150 bin çobana ihtiyaç var

Tarımda olduğu gibi hayvancılıkta da çalışacak insan sıkıntısı büyüyor. 150 bin çobana ihtiyaç olduğu açıklandı. Açığın Afganistan ve Türk Cumhuriyetlerinden gelenlerle karşılanması isteniyor. Devlet de çobanlığı teşvik için kurslar açıyor, dağlara lüks sayılacak nitelikte Çoban Evleri kuruyor...

Çiftçi “tarlada çalıştıracak işçi bulamıyoruz”, diyor. Hayvancılık yapan vatandaşlarımız da uzun yıllardır “Çoban bulamıyoruz” diyor. Gazetelerde bu konuda sık sık Afgan çoban haberleri yer alıyor. Hayvancılara göre Türkiye’de 150 bin çoban ihtiyacı var. Şu anda 40 bine yakın yabancı çobanın hizmet verdiği bildiriliyor.

Ticaret Bakanı Ömer Bolat “Bugün 25 bin Afgan çoban gitse tarım, hayvancılık kalmaz.” şeklindeki açıklaması, Afgan çobanlar üzerinden yeni bir tartışma başlattı. “Mülteciler gitsin” kampanyası nedeniyle 50 binin üzerinde Afgan çoban memleketine gönderildi. Açık büyüyor. Vatandaşlar “30-40 bin lira maaş verdiğimiz halde işçi bulamıyoruz. Ücretler 60 bin liraya kadar çıktı, yine sıkıntı var… Tek çare Afgan ve Türk Cumhuriyetlerinden gelecek insanlar. Onlara zorluk çıkarılmasın. Yoksa hayvanlara bakacak insan bulamayacağız.” diyor. Hayvancılığın merkezi Doğu Anadolu’da durum daha da vahim. Erzincan’da 80 bin lira maaşa bile adam bulunamıyor! “Devlet bu işe el atsın.” deniliyor.

BAKANLIKTAN İZİN ALINDI

Bırakın dağda çobanı, Aydın’ın Söke ilçesinde hayvan besi çiftliklerinde çalışacak işçi de bulunamıyor. Söke Ziraat Odası Başkanı Mustafa Tanyeri, Tarım ve Çalışma Bakanlıklarına yaptıkları başvuru sonucu bu sektörde çalışacak yabancılara çalışma izni alındığını, sosyal güvence ve yüksek ücretle çalıştırdıklarını belirtti. Gerekçe ise “bizim çocuklar çalışmıyor!” Tanyeri bu konuda şunları söylüyor: “Yabancılar düşük ücret nedeniyle değil bizim çocuklar çalışmadığı için çalıştırılıyor. Kimse çocuğunu çoban yapmak istemiyor. Herkes üniversite okusun diye uğraşıyor. Gençler şehirde işsiz geziyor yine de sosyal güvenceli bu işi beğenmiyor.” diyor.

Aydın’ın Koçarlı ilçesine bağlı kırsal Bıyıklı Mahallesinde atadan babadan eskiden hayvancılık yapan 60 yaşındaki Ali Gök de “Bu iş ailece yapılır. Dışardan gelen bir insan bu işi iyi yapamaz. Hayvanın dilinden anlamak gerekiyor. Aile akışını bozmamak gerekir. Köylerde insan kalmadı. Bırakın dağda hayvan otlatacak insanı, besi çiftliklerinde çalışacak adam bile bulunamıyor. Bu ciddi bir sorun. Önlem alınmazsa hayvancılığın da geleceği tehlikeye girer.” diyor.

BESİ ÇİFTLİĞİNDE İŞÇİ BULUNMUYOR

Ömer Aslan, Kırklareli’nin Babaeski ilçesinde 15 yıldır hayvan besiciliği yapıyor. 760 büyük baş hayvanı var. O da besihanede çalışacak işçi bulamamaktan yakınıyor. “İlçemizde çalıştıracak insan bulamıyoruz. Yüksek ücret verdiğimiz halde gelmiyorlar. Birçok iş yerinde ve besihanede yabancı çalıştırılıyor. Onlar da olmasa sıkıntı daha da büyür.” diyor.

ÇOBAN BULAMIYORUZ

Erzincan Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Yönetim Kurulu üyesi, Ziraat Yüksek Mühendisi Abdulkadir Karahan, 70-80 bin lira maaşa bile adam bulunamadığını belirterek sıkıntıyı şöyle özetledi: “İlimizde çok büyük sıkıntı var. Afganlar, Suriyeliler olmasa çok sıkıntıdayız. Bulduğumuz insanlar 70 ile 80 bin lira arasında maaş istiyor. İnanın o fiyata bile adam bulmak zor. Mal sahipleri girdi fiyatlarındaki artıştan sıkıntılı. Çok kişi hayvanını kestirip bu işi bırakıyor.”

