'Akkuyu'da aksamaya müsaade edemeyiz'

Atölye'de Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'na konuk olan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Abdülhamid Han sondaj gemisinin Akdeniz'de 45-60 gün çalışma süresinin olacağını dile getiren Dönmez, "Bu sürede sondajımızı tamamlayacağız. Keşif bulursak milletimizle müjdeyi paylaşacağız." diye konuştu. Dönmez, Akdeniz'de şimdiye kadar 8 sondajın tamamlandığını, bunların 5'inin Türkiye'nin kendi yetki alanında olduğunu söyledi. Her sondajın keşifle sonuçlanmasa da jeolojik formasyon konusunda ciddi bilgiler verdiğini vurgulayan Dönmez, "Sahayı tanımak son derece önemli. Akdeniz'i de Karadeniz kadar tanır hale geldik. Takvim sıkışıklığı nedeniyle 2 yıl kadar ara vermiştik. Şimdi tekrar Akdeniz'e döndük." diye konuştu.

AKKUYU'DA SON DURUM

Dönmez, Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin (NGS) Türkiye'nin mega projelerinden biri olduğunu belirterek, Türkiye'nin, 60-70 yıllık hayalini gerçekleştirmek üzere olduğunu dile getirdi. Son bir ayda Akkuyu NGS inşaat alanında yaşanan bir ihtilaf olduğunu söyleyen Dönmez, şöyle devam etti:

"Konu bize intikal edince süratle problemleri çözmek için girişimlerde bulunduk. Bu tip çok büyük projelerde sahada sıkıntılar olabilir, idari ve mali anlamda. Maalesef bu sorunlar aşılamadı. Girişimlerimizi hala devam ettiriyoruz. En son Soçi'deki Cumhurbaşkanımız ile Rusya Devlet Başkanı Putin arasındaki görüşmede de gündeme geldi. Proje takviminde bir aksamaya müsaade edemeyiz. Cumhurbaşkanımız ile Akkuyu'ya gittik. Sahada bir brifing aldı. Cumhurbaşkanımız gerekli notları aldı, ikazları yaptı. Beklentimiz bu problemin süratle giderilmesidir."

KARADENİZ'DEKİ ÇALIŞMALAR

Dönmez, Karadeniz'de keşfedilen doğal gazla ilgili çalışmaların sürdüğünü ve 2023'te tamamlanacak şekilde ilerleme kaydedildiğini bildirdi. İlk fazda 10 kuyunun açılacağını belirten Dönmez, karada da yapılması gereken işler olduğunu ifade etti. Bakan Dönmez, şunları kaydetti: "Kuyu tamamlama işlerimiz devam ediyor. Kuyu üstü işleri de var. Deniz tabanında da yaptığımız işler var. Adeta Karadeniz'in 2 bin 200 metre altında bir enerji üssü kuruyoruz. Bir uçtan bir uca 12 kilometre diğerinden 8 kilometre bir koridorda yerin altında devasa yapıları gemilerden indiriyoruz. Sualtı robotlarıyla kuyuların başına monte ediyoruz. Hummalı bir çalışma var. 120 kilometre derin deniz boru döşeme işlemi tamamladı. 50 kilometrelik kısım kaldı. 2023'ün ilk çeyreğinde mart ayı içinde inşallah, bu gazı karada yakmış olacağız."

10 MİLYAR DOLAR TASARRUF HEDEFİ

Türkiye'nin elektrikte kurulu gücünün 101 bin megavata ulaştığını kaydeden Dönmez, bunun yüzde 54'ünü yenilenebilir kaynakların oluşturduğu bilgisini paylaştı. Dönmez, Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları Güneş Enerjisi Santralleri-5'in (YEKA GES-5) 1-2 ay içinde düzenlenerek 1200 megavatlık kapasitenin yarışmaya sunulacağını bildirdi. Dönmez, enerji tasarrufuyla ilgili atılan adımlara ilişkin, "Geçen sene enerji ithalatına 50,7 milyar dolar harcadık. Bu sene fiyatların arttığını görüyoruz ve 100 milyar dolara gidiyor. Kontrollü ve basit tedbirlerle yüzde 10 enerji tasarrufu sağlayabiliriz. Bu da 10 milyar dolar cebimizde kalacak demektir." değerlendirmesinde bulundu.

KONTRATLARIMIZ VAR

Dönmez, küresel enerji krizinin özellikle Avrupa'da kendini hissettirdiğini belirterek, Rusya'ya uygulanan yeni yaptırımlar kapsamında enerji ürünlerinin ithalatının azaltılmasının gündeme geldiğini söyledi. Alternatif enerji kaynakları bulmanın zorluğuna dikkati çeken Dönmez, şöyle devam etti: “Ülkemizdeki tüketimin bir kısmını yüzde 75-80 boru hatlarından getirdiğimiz gazla karşılıyoruz. En büyük tedarikçinizle sorun çıktığında alternatif için bir anda boru yapma imkanınız yok. Bu borular yüzlerce kilometre borular. Kısa vadeli çözüm spot piyasalarda temin edilen sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG). Mobilizasyonu boru hattına göre daha esnek. Dünyada bir üretim-tüketim dengesi var. Şimdi Avrupa verimlilik tedbirleriyle vatandaşını biraz motive etmek, bilinçlendirmek suretiyle yüzde 15 tasarrufa gitmeye çalışıyor. Ne derece başarılı olacak hep birlikte göreceğiz.”

