Aile içi temas Karadeniz’i zirveye taşıdı
Doğu Karadenizlilerin hafta sonu sokağa çıkma kısıtlamasında köylerine gittiğini söyleyen Prof. Dr. Tevfik Özlü, ‘Burada, gelen hastaların çoğu aynı aile içinden… Büyükşehirde ise bulaş kaynağı toplu taşıma, kalabalık işyerleri, restoran ve kafeler… Kısıtlamalar büyükşehirlerde işe yaradı’ dedi
Sağlık Bakanlığı illere göre haftalık vaka sayılarını açıkladı. Doğu Karadeniz illerinde üç büyükşehirden daha fazla oranda vaka olması şaşırttı. Trabzon yüz binde 228 vaka ile en yüksek orana sahip il oldu. En düşük vaka sayısı ise yüz binde 7,8 oranla Şırnak'ta… Trabzon'da yer alan Karadeniz Teknik Üniversitesi'nde Kovid-19 hastalarını tedavi eden bilim kurulu üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, Doğu Karadeniz'deki yüksek oranları "Karadeniz insanı sıcak kanlı, hafta sonunu köyünde akrabalarıyla geçiriyor. Bize hasta geldiği zaman aynı aileden çok sayıda kişinin hastalandığını görüyoruz. Aile içi bulaş fazla" sözleriyle açıkladı. Özlü, büyükşehirlerde alınan önlemlerle vaka sayılarının düştüğünü ancak kırsalda aile içi bulaşın yüksek olduğunu söyledi.
EN FAZLA TRABZON EN AZ ŞIRNAK
Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı tabloya göre Türkiye’de vaka sayısı nüfusuna göre en yüksek oranda olan il Trabzon oldu. Trabzon’u komşusu Rize, Ordu, Giresun ve Samsun izledi. Doğu Karadeniz illerinin aksine Doğu ve Güneydoğu Anadolu illeri nüfusuna oranla en az vakaya sahip iller oldu. Şırnak yüz binde 7,82; Hakkari 9,55; Bitlis 10,35 ile nüfusuna göre en düşük oranda vaka sayısına sahip iller oldu. Bahar ve yaz aylarına doğru vaka sayısının ciddi oranda arttığı Van, Diyarbakır ve Şanlıurfa’da önlemlerin işe yaradığı görüldü. Vaka oranları Van’da 14,89; Diyarbakır’da 17,53; Şanlıurfa’da 27,12 oldu.
SOSYOKÜLTÜREL FARKLILIK
Üç büyükşehirde ise en yüksek vaka sayısı yüz binde 60,19 ile İstanbul’da görüldü. İstanbul’u, 44,39 ile İzmir ve 35,49 ile Ankara takip etti. Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, il bazında vaka tablosunu Aydınlık’a değerlendirdi. “En yüksek oranların Doğu Karadeniz’de olması buradaki sosyokültürel yapıyla ilişkili. Karadeniz insanı bir arada olmayı seviyor. Hafta sonu yasaklarında şehirde kalmak istemiyor, cuma akşamından köylerine gidiyorlar. Eş dost, akraba, anne ve babaları ile köylerde bir araya geliyorlar. Kalabalık kahvaltı sofraları kuruluyor. Geniş aile içi bir araya gelmeler riski artırıyor. Kovid-19 hastalarını takip ediyorum. Bir Kovid-19 hastası geldiği zaman ailesinden de çok sayıda kişi geliyor. Bunların içinde çok ağır geçirenler, ölenler oluyor. Kırsal alanlarda aile içi bulaş daha fazla.
“Büyükşehirlerde ise bulaşın kaynağı Anadolu’dan daha farklı. Büyükşehirlerde toplu taşıma araçları, kalabalık işyerleri, restoran ve kafeler salgının seyrini daha fazla etkiliyor. Küçük yerlerde ise aile içi bir araya gelme, nişan söz gibi etkinlikler neden oluyor. Büyükşehirlerde daha çok çekirdek aile söz konusu… Yasaklar geldi. Çekirdek aile evinde oturuyor. Bulaşma oranı düştü. Kırsalda ise hafta sonu sokağa çıkma yasağını köyünde geçirme eğilimi var.”
