Akdeniz’den Marmara’ya mercan köprüsü

Deniz sıcaklığındaki değişiklikler ve insan etkileşimi, müsilaj derken su altı dünyasının önemli bileşeni mercanlar zarar gördü. Kırılan, parçalanan mercanlar, ekilerek doğaya kazandırılıyor

Su altı ekosisteminde hayati rol oynayan ancak dış etkenler nedeniyle kırılmış parçalanmış sarı mercanlar, İstanbul Üniversitesi ve Deniz Yaşamını Koruma Derneği (DYKD) ile DP World Yarımca’nın iş birliğiyle Marmara Denizi'ne ekiliyor. Projeyle Akdeniz ile Marmara Denizi arasında hayati öneme sahip su altı mercan köprüsünün 2024 yılına kadar tamamıyla canlanması bekleniyor.

Denizlerin yağmur ormanları olarak nitelendirilen sarı mercanlar, su altı ekosisteminde hayati bir rol oynamasına karşın insan etkileşimi ve deniz sıcaklığındaki değişikliklerle yıllar içinde azaldı. Marmara Denizi’nde geçen yıl yoğun bir şekilde görülen müsilaj ise mercanların üzerini kapatarak nefes almalarını ve beslenmelerini engelledi ve ölümlerine neden oldu. Üç kuruluşun mercanları yakın izlenmesi, müsilajın temizlenmesi ve yeniden ekim ile mercanlar yeniden canlanmaya başladı. Yıl boyunca sıcaklığı izlemek için Ayvalık'ta 30 metre derinliğe sekiz adet su altı ısı ölçer kuruldu.

50 YIL SONRASINA TOHUM

Deniz Yaşamını Koruma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Volkan Narcı mercanların su altında habitat gelişimi ve oluşumu için anahtar bir tür olduğuna dikkat çekti. Narcı sözlerine şöyle devam etti: “Bu; hassas, dikkatle planlanmış ve zaman alıcı bir çalışma, çünkü deniz yüzeyinin 30 metre altında zaman ve derinlik gibi tüm tehditlere açık bir alanda, sınırlı hava kaynağıyla sınırlı sayıda deniz canlısını ekiyoruz. Karada yapılan çalışmaların aksine, yürüttüğümüz mercan çalışması 50 yıl sonrası için bir tohum olarak kalıyor."

AYVALIK’TAN TAVŞAN ADASI’NA

Kırılmış ve parçalanmış mercan kolonilerinin Ayvalık'tan Tavşan Adası'na taşındığını vurgulayan DP World Yarımca Tepe Yöneticisi Kris Adams şunları söyledi: “Limanlarda ve denizlerde çalışan insanlar olarak, sudaki yaşamın değerinin farkındayız ve bu nedenle kendimizi denizlerin yeniden nefes almasına olanak tanıyacak adımlar atmaya adadık. Mercanlar, Tavşan Adası'na başarılı bir şekilde ekilecekler ve biz de önümüzdeki aylarda süreci yakından izleyerek projeyi desteklemeye devam edeceğiz."

FOTOĞRAF TUTKUNLARI KEŞİFTE

MAHMUT SERDAR ALAKUŞ – AA

Su altı canlılığı açısından ön plana çıkan İzmir'in Karaburun ve Seferihisar ilçelerinde dalışseverler, birbirinden farklı deniz canlılarını görme imkanı buluyor. Profesyonel eğitimlerini tamamlayarak aldıkları brövelerle derin dalış yapanlar 30 metre derinliğe kadar inerek su altındaki canlılığı yakından gözlemliyor. Son dönemde popülasyonu arttığı gözlenen aslan balığı da fotoğraf tutkunu dalgıçlar tarafından su altında kayıt altına alınıyor. Seferihisar Dalış Merkezi'nin sahibi Aydın Tunca su altındaki canlı varlığı ile ilgili bilgi verdi: "Şehir dışından çok sayıda misafirimiz var. Okulların kapanmasıyla hareketlilik yaşanıyor. 'Hocam bize ne göstereceksiniz?' diye soruyorlar. Nihayetinde resif var, bacamız var, mağaralarımız var, iki tane batığımız var. Su altı canlılığı da çok fazla. Diyebilirim ki Türkiye'nin ilk 5 dalış destinasyonu arasında Seferihisar var. Çoğu yerde dalış yaptım. Bu kadar canlı popülasyonunun olduğu nadir yerlerden birisi olduğunu söyleyebilirim. Denize her girdiğimizde baraküda sürüleri, sinarit, orfoz, lahoz, müren, ahtapot görmek mümkün."
Sonraki Haber