AKP'li yazarlardan hükümete Afrin uyarısı: Oyalanmayın!

AKP'ye yakın yazarlar Karagül ve Zentürk, Suriye'deki ABD hamlelerine dikkat çekerek, 'Afrin'de oyalanıyoruz. Bir an önce adım atalım' çağrısı yaptı

İdlib'te yaşanan gelişmeler ve Rusya'nın konuşlandığı Suriye'deki Hmeymin Üssü'ne üst üste düzenlenen İHA'lı saldırılar, bölgeyi yeniden hareketlendirdi. Suriye ordusunun İdlib'teki terör gruplarına yönelik başlattığı kapsamlı operasyon sonrası Ankara, Rusya ve İran Büyükelçilerini Dışişleri'ne çağırdı. Astana'nın mimarı olan, İdlib'te çatışmasız bölgeler planını hayata geçiren ülkeler şimdi yeni bir sınavla karşı karşıya. Bu gelişmelerle paralel, TSK'nın uzun zamandır hazırlığını yaptığı Afrin operasyonunun geleceği de tartışılmaya başlandı. PKK/PYD, operasyona karşı Afrin'e yığınak yaparken, ABD Suriye'nin kuzeyindeki terör kantonlarında yeni bir "PKK ordusu" kuruyor. Ankara dün, ABD maslahatgüzarını Dışişleri'ne çağırarak bu konuda uyardı.

Üst üste yaşanan bu gelişmeler, hükümet basının da birinci gündemi konumunda. AKP'li yazarlar, özellikle Afrin konusunda hükümete uyarılarda bulunuyor.

YENİ BİR PLAN ÖNÜMÜZE KONABİLİR

"Afrin'de geç kalıyoruz" diyen Star yazarı Ardan Zentürk'ün bugünkü köşe yazasının satırbaşları şöyle:

"Önümüzdeki hafta Washington Suriye konusunda çok önemli bir toplantıya sahne olacak. Amerikan yönetiminin üst düzey isimleri, İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya ile, Hindistan ve Japonya’dan gelecek yetkililerle bir araya gelip, Suriye’nin geleceğini ele alacak. Toplantıdan Esad sonrası Suriye’nin nasıl şekilleneceğine ilişkin bir ABD-Avrupa-Asya planı ortaya çıkacak. Aslında plan, bugünden belli: Suriye’nin toprak bütünlüğü kağıt üzerinde korunacak fakat, ülkedeki azınlıkların özerk yönetim alanları da belirlenecek. ABD’nin bu toplantısının amacı, Rusya-Türkiye-İran hattında şekillenen inisiyatifi sonlandırmak.

Türkiye ve İsrail bu toplantıya çağrılmadı ama İsrail zaten Amerikan yönetimi tarafından temsil ediliyor. Diğer yandan da kendi güvenlik hassasiyetlerini göstermek için Suriye hava sahasına Lübnan üzerinden girerek Baas ve Hizbullah askeri hedeflerini vurmayı sürdürüyor!..

Yüksek ihtimal, Rusya-İran-Baas ittifakının Türkiye’nin tepkisine neden olan İdlib ve Guta saldırıları, ortaya çıkacak bir plana karşı el yükseltme amacını taşıyor.

ULUSAL STRATEJİ DEVREYE GİRMELİ

Gelişmeler, kısaca “Afrin operasyonu” olarak adlandırdığımız ulusal stratejininuygulanmasında geç kalabileceğimizi gösteriyor. Durum, biraz, hendek-barikat savaşıöncesini andırıyor, çünkü hedef bölgelerdeki terör grupları, sürekli güç biriktiriyor, tahkimat yapıyor.

Diplomasi tabii ki önemli, Çavuşoğlu bunu başarıyla yürütüyor ama savaş alanı zaten diplomasinin bittiği yer değil mi, rakipleriniz zaman kazanıp güç biriktirirken salt diplomasiyle meselenin üzerine gitmeniz mümkün değil.

Netanyahu1 Ocak’ta telefonla görüştüğü Putin ile yakın bir zamanda bir araya gelecek, 22 Ocak’ta ABD Başkan Yardımcısı Pence’i ağırlayacak ama İsrail ordusu kendi güvenlik alanlarındaki operasyonlarını da aralıksız sürdürüyor. İran ise kendisine Akdeniz’in kapısını aralayacak bir toprak parçasının peşinde.