BAZI İLLERDE KISITLAMALAR KALKABİLİR
Yerinde karar döneminde il hıfzıssıhha kurulları, vaka oranlarına göre açılma ya da kapanma adımları atabilecek. Vaka sayısının çok düşük olduğu illerde bazı kısıtlamaların kaldırılacak. Özlü, “Bazı illerde kontrol sağlanmış görünüyor. Bu illerde kısıtlamalar kaldırılabilecek. Ölçütler yayımlandığında iller kendileri durumlarına göre karar verecek. Çevresindeki illerle vaka sayılarını aynı noktaya düşürmek için motive olacak. Vaka sayıları arttığında önlemler alabilecek. Yerinde karar döneminin yararlı olacağını düşünüyorum” dedi. Özlü’ye bazı illerde vaka sayısının çok düşük bazılarında ise yüksek olması şehirlerarası kısıtlama önlemini gerektirebilir mi diye de sorduk. Özlü, “Bu vaka sayısının yüksek olduğu ilde bulaşma yollarının neler olduğuna bağlı, çevre illerden geliyorsa kısıtlama olabilir. Şuan bütün şehirlerde virüs var. Daha çok il içindeki önlemler öne çıkıyor” diye yanıtladı. Prof. Dr. Tevfik Özlü, mutant virüslere karşı da maske, mesafe ve sosyal izolasyon önlemlerine çok daha fazla dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.
İNAKTİF AŞIYA YÖNELİM ARTABİLİR
Koronavirüs Bilim kurulu üyesi Prof. Dr. Mustafa Hasöksüz, virüsün çok sık mutasyon geçirdiğini toplumdaki yaygınlığına göre alınan önlemlerin artırılabileceğini söyledi.
Prof. Dr. Hasöksüz "Mutasyonlara karşı inaktif aşılara yönelim artabilir" dedi. İstanbul Üniversitesi - Cerrahpaşa Veteriner Fakültesi Viroloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Hasöksüz, Türkiye’de mutasyonla ilgili yapılan çalışmaları Aydınlık’a anlattı: “Kovid-19 tanısının yapıldığı laboratuvarlarda yakın zamana kadar sadece eski tip Kovid virüsünün tanısı yapılıyordu, fakat yeni varyantların ortaya çıkması ile bu laboratuvarlara yeni tanı kitleri gönderildi. Artık sadece eski tip değil mutasyonlu yeni varyantların da tanısı yapılabiliyor. Bu varyantlardan V1 (İngiltere kökenli) çok hızlı yayılım özelliğine sahip, eski tipe göre yüzde 50 daha fazla hızla bulaşabiliyor, bu nedenle ülkeler bu varyanta karşı özel önlemler aldılar. Alınan önlemler ülkelerdeki yaygınlık oranına göre değişiyor. Avrupa’nın birçok ülkesinde tedbirler artırıldı ve kısıtlılık sayesinde bu varyantın yayılımının kısmen kontrol altına alınması sağlandı. Bu tip viral salgınlarda alınacak tedbirler hemen hemen aynıdır, virüsün dolaşımının azaltılması gerekir. Ülkemizde de bu yönde çalışmalar yapılıyor. Varyant virüslerin sayısı çok yaygın olmadığı için özel bir önleme gerek yok. Geçen yıl ocak ve şubat aylarında Avrupa’nın birçok ülkesinde salgın görülürken bizde martın ortasına kadar görülmedi. Şimdi bu varyantların hepsi de ülkemizde görüldü fakat yayılmadı, tedbirlerden taviz verilmesi durumunda bu varyantlarda ülkemizde yayılabilir.
5 BİNDEN FAZLA MUTASYON VAR
“Koronavirüslerde mutasyonik değişimlerin olması normaldir, salgının başlangıcından günümüze 5 binden fazla mutasyon tespit edilmiştir. V1 (İngiltere), V2 (Güney Afrika), V3 (Brezilya) varyantları dışında bunların neredeyse tamamında anlamlı yani hastalık oluşumu ve bulaşmasında etkili olacak kadar değişiklik olmadı. Ülkemizde de görülen mutasyonlar var, fakat bugüne kadar bunlarda da anlamlı bir değişiklik saptanmadı. Bu mutasyonlar 4-5 gün süren virüsün genlerinin açılması ve okunması diye tabir edilen sekans (DNA dizilimi) ile anlaşılıyor. Genellikle; filyasyon ekiplerinin raporları ve hastalıkta olabilecek farklılıklar dikkate alınarak ya da tesadüfü örneklemeler yapılarak sekans çalışmaları yapılır. Bizim ülkemizde de salgının başından itibaren sekans çalışmaları yapılmaktadır. Her Kovid pozitif örneğin sekans yapılması mümkün değil. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Avrupa’nın da inaktif aşılara yöneldiğini söyledi. Hasöksüz’e bunun nedenlerini sorduk. “Mutasyonlu virüslerin yayılımının artmasıyla mRNA ve vektör aşıları gibi yeni nesil aşıların bu varyantlardan bazılarına (V2 ve V3) karşı yeterli oranda etkinli olamayacağına yönelik bazı bilimsel çalışmalar bulunuyor. Bu nedenle inaktif aşılara karşı bir yönelim olabileceği ve bir diğer neden de üretilen aşı miktarı yeterli olmadığı için ülkeler ne tip aşı olursa olsun almak istemeleridir diye düşünüyorum.”