AK Partili Ayhan Ogan ve Ahmet Selim Köroğlu’ndan Hüseyin Çelik’e sert tepki: Siyaset artıkları!

Hüseyin Çelik, 31 Mart sonuçları nedeniyle Erdoğan’ı suçladı ve Başdanışman Mehmet Uçum’u hedef aldı. AK Partililerin büyük tepki gösterdiği Hüseyin Çelik’e Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanları da yanıt verdi.

Eski AK Partili Hüseyin Çelik, 31 Mart 2024 Yerel Seçimlerinin ardından Serbestiyet adlı haber sitesine röportaj verdi.

Burada Cumhurbaşkanı Erdoğan’n hesap vermesini isteyen isim vermeden de Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Mehmet Uçum’u hedef alan Çelik “Saray'da kanunların efendisi konumuna getirilmiş bir Komünist bozuntusu var. Ne idüğü belirsiz adam parmak sallıyor, racon kesiyor. Sayın Cumhurbaşkanı, bu adamın bunu yapmasına nasıl müsaade ediyor?" ifadelerini kullandı.

BAŞDANIŞMANLARDAN TEPKİ

Çelik’e AK Partililerden tepki yağdı. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Sağlık ve Gıda Politikaları Kurulu Üyesi Ahmet Selim Köroğlu, Çelik’e sert yanıt verdi:

“31 Mart sonuçları üzerinden Serbestiyete açıklama yapan eski Türkiye’nin siyasi artıkları kurdurduğunuz partilerde siyaset yapın, Mehmet Uçum bahanesiyle Cumhurbaşkanımıza ve Cumhur ittifakına parmak sallamayın.”

Cumhurbaşkanı Danışmanlarından Ayhan Ogan da “Hüseyin bey Erdoğan 52 oy aldı.Ak Parti ile arasında 20 puan fark var. Kurdurduğunuz deva ve gelecek partisi çöp oldu. Çekin elinizi Ak Parti’den. Erdoğan dan intikam alacaksanız da hodri meydan.” ifadelerini kullandı.

‘KOMÜNİST BOZUNTUSU’

AK Parti kurucularından, eski Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, seçim sonuçlarına ilişkin Serbestiyet’ten Hilal Köylü’ye konuştu. Hilal Köylü, Çelik’le görüşmesini şöyle aktardı:

“Çelik, seçim yenilgisinden sonra eski-yeni AK Partililer ile Erdoğan’ın hukuk başdanışmanı Mehmet Uçum arasında yaşanan tartışmalarda hem Uçum’a, hem de ona müsaade eden Cumhurbaşkanına tepkili: ‘Sarayda kanunların efendisi haline getirilmiş bir komünist bozuntusu var. Ne idüğü belirsiz adam racon kesiyor, parmak sallıyor. Erdoğan nasıl müsaade ediyor?’”

‘AK PARTİ DEĞİŞTİ’ SİTEMİ

“AK Parti, seçmenin kendisine sarı kart göstereceğini hesap edemedi mi? Yoksa yenilginin nedeni ekonomi mi?” sorusu üzerine Çelik, şunları söyledi:

“Yenilginin nedenlerinden biri ekonomidir ama tek neden değildir. Çünkü 10 ay önce de bir genel seçim yapıldı. Ekonomideki kötü gidişat o gün de vardı.

“AK Parti kurulurken vatandaşlığı esas alan bir siyaset yaptı. Benim bir iddiam var. Türkiye’nin en demokratik ve en özgürlükçü programlarından birisi AK Parti’ye aittir. O programı yazanlardan birisi olarak bunu söylüyorum. Ancak AK Parti, MHP ile olan ittifakından sonra anayasal vatandaşlık çizgisinden daha çok kimlik çizgisine doğru bir kayma gösterdi.

“Ben Kürt oylarını çok önemli bir faktör olarak görüyorum. Türkiye’de yaklaşık 20 milyon Kürt nüfus olduğu ifade edilir. Bunun 15 milyonu seçmendir. Bu seçmenin 5 milyonu aşağı yukarı DEM Parti’ye oy verir. Geriye 10 milyon oy kalır. İddia ederim ki; bu 10 milyon oyun 8 milyonu AK Parti’ye gidiyordu. Fakat bu seçimde bence AK Parti’ye giden Kürt oyları dip yapmıştır.

‘AK PARTİ FABRİKA AYARLARINA DÖNERSE…’

“(…)Sayın Erdoğan seçim akşamı bir balkon konuşması yaptı ve özeleştiri yapılacağını söyledi. Ancak eğer bu özeleştiri bir ense tıraşı, saç, sakal, bıyık düzeltme şeklindeyse bunun anlamı olmaz. AK Parti’nin fabrika ayarları AK Parti’nin programıdır. AK Parti fabrika ayarlarına dönerse, hatalarını düzelterek yoluna devam eder.”

Erdoğan’ın beraber yola çıktığı kişilerin hukukunu korumadığını söyleyen Çelik, Uçum’u şöyle hedef aldı:

“Ben AK Parti’nin programını yazan 10 kişiden biriyim. İlk grup başkan vekillerinden biriyim. AK Parti’nin ilk kültür bakanıyım, en uzun süreli milli eğitim bakanıyım. 6 yıl kesintisiz parti sözcülüğü yaptım. Beni bir kenara bırakın, aktif değilim, partide şimdi bir görevim yok.