Karahan çözüm olarak ise şunları söyledi: “Üreticiyi köyde tutabilmek için maliyetler düşürülmeli. Hayvancılık maliyetleri çok yükseldi. Bir yerde de durmuyor. Üretici buna yetişemiyor. Gençleri köylerde tutmak zorundayız. Bunun için de onlara Bağ-Kur, SGK gibi sosyal güvenlik imkanları verilmeli. Bunu da devlet üstlenmeli. İnsanları köyde tutmadığımız sürece bu işin çözümü yok.”

Abdulkadir Karahan

150 BİN ÇOBANA İHTİYAÇ VAR!’

Türkiye Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği Genel Başkanı Nihat Çelik, Türkiye'nin acilen 150 bin çobana ihtiyacı olduğunu belirterek, hükümetin Afganistan ve Türk Cumhuriyetleri ile yabancı çoban istihdamı için görüşmeler yaptığını açıkladı.

Yerli çobanların desteklenmesi gerektiğini de vurgulayan Çelik, “Türkiye'de hayvan sayısı istediğimiz seviyede değil. Biz çoban bulmakta sıkıntı yaşıyoruz. Çobanlığın ismi değiştirilerek 'sürü yöneticiliği' yapıldı. Ancak 'sürü yöneticiliği' mesleğinin sevdirilmesi ve özendirilmesine yönelik adımlar atılmıyor. Çobanların sosyal güvencesi sağlanmalı. Şu an 5-6 aylık çoban desteği sağlanıyor ama bu yeterli değil. Bu destekler 12 aya yayılmalı.” şeklinde konuştu. Ayrıca, yabancıların kayıtları ve güvenceleri olmadan çalıştırılmasına izin verilmemesi gerektiğinin de belirtti.

ÖNCELİK YERLİ

Yerli çoban bulmakta zorlandıkları için yabancı uyruklu çoban çalıştırmak zorunda kaldıklarını anlatan Çelik, “Yabancı uyruklu çoban çalıştırıyoruz. Bazı işletmelerimizde de Afgan çobanlar mevcut. Ancak bunlardan bazıları bir süre çalıştıktan sonra daha yüksek kazançlar sağlayan alternatif işlere yöneliyor. Her sabah uyandığımızda 'işletmemizdeki çobanımız acaba kaçtı mı?' korkusuyla yaşıyoruz. Dolayısıyla bu sektöre yatırım yapamıyoruz. Hayvan sayısını arttıramıyoruz. Bakanlıklarımızın belirleyeceği usullerle bunların çalışma standartları ve şartları mevzuata bağlanmalı.

Yabancı çobanların sadece çobanlık yapabilmelerine izin verilmelidir. Bu şekilde kendi vatandaşlarımızın işleri ellerinden alınmamış olur. Yabancı ülkelerden istihdam edilen çobanların sınırlı olması lazım. 60 milyona dayanan küçükbaş hayvan sayımız varken, Afgan çobanların gönderilmesiyle bu sayı 52 milyon civarına geriledi. Bu kaybı telafi etmek bayağı zaman alacak. Biz bakanlarımıza bu konuyu sık sık dile getiriyoruz. Bizim önceliğimiz Afgan çobanlar değil, kendi vatandaşlarımızın bu işi yapmasıdır. Birinci planımız yerli çobanlarımızı bu işe yönlendirmemiz, ikinci planımız sınırlandırılmayla Afgan çobanlar istihdam edilebilir." dedi.

Çelik, Türkiye'deki çoban sorununu çözmek için hükümetin bir çalışma yürüttüğünü de bildirdi.

ÇOBANLARA BARINAK

Karaman’da 2023 aralık ayında, Göksu Taşeli Havzası Kalkınma Projesi kapsamında Çoban Barınakları hak sahiplerine teslim edildi.

Karaman Tarım ve Orman İl Müdürü Hatice Bulut, konu ile ilgili yaptığı açıklamada, “Hayvansal üretimin temel taşı küçükbaş hayvancılık yapan üreticilerimizin merada ve diğer alanlarda yapmış oldukları otlatma sürelerinde üreticilerin daha refah ve güvenilir bir ortam sağlayacak olan çoban barınaklarının olmasını dilerim.” dedi.

