Kurtuluş Tayiz: Doğu Perinçek'in hep haklı çıktığını gördüm

Akşam Gazetesi yazarı Kurtuluş Tayiz, Doğu Perinçek'in 'CHP, yüzde 90 oy da alsa iktidar olamaz. Ne buna ordu razı olur ne polis razı olur' açıklamasını değerlendirdi. Tayiz, 'Ülke bölünmenin eşiğine geldiğinde askerin de polisin de yapacağı müdahalenin adı 'istiklal savaşı' olur' dedi

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in, CHP yüzde 90 oy alsa bile bölücüleri iktidara taşıyamacağına yönelik sözleri günlerdir tartışılıyor. Perinçek de dün yaptığı açıklamada “ABD Derin Devletinin hükümet projesinde kayıtlı CHP yöneticileri olmak üzere, bütün PKK ve FETÖ severler bilmelidir ki, Oy toplayarak, seçim yoluyla yapamayacağınız işler vardır” dedi, devletin ve milletin, vatan ve devlet bütünlüğünün seçim yoluyla yıkıma uğratılmasına kesinlikle izin vermeyeceğini vurguladı.

Perinçek’in açıklamaları CHP çevresinde ‘darbe çağrısı’ diye çarpıtıldı. İktidar çevrelerinde de benzer yorumlar yapıldı.

‘ÜLKE BÖLÜNME EŞİĞİNE GELİRSE…’

Akşam Gazetesi Yazarı Kurtuluş Tayiz de bugünkü yazısında tartışmalara değindi. Tayiz, polisin ve askerin ülkenin bölünmesine izin vermeyeceğini vurgulayarak “Ülke bölünmenin eşiğine geldiği noktada askerin de polisin de sivillerin de yapacağı müdahalenin adı zaten ‘darbe’ değil, ‘istiklal savaşı’ olur.” ifadelerini kullandı.

Akşam Gazetesi yazarı Kurtuluş Tayiz'in yazısının ilgili bölümü şöyle:

"Bazıları onun gündeme gelmek için özellikle çıkıntılık yaptığını ileri sürse de ben yıllar içinde Doğu Perinçek'in ısrar ettiği çoğu konuda hep haklı çıktığını gördüm. "Ermeni soykırımı", "Kıbrıs" ve "FETÖ yapılanması" gibi başlıklar bunların bazıları. Kavga her patladığında da peşin hükümlü olmamak adına kendisine kulak verilmesi gerektiğini düşünürüm.

Perinçek'in son olarak tartışma yaratan ve tepki çeken sözleri şöyleydi: "Seçimle, oy toplayarak Türkiye'yi bölemezsiniz, PKK'yı iktidar ortağı yapamazsınız, bu ikinci İsrail'i kurmak olur."

Bu sözlere en çok tepki gösterenler CHP'liler, liberaller ve etnik siyaseti aşamamış bazı isimler oldu. Tabii, konuşmanın en zayıf yerinden tutarak Perinçek'i mağlup etmeye çalıştılar. O "zayıf" dediğim nokta "asker-polis buna izin vermez" ifadeleri.

Perinçek'in "darbe çağrısı" yaptığını savunarak yerden yere vurdular. Bir kere şunu netleştirelim: Ülke bölünmenin eşiğine geldiği noktada askerin de polisin de sivillerin de yapacağı müdahalenin adı zaten "darbe" değil, "istiklal savaşı" olur.

Burada darbe çağrısı mı yapılıyor yoksa başka şey mi? Bu kısır polemiğe girmeden dikkat çekmeye çalıştığım şey, çoğu insanın bu "bölünme" fikrine kendisini çok çabuk alıştırmış olması. Perinçek marjinal biri değil şüphesiz -en azından bu konuda- ülkedeki aydın ve siyasetçi takımının çoğunun ABD ve Batı tezlerini sahiplenmiş olması onu azınlıklıkta ve yalnız gösteriyor. Çoğu aydın ve siyasetçi ABD'ye karşı konulamayacağını ve eninde sonunda Kuzey Suriye'de PKK devletine onay verileceğini, Türkiye'nin Güneydoğusunun da özerk bölge biçiminde PKK'ya bırakılacağını düşünüyor.

Doğu Perinçek bu fikre alışmadığı için, rıza göstermediği için kabahatli olabilir mi?"

Sonraki Haber