‘Ada halkı burada İmamoğlu nerede!’

Koruma Bölge Kurulu kararlarına göre çok sınırlı kamu hizmeti dışında Adalar’da her türlü elektrikli ya da fosil yakıtlı motorlu taşıt kullanımı yasak. İşte, Adalılar, ulaşımın bu çerçevede sağlanmasını istiyor ama öncelikle ve acilen Azmanbüslerin Büyükada yollarındaki işgaline son verilmesini!

Adalar halkı, ‘Azmanbüs’ adını verdiği koca minibüslerin Büyükada’ya sokulmasına karşı her gün artan katılımla eylemler yapıyor. Adalılar İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’na seslerini duyurmaya çalışıyor, temel sloganları da ‘Ada halkı burada İmamoğlu nerede!’

Ada halkının talebi Büyükada, Heybeliada, Burgazada, Kınalıada ve Sedef Adası’nın tarihi, kültürel, doğal güzelliklerinin korunması ve Adalıların bu konudaki hassasiyetine saygı gösterilmesi. Yaya yolları ise o kültürün en temel özelliklerinden biri. O yollara devasa minibüslerin girmesi, o yolları yaya yolu olmaktan çıkaracak. ‘Azmanbüslerin’ zamanla Adalardaki doğal mekanların talan edilmesine yol açacak bir ‘kentleştirme’ projesinin parçası olduğunu düşünüyorlar.

ADALAR’DA MOTORLU İSTİLASI

Özellikle Büyükada’nın yaya yolları, Faytonların kaldırıldığı 2020 yılından bu yana, her geçen gün elektrikli-akülü araçların istilasına biraz daha uğradı. Söz konusu araçları edinme sınırlamalarına uyulmadı. Çoluk çocuk herkesin söz konusu araçları kullanmasına izin veriliyor. Daha geçenlerde 10 yaşındaki bir çocuğun kullandığı akülü araç, Heybeliada’da bir çocuğa çarptı. Kazalar, ölümle sonuçlanmıyorsa dikkate bile alınmıyor. Büyükada’nın daracık yollarında, vızır vızır geçen araçlardan bir an bile başınızı öte tarafa döndüremiyor, duvar diplerine yapışarak yürüyorsunuz.

Adalılar bütün bu keşmekeşe bir çözüm beklerken, CHP’li Belediye Yönetimi, bir gece yarısı Azmanbüsleri getirip çalıştırmaya başladı. Azmanbüsler, bardağı taşıran damla oldu. Ada halkı, önce o Azmanbüsler gidecek, diyor. Gidene kadar da her gün eylem yapılacak.

‘İSTANBUL’UN DİĞER İLÇELERİ GİBİ’YMİŞ!

İBB adına yapılan ilk açıklamada, “toplu ulaşım Adalıların hakkıdır”, “zaten Adalıların çoğu toplu ulaşımdan memnun” gibi klasik bölücü yaklaşım sergilendi.

Açıklamada tekrarlanan şu ifade de İBB’nin bakış açısını ortaya koyuyordu: “Adalar İlçesi, İstanbul’un diğer 38 ilçesi gibi…”

Adalar, yasa önünde “İstanbul’un diğer ilçeleri gibi” değil. Adalar yaya bölgesi ve 1984’ten beri SİT alanı. Koruma Bölge Kurulu kararlarına göre çok sınırlı kamu hizmeti dışında Adalarda her türlü elektrikli ya da fosil yakıtlı motorlu taşıt kullanımı yasak. İşte, Adalılar, ulaşımın bu çerçevede sağlanmasını istiyor. Ama yalnızca kendileri için değil. Bir fırsat bulduklarında doğayla baş başa kalmak için Adalar’a koşan bütün İstanbullular için.

ADALILAR DIŞARIDAN KİMSEYİ İSTEMİYORMUŞ!

İBB’nin başvurduğu bir başka yalan, “Adalılar dışarıdan kimsenin Adalara gelmesini istemiyor. Toplu ulaşıma bu nedenle karşılar.” Eylemciler, bu yalanın Belediye çalışanlarına söylettirildiğine, çeşitli yerlerde tanık olmuşlar, çok rahatsızlar. Şu çağrıda bulunuyorlar:

“İstanbullu da turist de buraya nefes almaya geliyor, trafiğe değil. Adalar yürüyerek gezilir. Gelin beraber yürüyelim. Adalara kültürü, tarihi, doğası için gelinir. Herkesi Adalara yürümeye, yüzmeye, bisiklete binmeye, doğayla buluşmaya bekliyoruz. Adaların herkes için yürünebilir, sakin, trafiksiz bir yer olarak korunmasını istiyoruz.”

Sonraki Haber