Akdeniz tipi diyet alzaymıra karşı koruyor
Türk Nöroloji Derneği Demans Çalışma Grubu Üyesi ve Alzheimer Derneği Ankara Şube Başkanı Prof. Dr. Esen Saka Topçuoğlu, ağırlıkla sebze, meyve ve balıktan oluşan Akdeniz diyetine bağlı kalmanın alzaymırdan koruduğunu belirtti.
Topçuoğlu, yaptığı açıklamada, alzaymırın kişinin dikkati, görsel-uzamsal becerileri ve konuşması gibi bütün zihinsel fonksiyonlarını etkilediğini, en çok da yeniyi öğrenmesi ve kaydetmesini engellediğini söyledi.
Alzaymıra yakalanma riskinin yaşlandıkça arttığını belirten Topçuoğlu, bunun yanında yüksek tansiyon, şeker hastalığı gibi kronik hastalıklara sahip olmanın, sigara kullanmanın, sağlıksız beslenmenin alzaymırı tetikleyebildiğini ifade etti.
Topçuoğlu, her unutkanlığın alzaymır olmadığını anlatarak "Bunun ilerleyici olması, kişinin günlük yaşamını bozacak mertebeye ilerlemesi gerekiyor. Bunun bir uzman tarafından değerlendirilerek hastalık kapsamında bir unutkanlık olup olmadığı anlaşılabiliyor." dedi.
'AKDENİZ TİPİ DİYET EN KORUYUCU BESLENME BİÇİMİ OLARAK TANIMLANIYOR'
Kronik hastalıkları kontrol altında tutmanın, egzersiz yapmanın ve sağlıklı beslenmenin alzaymırdan korumada önemli olduğunu vurgulayan Topçuoğlu, şöyle devam etti:
"Akdeniz tipi diyet, hatta MIND diyeti bunun biraz daha modifiye edilmiş hali, en koruyucu beslenme biçimi olarak tanımlanıyor. Buna göre, bütün yemekleri sızma zeytin yağı ile yapalım, balığı haftada iki tüketelim, kırmızı eti çok fazla değil daha çok beyaz et yiyelim ve her gün muhakkak bir porsiyon yeşil sebze tüketelim. Bunun yanında, beyaz ekmek değil de tam buğday, çavdar ekmeği gibi daha çok tam tahıllı ekmekleri tüketelim. Yine ülkemizde rahat bulduğumuz baklagiller önerilen besinlerden. Yumurta, yoğurt bunların herhangi bir sakıncası yok. Kuruyemişler, badem, ceviz, fındık gibi lehimize olan besinler, bir de mevsiminde çilek ve diğer dutsu meyveler koruyucu besinlerden."
'YENİ ŞEYLER ÖĞRENMEK ALZAYMIRDAN KORUNMADA ÖNEMLİ'
Topçuoğlu, bunun dışında, yeni şeyler öğrenerek zihni aktif tutmanın da alzaymırdan korunmada önemli bir faktör olduğuna işaret ederek "İster örgün eğitim isterse hayatın içinde yeni hobiler, yeni kültürel aktiviteler olsun zihninizi aktif tutmak, yeni sinaptik bağlantılar oluşturmak koruyucu faktörlerden." dedi.
Prof. Dr. Esen Saka Topçuoğlu, kafa travmasının da alzaymıra karşı bir risk faktörü olduğuna dikkati çekerek kişinin kafa travmalarına karşı koruyacak tedbirleri alması gerektiğini kaydetti.