Kars, Ardahan ve Artvin’de de 2017 yılında Çoban Barınağı Projesi kapsamında yaylaların uygun yerlerine taşınabilir Çoban Evi bırakıldı. Proje kapsamında Ardahan’da 61, Kars’ta 20, Artvin’de 5 adet olmak üzere toplam 86 adet mobil çoban barınağı yapıldı. Çobanlar burada belli ihtiyaçlarını giderecek. Ortalama 8 metrekare kullanım alanı bulunan barınakların içerisinde mutfak tezgâhı, katlanır masa, duşa kabin, 100 litrelik su deposu, yangın tüpü ve ecza dolabı da bulunuyor.

2018 yılında da Artvin Tarım İl Müdürlüğünce hayvancılığın yaygın olduğu Ardanuç, Yusufeli ve Şavşat ilçelerinde tam donanımlı, römorklu 5 karavan, köy muhtarlarına teslim edildi. Karavanın içerisinde duşakabin, mutfak tezgahı, katlanır masa, elektrik sitemi, su tertibatı, 100 litrelik su deposu bulunuyor.

ÇOBANLIK KURSLARI AÇILDI

Tarım ve Milli Eğitim Bakanlıkları ile İş-Kur, Türkiye Ziraat Odaları Birliği ve Ankara Damızlık Koyun Yetiştiricileri Birliği'nin organizasyonunda Türkiye'nin ilk 'Sürü Yönetimi Eğitimi' (Çobanlık) Ankara’nın Polatlı ilçesinde 2013 yılında açıldı. Polatlı Halk Eğitim Merkezi'ndeki kursa 24 aday katıldı. Kursiyerlere günlük harçlık verilerek mesleğin incelikleri öğretildi.

Benzer kurslar Güneydoğu, Doğu Anadolu ve İç Anadolu illerinde de Milli Eğitim, Halk Eğitim ve Tarım Orman Müdürlükleri ve İŞKUR ortaklığıyla açılıyor. Her yıl düzenlenen kurslarda kursiyerlere konunun uzmanları haftanın 5 günü, 104 saat, 13 günde tarım ve hayvancılık üzerine eğitim veriyor. Kurs sonunda sınav yapılıyor. Kursu başarıyla bitirenlere sertifika ve çobanlık desteği veriliyor. Kurslara 17-70 yaş aralığında vatandaşlar katılabiliyor.

‘AFGANLARA İZİN VERİLSİN’

Çanakkale Bayramiç Süt Üreticileri Birliği Başkanı Mehmet Arslan, çoban sorununun kendi bölgelerinde de ciddi boyutta olduğunu belirterek Afganlar konusunda şunları söyledi: “Bir yakınımın 43 hayvanı vardı. 5-6 yıldır çalışan Afgan çoban yol denetiminde yakalandı ve çalışma izninin süresi dolduğu için Göç Merkezine götürüldü. Sanırım oradan da ülkesine gönderilecek.

Yakınıma 50 bin lira maaşla çoban aradık, bulamadık. Mecburen hayvanlarını 4 ay vadeyle satmak zorunda kaldı. Sıkıntı çok büyük. Acilen buna çözüm bulunmalı. Süleyman Soylu döneminde İçişleri Bakanlığı Afgan çobanlara bir yıl çalışma izni veriyordu. Şimdi bu süre 3 aya indi. Süresi dolanlar Afganistan’da savaş bitti diye geri gönderiliyor. Mazeret de kalmadı. Ülkemizdeki Afganların neredeyse hepsi çalışıyor. Ailelerine baktıkları için iyi çalışıyorlar. Başkaları gibi boş gezmiyorlar. Bu sorun acilen çözülmeli. Afganların gönderilmesi durdurulmalı.”

‘BİZDEN DIŞARIYA GİDEN VAR’

İzmir Kiraz İğdeli Süt Kooperatifi Başkanı Süleyman Top, kendi bölgelerinde hayvancılığın ailece yapıldığını ve bu nedenle çoban ihtiyacının olmadığı belirterek, “Kooperatifimiz 37 köy ortaklı. Köylerimiz ormanlık alanda… Bu iş başkasına emanet edilmez. Verim de alınmaz. 2 çobanın baktığına mal sahibi tek başına bakar. Bizde aileler kendileri bakıyor ve bu işi yapıyor. Bir de süt para etmiyor ki çabana nasıl para verilsin? Bizde yabancı çalıştırılmıyor. Bizim köylerden başka yerlere çobanlık için gidenler var.” dedi.

Sonraki Haber