Akşener ABD tehdidini görmedi Rusya’yı hedef aldı: Türkiye'nin dostlarına düşman

İyi Parti Genel Başkanı Akşener'in hedefinde hegemonyasını korumaya çalışan ABD ve NATO değil, Rusya vardı. 'Rus emperyalizmi' ifadesini kullanan Akşener 'dünyayı Rusya'ya karşı adım atmaya' çağırdı

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, uluslararası toplumu Rusya’ya karşı somut adımlar atmaya çağırarak, "Rusya’nın, Ukrayna topraklarındaki sözde referandumunu tanımamak da elbette doğru bir politikadır. Ancak yeterli değildir. Arabuluculuk kisvesi altında Putin’in sırtını sıvazlayan bir diplomasi, Cumhuriyet Türkiye’sine yakışmaz." dedi. Akşener, İran’da yaşanan olaylardaki dış müdahaleleri de görmedi.

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM grup toplantısında konuştu. Akşener konuşmasında, Rusya’nın, 24 Şubat tarihinde, Ukrayna’ya yönelik başlattığı operasyona ilişkin, şunları söyledi:

“Haksız işgalin üzerinden 7 ay geçti. Güya Başkent Kiev, bir haftada alınacaktı değil mi? Peki ne oldu? Rus ordusu, Ukrayna topraklarında çamura saplandı. Putin ise, çizilen karizmasını toparlamak için, son çareyi Herson, Zaporijya, Luhansk ve Donetsk’i askeri işgal altında yapılan sopalı referandumlar sonucunda ilhak etmekte buldu. Biz bu filmi daha önce Kırım’da da izledik. Dolayısıyla nasıl ki o gün Rusya’nın işgalini ve ilhakını tanımadıysak bugün de tanımıyoruz. Çünkü Putin’in çarlık rüyaları peşinde attığı adımlar, uluslararası hukuka da, Rusya’nın taraf olduğu anlaşmalara da aykırıdır. Rusya, ilhak ettiği Ukrayna topraklarını ana vatan sayarak 'her türlü imkan ile' koruyacağını söyledi. Yani gerekirse, nükleer silah da kullanmakla tehdit etti. Bu tehdit, sadece Ukrayna için değil, ülkemiz ve dünya için de kabul edilemez bir tehdittir. Uluslararası toplum, bu çılgınlığa karşı, artık daha somut ve net adımlar atmalıdır.”

'ERDOĞAN'IN TAVRINI MERAKLA BEKLİYORUZ'

"Önümüzdeki seçime Putin’in desteğiyle girmeye niyetlenen Sayın Erdoğan’ın da bu ciddi tehdit karşısında alacağı tavrı merakla bekliyoruz.” diyen Akşener, Türkiye Rusya dostluğunu şöyle hedef aldı: “Dileriz ki bu tavır, geçtiğimiz günlerdeki televizyon yayınında Kırım için pısırıkça ifade ettiği gibi 'Attığınız bu adım doğru değil.' demekten öteye geçebilir. Biz tahıl koridoru konusundaki adımları elbette takdirle karşılıyoruz. Ancak Rusya-Ukrayna savaşında, bir komşu ülke olarak alacağımız pozisyonda, 'Liderlerin ahbaplıkları değil, ülkemizin menfaatleri esas alınmalıdır.' diyoruz. Rusya’nın, Ukrayna topraklarındaki sözde referandumunu, tanımamak da elbette doğru bir politikadır. Ancak yeterli değildir. Arabuluculuk kisvesi altında Putin’in sırtını sıvazlayan bir diplomasi, Cumhuriyet Türkiye’sine yakışmaz. Bu konuda çok daha net olmak uluslararası hukuka ve egemenlik haklarına saygının bir gereğidir. Türk milleti, tarihinin hiçbir döneminde olmadığı gibi bugün de Rus emperyalizminin yanına yedeklenecek bir algı malzemesi değildir olamaz.”

'İRAN’IN CESUR EVLATLARININ YANINDAYIZ'

İran’da yaşanan olaylara değinen Akşener şöyle konuştu: “Çağdaş değerlerden nasibini alamamış rejimlerin, kendi düzenlerinin devamı için nelere kalkışabileceklerinin bir diğer acı örneği de maalesef İran’da yaşanıyor. Tarihin en köklü medeniyetlerinden biri olan İran’da, çağ dışı baskı ve zulüm manzaraları görmek hepimizi derinden üzüyor. 22 yaşındaki Mahsa Amini’nin başörtüsünden saçı çıktı diye ahlak polisi tarafından acımasızca öldürülmesinin ne yüce dinimizde, ne devlet yönetiminde, ne de insan haklarında yeri yoktur. Geçmişte ilimin merkezlerinden olmuş bir medeniyet nasıl olur da ilimden, bilimden bu kadar uzağa savrulabilir? Gerçekten utanç verici. Tek bir kadının bile sesini duyurmak için ayağa kalkması aslında tüm kadınlar için bir ayağa kalkıştır. Canları pahasına bu barbarlığı, bu hukuksuzluğu protesto eden İran’ın cesur evlatlarının yanındayız. Engizisyon vahşeti nasıl son bulduysa, İran’daki bu zulüm de yok olmaya mahkumdur."

SOSYAL MEDYA YASASI

1 Ekim itibariyle sosyal medya yasasının yürürlüğe girdiğini bildiren Akşener şöyle devam etti:

“Yeni yasama yılının başlangıcında, Meclis gündeminde yer alan ilk düzenleme, iktidarın yüksek standartlarına göre bile ucubelikte adeta bir başyapıt oldu. Sözüm ona internetteki yalan haberleri durdurmak amacıyla çıkartılan bu yasada en çok merak ettiğimiz konu ise yasanın nasıl işleyeceği…Yalanı kim ayırt edecek? Doğru nasıl bilinecek? Hiçbiri belli değil. Mesela Facebook gidecek yerine dezenformasyondan arındırılmış 'AKbook' mu gelecek? Twitter gidecek yerine 'Saray Kuşu' mu gelecek? İktidar her zaman olduğu gibi yine bir cambaza bak oyunu sergiliyor. Buradaki cambaz sosyal medya yasası. Oyun ise hak ve hürriyetlerimize pranga vurmak.”

Sonraki Haber