Afrika’nın Ağar’ları
DOĞAN DUYAR
Önce müjdemizi verelim; Afrika’nın Ağar’ları her yerden fışkırıyor.
Şanghay İşbirliği Örgütü’yle 90’larda başlayan, 2013’de “Kuşak ve Yol” Girişimiyle taçlanan, BRICS+’larla yeşermeyi sürdüren “yeni eşitlikçi çok taraflı uluslararası düzen” Afrika’nın dört bir yanında “Ağarlar”ı göreve çağırıyor.
AĞAR-ERDOĞAN-DEVLET BAĞIMSIZLIĞI
Adını koyalım; “Ağar” ile kastedilen, “Erdoğan”.
“Erdoğan” ile kastedilen, “devlet bağımsızlığı” mevzisinde konumlanmak.
“Ağar” üzerinden yürütülen saldırıların hedefi, “Türkiye Cephesi”.
1950’lerden 2010’lara geçen altmış yıl; özelleştirmelerle, etnik ve dinsel kavgalarla “parçalanmaya ve yıkıma” maruz kalan ezilen dünya, Çin merkezli Asya’nın sunduğu yeni direnme zemininde, devlet bağımsızlıklarını korumaya ve geliştirmeye yöneliyor.
Geçmişte Batı’ya boyun eğen veya Batı dayatmalarında yer alan “liderler” ve “ordu-devlet bürokrasi”si yeniden yapılanıyor. Ezilen dünya devletlerinde, “millici” ve “Batıcı” iki kamp şekilleniyor.
FİLDİŞİ’NİN AĞAR’I
Afrika kıtası, “Kuşak-Yol” Girişimini ezici çoğunlukla imzalayan ilk kıta.
İmzacı devletlerin ortak özelliği, “kazan kazan” ilkesiyle ihtiyaçlarını karşılamaya ve kalkınmaya yönelmeleri.
Çin’in ekonomide sunduğu hareket alanına, Rusya geleneksel askeri işbirliğini güçlendirerek, Türkiye’miz de hem ekonomik hem de askeri alanda işbirliğiyle katkı sunuyor.
ABD ve NATO’cu Avrupa, Afrika’da bu eğilime karşı, 2013 yılı yani “Kuşak Yol” öncesi ayrılıkları kışkırtıyor.
Milli cephe ise “Ulusal Uzlaşma ve Birlik” taraftarı. Geçmişte değil, bugünün ihtiyaçlarında birlikten yana.
Örnek: Fildişi Sahili Cumhurbaşkanı El Hasan Vattara.
Vattara, 2000’lerde halkçı Loren Bagbo’ya karşı isyan eden, binlerce yurttaşın ölümüyle sonuçlanan Fransa’nın kışkırttığı “iç savaş”ın lideri.
Ve bu “IMF’ci, Fransacı” lider, 2015’den sonra Fransa’nın hedefi. 2017 ve 2020’de iki kere Fransa darbesini boşa çıkardı.
FİLDİŞİ’NİN ‘CHP’Sİ’NE BİDEN TUZAĞI
Darbelerle yıkamayan Batı bu kez, 2000’lerde yıktığı “halkçı” Bagbo’yu, bu kez, Çin’le işbirliği yapan Vattara’yı yıkmak için sahneye sürmek istedi.
1944’lerde Afrika’da sömürgeciliğe karşı mücadeleyi başlatan çekirdek ekibin merkezinde yer alan Upotist gelenek, sanılanın aksine “Cumhurbaşkanlığı İttifakı”nı genişleterek, bu girişimleri boşa çıkarttı.
MALİ’DE ÜÇ EĞİLİMİN BÜYÜK BİRLİĞİ
24 Mayıs 2021 günü, 18 Ağustos 2020 Ordu-Millet Devrimi’ni pekiştiren Mali, Fransa’ya korku salmakla kalmıyor, dünyamıza cesaret aşılıyor.
Fransız Barkan Gücü’nü Mali’den kovan 24 Mayıs günü kurulan yeni hükümet, ülkedeki 3 ana damar Keita-Traore-Adema’yı birleştirerek örnek oldu.
Mali’nin kurucu lideri sosyalist Modibo Keita, hükümetin ortak “kahramanı”.
