Ahmet Hakan'dan Sözcü'nün haberine tepki: Apaçık haksızlık, apaçık vicdansızlık
Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan, Sözcü Gazetesi'nin 'Nazım Hikmet'in Kuvayi Milliye Destanı'nın okunmasını yasakladılar' haberine tepki gösterdi. Hakan, 'Kısacası Sözcü’nün haberi, sadece yalan değil. Aynı zamanda apaçık haksızlık, apaçık vicdansızlık' ifadelerini kullandı.
Sözcü Gazetesi, Nazım Hikmet'in Kuvayi Milliye Destanı'nın halk kütüphanelerinde yasaklandığı haberini gündeme getirdi. Ancak gerçek bambaşka çıktı. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), haberlere konu eserin Nazım Hikmet Ran’ın “Kuvayi Milliye” adlı eseri değil; Nazım Hikmet’in “Kuvayi Milliye Destanı” şiirini çizgilerle anlatan Nuri Kurtcebe’ye ait bir çizgi roman versiyonu olduğunu duyurdu.
Söz konusu kitapta cinsel içerikli tasvirlerin yer aldığı sayfalar bulunduğu için her yaş grubundan vatandaşların faydalandığı kütüphanelerde genel erişimin alanında bulundurulmasının uygun görülmediği açıklandı.
Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan'dan ise Sözcü Gazetesi'nin "Nazım Hikmet" haberine tepki geldi. Hakan, Hürriyet'teki yazısında yasaklanının şiir değil başka bir kitaptaki “cinsel içerikli çizgi tasvirler” olduğuna dikkat çekti.
Hakan'ın yazısının ilgili bölümü şöyle:
Şunlara lütfen dikkat: Nâzım Hikmet’in Kuvayi Milliye kitabıyla ilgili bir sorun yok. O kitaplar kütüphanelerin her alanında mevcut. Olay, sadece şiiri çizgilerle anlatan bir kitapla ilgili. Çizgilerle şiiri anlatan kitaba da yasak söz konusu değil. O kitap da sadece çocukların erişim alanından kaldırılıyor. Böyle bir habere... “Çizgilerdeki cinsel içerikten korktular. Çizgilerdeki cinsel içeriği çocuklara yasakladılar” diye başlık atılsa... Yüzde yüz doğru söylenmiş olur.
Böyle bir habere... “Kuvayi Milliye’yi yasakladılar. Nâzım’a kinleri bitmedi. Tarih bu ayıbı affetmeyecek” diye başlık attıkları için... Yüzde yüz yalan söylemiş oldular. Gerçi “doğru söylemenin” ya da “yalan söylemenin” bir anlamı kaldı mı bu memlekette? Ondan da pek emin değilim. Çünkü iki ana cepheye bölünmüş ülkemde... Her iki cephe de kendi mecralarına “Hiç çekinme! Söyle yalanı! Yalan da olsa inanmaya hazırım” diye yaklaşıyor.
Sözcü’nün haberinde “Öleli 63 yıl oldu ama Nâzım Hikmet’e kinleri hâlâ bitmedi” başlığını görünce şaşırdım. “Vatan haini” diye Türk vatandaşlığından çıkarılan Nâzım Hikmet’e vatandaşlığı iade eden Tayyip Erdoğan’ın başında olduğu hükümetti. Vatandaşlığa iade olayı, tam 58 yıl sonra 10 Ocak 2009 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan Bakanlar Kurulu kararı ile gerçekleşti. Nâzım Hikmet’e kin tutan kişilerin yapacağı iş midir bu? Resmî ideolojinin yıllarca kan kusturduğu, cezalandırdığı, hapislere attığı, zulümler ettiği Nâzım Hikmet’e... Türk vatandaşlığını iade etmek, az buz bir iş değildir. Kısacası Sözcü’nün haberi, sadece yalan değil. Aynı zamanda apaçık haksızlık, apaçık vicdansızlık.