DİPLOMASİNİN DURDUĞU YERDE FIRTINA OBÜSLERİNİN SESİ DUYULUR

Afrin-Tel Rifat-Münbiç hattıTürkiye açısından hayati önemdedir. Diplomasinin durduğu yerde Fırtına obüslerinin sesi duyulur...

Kulağa hoş gelmiyor ama ne yapalım, günümüz dünyasının gerçeği bu..."

BU OYUN AFRİN VE MÜNBİÇ'TE BOZULUR

Yeni Şafak Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Karagül de, İdlib ve Afrin'deki gelişmelerin ve ABD faaliyetlerinin Türkiye ile birlikte bölge ittifakını da hedef aldığını vurguladı.

"ABD, Türkiye-İran-Rusya blokunu vuruyor: Bu oyun Afrin ve Mümbiç’te bozulur" başlıklı yazısında Karagül şu ifadeleri kullandı:

"(...) PKK/PYD’ye yönelik bilinen dört bin TIR silah, bilinmeyen belki binlerce TIR dolusu silah ya da bilinmeyen başka tür askeri yığınak sadece terör örgütüne destek vermekle açıklanamaz. Daha büyük bir hesap için, o cephede yığınak yapılmaktadır.

Müdahale üssü, yabancı garnizon ve yeni İsrail..

Adına “terör koridoru” desek de, bu yeni bir harita çalışmasıdır, o bölge Suriye ve Irak’tan koparılıp bütün bölge için bir müdahale üssü olarak hazırlanmaktadır...

Türkiye için, İran için, Suriye ve Irak için olağanüstü bir tehdit, bir nevi “yeni İsrail” inşa edilmektedir.

Birileri tehlikeyi gizliyor, Türkiye’yi oyalıyor sanki..

Bir tehdit kapımıza dayanmışken, her geçen zaman daha da büyürken, “Türkiye’yi oyalamak” bu ülkeyi ateşe atmak olacaktır. Bu büyüklükte bir tehdide sessiz kalmak, o ülke için intihar anlamına gelecektir.

Fırat Kalkanı harekatından sonra, İdlib operasyonundan sonra Türkiye’nin acilen Afrin ve Mümbiç’teki tehlikeyi ortadan kaldırma gibi bir zorunluluğu bulunmaktadır. Bütün coğrafyanın güvenliği ve geleceği için o bölge, terör örgülerinin ya da bir yabancı ülkenin denetimine bırakılamaz.

İDLİB’DE TÜRKİYE’YE KARŞI PROVOKASYON TEZGAHLANIYOR

Türkiye, Rusya ve İran arasındaki üçlü yakınlaşma, bölgedeki birçok sorunun çözümü için bir umut oluşturdu. Türkiye-İran ve Irak arasındaki yakın duruş bile, Irak’ın kuzeyindeki bir çokuluslu müdahale planını boşa çıkarmayı başardı. Yani bölgesel yakınlık, ülkelerin gelecek güvenliği için tek yoldur. ABD, İsrail ve Batılı ülkelerden herhangi birinin müdahil olduğu hiçbir sorun çözülemez, o müdahalelerde çözüm irade ve isteği de hiçbir zaman olmaz. Özellikle bizim ülkemiz ve bölgemiz için onların bütün müdahaleleri yıkıcı nitelikte olmuştur.

İdlib üzerinden bir provokasyon tezgahlanıyor. Amaç, Türkiye, Rusya ve İran arasındaki bölgesel inisiyatifi sabote etmek.

Çünkü savaş biterse, “Terör koridoru” tehlikeye girecek. ABD ve İsrail’in garnizon planı suya düşecek. Bütün ülkeler o koridora, o yabancı işgale, harita çalışmasına yoğunlaşacak ve ABD’den bölgeyi terketmesini isteyecek.

ABD-İSRAİL-BAE PARMAĞI İNCELENMELİ

ABD, İsrail ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin İdlib üzerinden tezgahlanan son olaylarla bağlantısı özellikle incelenmeli. Bu açık bir tahriktir. Söz konusu ülkeler açıktan PKK/PYD’yi silahlandırmakta, Türkiye’ye yönelik saldırıların arkasında durmakta hatta bu yönde talimatlar verip silah desteği sağlamaktadır.

İşte tam bu sırada Afrin ve Mümbiç üzerinden bu oyun bozulmalı. Ne yapılması gerekiyorsa, daha fazla ertelemeden yapılmalı. PKK/PYD varlığı o bölgeden temizlenmeli. Böylece çokuluslu operasyon alanı daraltılmalı.

Sonraki Haber