Afrika’dan medeniyet dersleri

Bu yıl Fildişi Sahili’nde düzenlenen Afrika Kupası maçlarını seyrediyor musunuz? Bence herkes seyretmeli, genci yaşlısı… TV’nin verdiği maçları bir futbolsever olarak ben zevkle, keyifle izliyorum ama sözüm başka. Futbol orada gerçekten de futboldan başka bir şey.

Fildişi Sahili’nin yeşil sahalarda kıyasıya mücadele var. Birçoğu Avrupa’nın en ünlü takımlarında oynayan futbol yıldızları bu kez kendi milli formaları ile Afrika’nın en büyüğü olmak için yarışıyor. Avrupa’nın bütün futbol simsarları yeni futbolcuları keşfetmek için maçları dört gözle izliyor.

Ancak bana kalırsa esas seyirlik görüntüler, tribünlerde. Fildişi Sahili-Nijerya maçı tam bir gösteri. Maçı izleyen yerel giysiler içindeki kadınlı-erkekli insanlar şarkılar söylüyor, tempo tutuyor, danslar ediyor. Aralarında sihirbaz giysileri içinde olanlar da var, hayvan postuna bürünmüş olanlar da… Tribünde bir büyük futbol yıldızı Drogba maçı seyrederken, kadınlı-erkekli tribün kalabalığı neşe saçıyor. Maç bitiyor, şenlik de sona eriyor. Şenlik bir sonraki maça kadar ara veriyor.

Afrikalılardan dünyaya, özellikle Batı’ya verilen bir uygarlık dersi bu. Sporun, en popüler spor dalı futbolun, bir eğlence, insani bir yarış olduğunu Afrikalılar hepimize hatırlatıyor.

‘VUR KIR PARÇALA’ SÖYLEMİ

Oysa bizde her maçta tribünler “vur, kır, parçala, bu maçı kazan” nidaları ile inliyor. Akıllı fikirli, tedbirli aileler maça gitmemeleri için çocuklarını, yakınlarını uyarıyor. Ne yapsınlar?

Bizim kuşak 1967’de Kayseri Stadında Sivas-Kayseri maçında çıkan olaylarda 43 kişinin can verdiğini, maçın sonunda Kayseri-Sivas illeri arasında büyük olayların patlak verdiğini, çatışmaların yaşandığını hiç unutamadı. 1985 yılında Brüksel’in Heysel Stadında Juventus-Liverpool takımları arasında oynanması gereken maçtan önce çıkan olaylarda çoğu İtalyan 39 kişinin hayatına mâl olan, TV’lerin maç yerine faciayı naklen yayınladığı faciayı hiç aklından çıkarmadı.

1964 yılında Ali Sami Yen’in açılışında yaşanan, çıkan panikte onlarca kişinin yaralandığı üzücü olayı de bir türlü belleğinden silemedi.

Türkiye Batı’ya yaklaştıkça futbol maçları savaş alanına dönüştü. Oysa Galatasaray Kulübünün kurucu başkanı Ali Sami Yen’in Fenerbahçeli rakiplerine “Hadi gidip istirahat edin, yarın bizimle maçınız var” dediği çoktan kayıtlara geçti.

AFRİKA VE BEYAZLAR

İngiliz-Fransız güçlerinin Afrika’yı sömürgeleştirdiklerini betimleyen Batılı kaynaklar, geri-ilkel Afrikalıları uygarlaştırmak için gösterdikleri çabaları anlatır. Kendi ırkçı yaklaşımlarını, eğitimin bir parçası gibi sunar.

Aslında o süreçlerde kimin daha barbar, kimin daha zalim olduğunu gösteren pek çok kaynak vardır. Afrikalılar, yeşil sahada hünerlerini göstererek, tribünlere neşe katarak futbolu yeniden büyük bir şenliğe dönüştürdüler, futbolun sonuçta çağdaş bir eğlence olduğunu hatırlattılar hepimize. Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az.

Sonraki Haber