Milli lider Keita’yı Fransa namına 1968’de yıkan, sonrasında 1991 yılında Fransız darbesiyle devrilen Musa Traore geleneği şimdi başbakanlık koltuğunda.
1991’de Traore’yi Fransa namına yıkan ADEMA geleneğiyse başbakan yardımcılığı koltuklarında.
“Dün dündür, bugün bugündür”. Mali, 1968 veya 1991 yılındaki saflaşma noktasında durarak, Fransa’nın ayrılıkçı ve cihatçı saldırısını püskürtebilir mi?
BURKİNA’DA AĞAR’LAR ÖNE ÇIKIYOR
Fransa, Burkina Faso 24 Ocak 2022 darbesi ve eski Cumhurbaşkanı Blaise Compaore’nin ülkeye dönüşünden rahatsız.
Komşu devlet Mali başta olmak üzere Rusya ve Çin ise memnun.
Fransa, Sankara’nın 1987 darbesi sırasında Compaore’nin ifadesiyle “kazayla öldürülmesi”ni kan davasına dönüştürmekte ısrarlı.
1983-87 yılları arasında eski Cumhurbaşkanı Thomas Sankara’ya karşı her türlü yıkıcı faaliyeti yürüten Fransa, şimdi “Sankaracı”; “Katil Compaore tutuklansın” çağrıları yapıyor.
Fransa, Burkina’da siyasi güçlerin 1987 yılı zemininde ayrışması için her türlü kışkırtmayı sürdürüyor.
Burkinalı yurtseverler günün görevini, Batı merkezli “Sankara’nın öldürülmesi” üzerinden yürütülen kan davasına son verilerek, “milli uzlaşma”nın sağlanması olarak tanımlayarak, Fildişi Sahili örneğini veriyorlar.
“Binlerce insanın öldüğü Fildişi’nde milli uzlaşma sağlanabiliyorsa, Burkina’da neden olmasın” çağrısını yapıyorlar.
Burkina’da ilericilik-gericilik, “milli birliği ve uzlaşmayı” savunup, Fransa’yı bölgeden kovmaktan geçiyor.
HAVUÇ VE SOPAYLA GELİŞTİRİLEN EGEMENLİK
Batı, düne kadar “cihatçıları ve ayrılıkçıları” iktidar yapmaya çalışırken, Afrika’da inisiyatif milli devletlere geçince, “uzlaşma” ve “af” çağrılarına tavır alıyorlar.
Milli devletler, terörü bir yandan ezerken, başarılarına koşut, “çatışmasız çözüm arayışlarını” geliştiriyorlar.
Mali devrimini yapan dört kafadar albaydan birisine “Uzlaşma Bakanlığı”nın verilmesi, sopa kadar “havuç” politikasının da Afrika’da ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.
CEZAYİR MİLLİ ORDU GÜNÜ’NDE SERGİLENEN OLGUNLUK
Cezayir, 4 Ağustos günü Milli Ordu Günü’nde ulusal birlik olgunluğunu bir kez daha sergiledi.
80’li, 90’lı, 2000’li yıllarda görev almış ordu komutanlarının, aralarındaki gerginliklere rağmen bir arada onurlandırılması, saflaşmayı tarihin sayfalarında arayanlara son güncel yanıtımız.
FİLDİŞİ SAHİLİ: MİLLİ GÜNÜ TOPLUMSAL BİRLİK AFFI’YLA KUTLADI
Fildişi Sahili’nde 2021 yılında “siyaset” düzleminde başlayan “milli uzlaşma ve birlik”, bu kez hukuk düzleminde Bağımsızlık Günü kutlamalarının “açılış”ı sırasında “afla” taçlandırıldı. Fransa’nın dayattığı 2000-2011 iç savaşının “kanlı”ları hukuk düzleminde de barışıyor. Afla birlikte, tutuklu bulunan eski üst düzey komutanlar da serbest bırakılacaklar.
MALİ’DE 26 BİN ESKİ AYRILIKÇI ORDU’YA ALINDI
Mali, 26 bin eski Tuareg ayrılıkçısı “AZAWAD” mensubunu, Mali Ordusu komutasına aldı. Dünün “ayrılıkçı silahlı grupları”nın ilk işi Mali’nin kuzeyinde devlet otoritesinin sağlanması. Yeni “silahlı grup” devamında diğer şehirlerde görev alacaklar