“Sayın Hayati Yazıcı daha İstanbul Büyükşehir’den beri cumhurbaşkanının yanında, birçok netameli hukuk davasında yanında durmuş, çözüm üretmiş biri. Bugün de AK Parti’nin siyasi ve hukuki işlerinden sorumlu genel başkan yardımcısı. Sayın Aziz Babuşçu parti için önemli bir isim. Ardahan eski milletvekili sayın Prof. Dr. Orhan Atalay bir ahlak abidesi.

‘BİZLERE AYAR ÇEKİYOR!’

“Van’daki mazbata verildi, verilmedi meselesinden ötürü bazı açıklamalar yaptık. Benim söylediğimi, Hayati Bey’in söylediğini kendinizce doğru bulmayıp, eleştirebilirsiniz ama sarayda kanunların efendisi! konumuna getirilmiş bir komünist bozuntusu var. Bu arkadaş Anayasa Mahkemesi’ne, AK Partililere, bizlere kendi aklınca ayar çekiyor.

“Hayati Yazıcı, partideki ikinci adamdır. Ama ne idüğü belirsiz bir adam ona parmak sallıyor. Racon kesiyor. Bizim yaptıklarımız kaydediliyormuş. Kendini devlet yerine koyuyor. Bu yenilir, yutulur bir şey değildir. Sayın cumhurbaşkanı, bu adamın bunu yapmasına nasıl müsaade ediyor?

Mehmet Uçum

“AK Parti kadro hareketiydi. Genel başkan, eşitler arasında birincidir. Evet, AK Parti hareketinin lideri Erdoğan’dır şüphesiz. Ancak, dünyanın en yüksek tepesi Everest tepesidir fakat Everest tepesi varlığını ve oradaki duruşunu Himalaya dağlarına borçludur. Himalayalar silsilesi olmazsa Everest diye bir şey olmaz. Bu açıdan etrafınıza topladığınız insanların kim olduğuna dikkat etmeniz gerekiyor. Bizim dönemimizde Sayın Erdoğan’ın etrafında hasbî insanlar vardı; şimdi ise hasbilik, yerini hesabiliğe bırakmış görünüyor.”

ÇİN DÜŞMANLIĞINI DA ARAYA SIKIŞTIRDI: ‘İĞRENÇ BİR ÜLKE’

AK Parti’yi milletin değil devletin partisi olmakla suçlayan Hüseyin Çelik, Çin’i de antidemokratik olduğunu savundu:

“Biz mesela yaptığımız yollarla, köprülerle, şehir hastaneleriyle, hava alanlarıyla övünüyoruz. Elbette övünülecek bir şeydir bu. Ama unutmayın dünyanın en büyük barajlarını, en büyük oto yollarını, hava alanlarını Çin yapıyor. Ama Çin dünyanın en iğrenç ülkesidir. Çin’de hukuk yok, demokrasi yok, insan hakları, fikir hürriyeti hiç yok.

“Doğu ve Güneydoğu’ya bakın. Oralara çok yatırım yapılmış olmasına rağmen, çok ciddi hizmetler götürülmüş olmasına rağmen niçin insanlar AK Parti’ye artık ciddi anlamda oy vermiyor?

“Biz insanlara tuvaletle mutfak arasında bir boru muamelesi yapamayız. Unutmayalım ki, İnsan midesinden ve maddi refahından çok daha fazlasıdır. Siz insanların karnını nasılsa biz doyuruyoruz diye düşünüp onların aklıyla oynuyorsanız, vicdanına ve ruhuna azap çektiriyorsanız insanlar sizi tercih etmez. Kaldı ki artık ekonomi kötü olduğu için maddi refahtan da söz edemiyoruz. Demokrasi olmadığında ülkeye yabancı sermaye de gelmez.

“AK Parti’nin yeniden fabrika ayarlarına dönmesi gerekiyor. Hukuk devleti, demokrasi, insan hakları, ifade özgürlüğü, ötekine saygı, basın özgürlüğü, yozlaşmadan dünya ile uzlaşmak, israfa sıfır tolerans, tevazu, empati, bütün yolsuzluklara paydos, şeffaflık, hesap verilebilirlik, kimsenin malına çökmeme, özgürlüklerin güvenliğe feda edilmemesi gerekiyor AK Parti’nin bu topu buradan çevirmesi mümkün.”

EŞİT YURTTAŞLIK SÖYLEMİ

Çelik PKK’nın ve açılım destekçilerinin sık sık dile getirdiği gibi “eşit yurttaşlık” olmadığını da savundu.

“İktidardan normalleşme mi, sertleşme mi bekliyorsunuz?” sorusu üzerine Çelik şu ifadeleri kullandı:

“İktidarda eğer akıl galip gelirse, tabii ki normalleşme olur ama duygular ağır basarsa tabi ki sertleşme olur. Eğer duygularınız aklınızın önüne geçerse kendinizi ve idare ettiğiniz kitleyi felakete sürüklersiniz. Bunun en tipik örneği İttihatçılardır.

“Bakın Demokrat Parti’nin 1957’den sonraki hali budur işte. Demokrat Parti’ye yapılanlar alçakçadır. Darbe alçakçadır. Ancak Demokrat Parti eğer o sertleşmeleri yapmasaydı belki tarih farklı seyredebilirdi.

“Türkiye’yi kurtaracak olan demokratikleşmedir. Herkes için demokrasi, herkes için insan hakları, herkes için eşit vatandaşlıktır. Kürt meselesinin de panzehiri budur.”

Sonraki Haber