konuştu

Dünya çapında yaşanan enerji arzı krizi ve yükselen enerji fiyatları, Avrupa’yı da olumsuz etkiliyor. Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, kıtada yaşanan enerji krizini aşmaya yönelik hedeflerin yer aldığı bir yasa taslağı oluşturdu. Komisyonun AB ülkelerine sunduğu taslakta, 2050’ye kadar “sıfır karbon” hedefine ulaşmak için enerji yatırımlarının verimli şekilde değerlendirilmesi gerektiği belirtildi.

‘YENİLENEBİLİR DÖNÜŞÜM İÇİN GEREKLİ’

AB Komisyonu, nükleer enerjinin ve kömür yerine geçecek doğal gaz enerjisinin, iklim dostu yatırım olarak sınıflandırılması için “uzman danışma sürecinin” başlatıldığını açıkladı. Açıklamada, birçok AB ülkesinin enerji üretiminde ağırlıklı olarak kömür enerjisine dayandığına dikkat çekildi ve ülkelerin kömür yerine doğal gaz enerjisine yönelmesi gerektiği belirtildi. Hazırlanan taslakta, nükleer ve doğal gaz enerjileriyle kıtada yenilenebilir bir enerji dönüşümünün mümkün olacağı ve bu enerjilere yatırımların iklim dostu olarak tanınacağı ifade edildi.

AB’DE AYRIŞMA YARATTI

AB Komisyonunun değerlendirmeye almaları için üye ülkelere sunduğu taslak, AB’de ayrışmaya neden oldu. Fransa, Polonya, Macaristan, Çekya, Hırvatistan, Slovenya, Slovakya, Romanya ve Bulgaristan taslağı desteklerken; Almanya, Avusturya, İspanya, Danimarka, Portekiz ve Lüksemburg hükûmetleri tepkiyle karşıladı. İspanya ve Avusturya hükûmetlerinin yaptığı açıklamada, AB’nin kendi hedefleriyle çeliştiği ifade edildi. Fransa ve Almanya’nın başını çektiği fikir ayrılığı, nükleer enerji üzerine yoğunlaşıyor. Fransa, elektrik ihtiyacının yüzde 70’ini ülkedeki 56 nükleer santralden karşılarken; Almanya, hükûmet ortağı olan Yeşiller Partisi’nin baskısıyla nükleer santrallerini kapatıyor. Yeşiller Partisi’nin nükleer ve doğal gaz enerjilerine karşıt tutumu, Rusya’dan Avrupa’ya uzanan Kuzey Akım-2 doğal gaz boru hattını da kapsıyor. Öte yandan, Almanya’daki diğer hükûmet ortağı olan Sosyal Demokrat Parti (SPD) ve Hür Demokrat Parti (FDP), Yeşiller’in bu tutumunu eleştiriyor. Toplamda 27 AB ülkesinden 13’ü, elektrik ihtiyacını Fransa gibi nükleer enerjiden karşılıyor. AB’de nükleer enerjiden üretilen elektriğin toplam miktara oranı ise yüzde 25. Fransız hükûmeti, nükleer santrallerdeki karbon salınımının çok düşük seviyelerde olduğunu söylerken, nükleer enerjinin iklim değişikliği ile dışa bağımlılığa karşı güvenli, etkili ve ucuz olduğuna dikkat çekiyor.

‘NÜKLEER ENERJİ KARŞITLIĞI BİLİMSEL DEĞİL, SİYASİ’

Konuyu Aydınlık Avrupa’ya değerlendiren FİGES Mühendislik Nükleer Teknoloji Geliştirme Direktörü Dr. Reşat Uzmen, yasa taslağının, AB’de uzun zamandır süren bir kamplaşmanın son aşaması olduğunu söyledi. Uzmen, Almanya, Danimarka ve Avusturya gibi ülkelerin, on yıllardır nükleer enerjiye teknik gerekçeler göstermeksizin salt siyasi güdülerle karşı çıktığını belirtti. Uzmen, bu ülkelerin, nükleer santrallerini kapattıktan sonra yenilenebilir enerjinin verimsizliği nedeniyle doğal gaz ve kömür enerjisine döndüğüne dikkat çekti. Ayrıca bu ülkelerin, Fransa, Belçika gibi nükleer enerji kullanan ülkelerden elektrik ithal ettiğini ve AB’nin artık doğal gazda dışa bağımlılıktan endişe duyduğunu belirtti. Nükleer enerjiye karşı çıkan hükûmetlerin, nükleer atıkların zararını gerekçe gösterdiğini söyleyen Uzmen, bugünkü teknolojiyle bu atıkların çevreye zarar vermeden ortadan kaldırıldığını ve saklanabildiğini vurguladı. Uzmen; Türkiye, Çin, ABD, Rusya, Fransa, İngiltere, Kanada, Danimarka gibi ülkelerin de nükleer güç santralleri inşa ederken fiyat, zaman ve taşınabilirlik açısından yüksek maliyetleri ortadan kaldıran SMR (4. Nesil Küçük Modüler Reaktör), MSR-ETR (Ergimiş Tuz Reaktöreri), HTGR (Yüksek Sıcaklık Gaz Soğutmalı Reaktör) gibi yeni teknolojilere başvurduğunu ifade etti.

OCAK AYI İÇİNDE OYLANACAK

AB Komisyonu, uzman danışma süreci tamamlandıktan sonra taslağı, onaylanması için AB Konseyi ve Avrupa Parlamentosu’na gönderecek. Taslağın kabulü halinde yeşil sınıflandırmaya giren enerji yatırımları, AB’nin sağladığı mali olanaklara sorunsuz erişebilecek. Atıklarını güvenli şekilde tasfiye etme şartını sağlayacak nükleer santral yatırımlarının 2045’e; kilovatsaat başına 270 gramlık karbon salınımını geçmeme şartını sağlayacak doğal gaz santral yatırımlarının da 2030 yılına kadar ruhsat alması gerekecek.

Sonraki Haber