Adanmışlığın destanı!

Art arda elde edilen iki Avrupa şampiyonluğunun yanına bir de Dünya Kupası zaferi ekleyen Ampute Milli Futbol Takımımız, Türk sporunda rol model oldu. Kupaların mimarları, takım sporlarında milli başarıyı getiren yolu aydınlattı: Görev bilinci, fedakârlık ve yetenek

TÜRKİYE’nin gururu Ampute Milli Futbol Takımımız, kupa koleksiyonundaki tek eksiği tamamladı. Ülkemizin ev sahipliği yaptığı Ampute Futbol Dünya Kupası’nda namağlup biçimde zafere ulaşan ay-yıldızlılar, adını altın harflerle Türk spor tarihine yazdırdı. Milli takımımız, önceki akşam Nef Stadyumu’ndaki final müsabakasında Angola’yı 4-1 yenerken, 2018’de kaybettiği finalin rövanşını da almış oldu.

Osman Çakmak ve öğrencileri şampiyonluk sonrası asker selamıyla gönülleri bir kez daha fethetti.

YÜREK MESELESİ!

Ampute futbolda adeta bir ekol haline gelen milli takımımız, bu günlere tırnaklarıyla kazıya kazıya vardı. 2003’te temelleri atılan milli takım, kısa sürede Avrupa’nın sayılı ekiplerinden biri haline geldi. Yetenek, oyun zekası ve en önemlisi de ay-yıldızlı bayrağımıza bağlılık... Sahaya çıktıkları her maçta milli formanın değerinin farkında olan futbolcularımız, basamakları emin adımlarla tırmandı.

Ay-yıldızlılar, 2007 yılında ilk kez katıldıkları Dünya Şampiyonası’nda üçüncü olduktan sonra, 2010, 2012 ve 2014 Dünya Kupaları’nda da aynı dereceyi elde etti. 2018’de Meksika’da düzenlenen Dünya Kupası’nın finalinde Angola’ya penaltı atışlarıyla 5-4 yenilen milliler, ikincilikte kaldı. Teknik direktör Osman Çakmak idaresindeki Ampute Milli Takımımız, bu kez finalde Angola’yı farklı yenerek kupayı kaldırdı. Ay-yıldızlılar, böylece, 2017 ve 2021’de üst üste iki kez elde ettiği Avrupa şampiyonluklarının yanına bir de Dünya Kupası zaferini ekledi.

Milli oyuncularımızdan Muhammet Yeğen, kupa sevincini Nef Stadyumu'ndaki taraftarlarla paylaştı.

MİLLİ HASSASİYETLER DAİMA ÖN PLANDA

Ampute Milli Futbol Takımımızın “alametifarikası” milli meselelerdeki dik duruşu. Terörle mücadele esnasında gazi olanların da olduğu ekibimiz, elde ettikleri başarılardan sonra şehitlerimizi asla unutmuyor, “asker selamı”nı eksik etmiyor. Futbolcularımız, sınırlı imkanlarla başardıklarının yanı sıra, milli formanın getirdiği sorumlulukları da en iyi şekilde yerine getiriyor.

Ampute futbola oyuncu ve teknik direktör olarak büyük katkılar yapan Gazi Osman Çakmak, bu olağanüstü sürecin sembolü haline geldi. Şampiyonluk zaferi sonrası hislerini açıklayan başarılı çalıştırıcı, “Ne mutlu bize. Çok iyi mücadele ettik. En çok gol atan, en az gol yiyen ve en centilmen takımız. Dünyada ampute futbolu artık Türkiye’den sorulur. Oyuna giren oyundan çıkanı aratmıyor. Dünyanın bir numarasıyız. Zirveye çıktık. Zirvenin rüzgarı sert eser. Zirvede kalmak için güzel işler yapalım.” diye konuştu.

Takımımızın en önemli oyuncularından Kemal Güleş’in açıklamalarındaki vurgular ise tarihi başarıları getiren süreci anlamak açısından çok değerli: “2018 Dünya Kupası finalinde penaltılarda Angola’ya kaybettik. Çok ağlamıştık. 3-4 gün boyunca kendime gelemedim. Bu kez yine finalde Angola ile karşılaştık. Emeğimizin karşılığını aldık. Çok çalıştık. Kupayı Türk milletine armağan ediyoruz. 2018’de üzüntüden, bu kez de mutluluktan ağladım.”

Her zaman tek yumruk.

İSİMLERİNİZİ YÜREKLERİMİZE KAZIDIK

AMPUTE Milli Takımımızın şampiyon kadrosu: Bülent Çetin, Erdi Arslan, Mert Yıldız, İsmail Korkmaz, Okan Şahiner, Fuat Taştan, Muhittin Kurt, Muhammet Yeğen, Şeyhmus Erdinç, Serkan Dereli, Kemal Güleş, Fatih Şentürk, Ömer Güleryüz, Rahmi Özcan, Savaş Kaya.

Sonraki Haber