'Aklımız ve yüreğimizden Atatürk'ü, sesimizden İstiklal Marşı'nı haykıracağız'

Yedi düvel emperyaliste karşı kazandığımız Kurtuluş Savaşı'mızın karargahı, egemenliğin kayıtsız şartsız Türk milletine geçişinin mabedi, Cumhuriyetimizi kuran irade Türkiye Büyük Millet Meclisi'mizin 100. yılını kutlamaya hazırlanıyoruz. Ebedi başkomutanımız, büyük devrimci önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün liderliğinde kurulan Türkiye Cumhuriyeti'mizin bu anlamlı günü 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nda, Türkiye saat 21.00'de evlerinden İstiklal Marşı'nı söyleyecek. İçinde bulunduğumuz bu zor koşullarda da vatanımızın dört bir yanından ''Milletimindir İstiklal'' haykırışı yükselecek.

Türkiye'nin önde gelen sanatçılarının da 23 Nisan'da dillerinde İstiklal Marşı olacak.

Türk tiyatrosunun müstesna ustalık sembolü kavuğun taşıyıcısı, usta sanatçı Rasim Öztekin, bağımsızlık ve devrim mücadelemizin sesi, usta müzisyen Timur Selçuk, Yeşilçam'ın kadın yıldızlarından Hülya Koçyiğit, Türkiye Sanatçılar Birliği Başkanı, tiyatro sanatçısı Murat Demirbaş, başarılı oyun yazarı ve tiyatro sanatçısı Kosta Kortidis, kazandığı başarılarla fotoğraf alanındaki gururumuz Dilek Uyar, 23 Nisan'a ilişkin düşüncelerini, çağrılarını Aydınlık'a anlattı.

'BALKONUMDA İSTİKLAL MARŞI'NI SÖYLEYECEĞİM'

Rasim Öztekin: Bilimden, kültürden kopmayan, çevreci, sağlıklı, dürüst aynı zamanda toplumcu ve paylaşımcı bir Cumhuriyet kuran Mustafa Kemal Atatürk'ün çocukları da bu yansımadan mutlaka payını alacaktır. Dünyanın çocuklara verilmiş tek bayramdır, bu nedenle de çok anlamlıdır 23 Nisan. Atatürk ilkelerinden ödün vermeden, mutluluk ve huzurla kutlanmasını diliyorum. 23 Nisan'ın koronavirüs salgınına kurban gitmemesi için evlerden İstiklal Marşı'nın okunmasını çok olumlu karşılıyorum. Ben de bahçemde veya balkonumda İstiklal Marşı'nı söyleyeceğim.

'VAR GÜCÜMLE HAYKIRACAĞIM'

Hülya Koçyiğit: Ben de 23 Nisan'da var gücümle İstiklal Marşı'nı okuyacağım. İstikal Marşı bize kim olduğumuzu hatırlatan bir marş. 23 Nisan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin en önemli günü çünkü Türkiye Büyük Millet Meclisi'miz kuruldu. Varlığımızı borçlu olduğumuz, ülkemizi bağımsızlığına kavuşturan Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına her zaman minnet duyuyoruz. İstiklal Marşı da bunun sembolü, var gücümle haykıracağım tabiiki.

'DERİNLİĞİNİ VE ÖZÜNÜ KAVRAMALIYIZ'

Timur Selçuk: Dışarıya çıkamadığımız bugünlerde 23 Nisan'da İstiklal Marşı'nın okunması çok olumlu. Beraberliklerde, sevgide herşeyde karşılıklı paylaşım söz konusu. 23 Nisan'ında bunu arttırmasını diliyorum. Yüce yaradan hiç bir millete böyle güzel bir bayram nasip etmemiştir. Bu bizim için çok büyük bir armağan. Dünyadaki bütün duyarlı, ahlaklı insanlar için çok güzel bir örnek. Sadece bir tarih kutlaması gibi değil, her geçen gün, bu bayramın derinliğini, özünü doğru kavramamız gerekiyor.

'AİLECEK SÖYLEYECEĞİZ'

Murat Demirbaş: 23 Nisan 1920, milli egemenliğimizin bu topraklardaki ölümsuzlüğünü ifade ediyor. Bir anlamda Türk Devrimi'nin ilk çivisinin çakıldığı bir tarih. Geçmişin birikimini geleceğin umuduyla perçinleyen kutlu bir tarih.

Çocuklara armağan edilmiş olması da bu devrimin içindeki saflığı, enerjiyi ve diriliği işaret ediyor. O yüzden coşkuyla, neşeyle ve kararlılıkla kutlu olsun 100. yılımız...

23 Nisan'da saat 21.00 de biz de ailecek balkonlarımızdan İstiklal Marşımızı söyleyeceğiz gururla..

'YAŞASIN MİLLİ EGEMENLİK'

Kosta Kortidis: 23 Nisan 2020'de, hâlâ gelecek güzel günleri bekleyebiliyorsak... umut edebiliyorsak müreffeh günleri; hala taşıyorsak içimizde geleceğin gözümüzde parlayan gelişini... O'nun ve Onlar'ın sayesindedir. Onlar'ın 100 yıl evvel halâ içinde güvenle umut edebileceğimiz bir sonsuz mirası bize armağan etmiş oldukları içindir. Bir gün dahi bunu aklımızdan çıkarmadan... sonsuza değin...

Yaşasın milli egemenlik.

Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti.

Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.

'CUMHURİYET KADINLARI OLARAK ATAMIZIN İZİNDEYİZ'

Dilek Uyar: TBMM'nin açılışının 100. Yılında, Cumhuriyet kadınları olarak Atamızın izinde, onun Cumhuriyeti emanet ettiği çocukları yetiştirmek, bilimden sanata her alanda var olabilmek ve bu var oluşla yetiştireceğimiz nesillere örnek olmak arzusuyla çalışmaya durmaksızın devam edeceğiz.

Yolumuz hiç bitmeyecek bir yol, emanetimiz büyük. Evlerimize kapandığımız, distopik ve belirsiz bu günlerde ulusumuzun bağımsızlık sembolü olan İstiklal marşını balkonlarımızdan okuyarak, yalnız olmadığımızı ve her koşulda Atatürk devrimlerini andığımızı herkese duyuracağız.