Dönmez, "Türkiye olarak yaptırımlarla ilgili olarak alınan kararları uygulamayacağımızı işin başından beri söylemiştik. Rusya, Azerbaycan ve İran ile devam eden kontratlarımız var. Onlarla da sürekli temas halindeyiz. Hatta gerekirse bir miktar artış da yapılabilir şekilde. LNG kontratlarımız var. Geçtiğimiz yıl yaklaşık 59-60 milyar metreküp doğal gaz tüketimi gerçekleştirdik. Muhtemelen bu sene de benzer oranlarda olacak." ifadelerini kullandı.

SIKINTI YAŞANMAYACAK

Dönmez, Türkiye'nin doğal gaz depolama kapasitesinin mevcut durumda yeterli olduğunu ancak artırılması gerektiğini de dile getirerek, "Ülke büyüyor, büyüdükçe gelişiyor. Doğal gaz ihtiyacı artıyor. Şu an iki depomuz var. Biri Tuz Gölü'nde ve 1,2 milyar metreküplük doğal gaz depolama kapasitesine sahip. Diğeri de Silivri'de, 3,2 milyar metreküpten, 4,6 milyar metreküpe çıkartıyoruz. Şu anda çalışmalar devam ediyor. İnşallah bu yıl sonuna kadar da projemizi tamamlamış olacağız. O depo zaten aktif çalışan depomuzun kapasitesi artırılmış hali." diye konuştu.

Kış mevsimine doğal gaz depolama tesislerinde 6 milyar metreküplük hacimle girileceğini bildiren Dönmez, "Geçen seneye göre depo hacmimizi artırarak giriyoruz, daha rahat bir durumdayız. Bugün itibarıyla Silivri'deki depolama tesisinin doluluk oranı yüzde 87, Tuz Gölü'ndeki tesisimiz tam dolu." ifadelerini kullandı.

MİLLİ PARALARLA TİCARET

Dönmez, Rusya ile karşılıklı ticaretin geliştirilmesi kapsamında milli paralarla ticaret konusuna değinirken de şunları kaydetti:

"Ruble ilk etapta olacak. Oran konusunda henüz bir rakam telaffuz etmek istemiyoruz. Ağırlıklı olarak doğal gaz ticareti olmakla birlikte Rusya'da hem satış yönünde ihracatımız hem ithalatımız var. Bu konu liderler arasında da teyit edildi. Transferlerde Türk lirasını da konuşuyoruz. Bunlar önümüzdeki günlerde netleşecek konular. İki lider de prensipte milli paralarla ticaret konusunda mutabık kaldı."

TÜM DÜNYAYA 500 YIL YETECEK REZERVİMİZ VAR

Dönmez, borda Türkiye'nin üretim kapasitesinin yıllık 2,6-2,7 milyon ton olduğunu, bunun 2,5 milyon tonunun ihraç edildiğini söyledi. Türkiye'nin bu alanda dünyada pazar payında ilk sırada olduğuna dikkati çeken Dönmez, "Dünyada tüketilen borun yüzde 62'sini biz üretip satıyoruz. Rezervin de yüzde 72'si bizde. Belki 500 yıl tüm dünyaya yetecek rezervimiz var." diye konuştu.

Dönmez, dünyada yaklaşık 5 milyon tonluk bor tüketimi olduğuna dikkati çekerek, "Son derece kritik bir alan. Geçtiğimiz yıl 1 milyar doların üzerinde bir ihracatımız oldu. Bu sene de 1 milyar doların üzerinde bir ihracat gelirimiz olacak." dedi.

Dönmez, nadir element rezervinde de Çin'den sonra en büyük rezervin Türkiye'de bulunduğunu belirterek, şunları kaydetti: "Dünyada adı konmamış bir mücadele 'savaş' varsa bu da nadir elementlerle ilgili yaşanıyor. Çünkü paranız da olsa alamayacağınız nadirlikte elementler mevcut. Altına erişebiliyorsunuz, evet pahalı ancak erişim var. Son keşfimizle birlikte, Çin'den sonra tek sahada ikinci büyük nadir element rezervi keşfettik. Neredeyse 700 milyon tonluk bir cevherden bahsediyoruz. Bunun hepsi net üretim değil. Cevheri alıyoruz işliyoruz. Bundan 570 bin ton civarında cevheri işleyeceğiz, belirli kalemlerde ve miktarlarda bazı ürünleri elde edeceğiz."

Sonraki Haber