Alerjik konjonktivit nedir?

Bir göz iltihabı olan konjonktivit gözün dışarıdan gelen uyarılara alerjik yanıt vermesi sonucu meydana gelmektedir. Bu alerjinin gelişiminde polenler hayva tüyleri önemli rol oynamaktadır.

Bir göz iltihabı olan konjonktivit gözün dışarıdan gelen uyarılara alerjik yanıt vermesi sonucu gelişir. Alerjide polenler hayva tüyleri önemli rol oynar, ilkbahar ve yaz aylarında bulgular artar. Genellikle ailesinde atopi hikayesi olan IgE ile oluşan alerjik cevaptır. Tozlar, küfler, polenlerin tetiklediği ani başlayan kaşıntı, yanma, konjonktivada kızarıklık ve ödem, sulu akıntı gibi bulgularla kendini gösterir. Reaksiyon gözde sınırlı olabildiği gibi burun, cilt ve akciğerlerde de görülebilir.

Alerjik konjonktivit aslında bir grup hastalığı tanımlayan genel bir terimdir. Temelde tip-I aşırı duyarlılık reaksiyonu ile birlikte görülmekte birlikte, süreğen (kronik) tiplerinde hücresel bağışık yanıt da tip-IV reaksiyon rol oynamaktadır.

MEVSİMSEL VE TÜREVLERİ

Mevsimel konjonktivit, en sık rastlanan alerjik göz hastalığıdır, genellikle çocuklukta başlar, aile öyküsü vardır, astım gibi benzer alerjik şikâyetler bulunabilir. Yatkın bireylerin, konjonktivasına temas eden havadaki alerjen maddeler, konjonktivada, tip-I alerji reaksiyonu oluşturur. Konjonktivada yer alan bazofil ve mast hücrelerinin IgE antikorları için reseptörleri vardır. Hücre içerisindeki salgısal taneciklerden, histamin proteoglikan (heparin), proteazlar (triptaz), gibi etken maddeler de salgılanır. Bu etken maddeler, damar duvar geçirgenliğinde artış, akciğer bronşlarında daralma, yangı hücrelerinin ortama çekilmesi gibi etkilere sahiptir. Konjonktivada bu açığa çıkan maddelere bağlı olarak; gözlerde kaşınma, kızarma ve sulanma görülür. Göz kapakları hafif şişmiş olabilir, kornea çoğunlukla etkilenmez ve kişinin görmesi etkilenmemiştir. Aynı zamanda, burun akıntısı, hapşırma, burunda tıkanıklık ve kaşıntı gibi, alerjik rinit bulguları da olabilir.

Pereniyal (Sürekli) Pereniyal, kelime anlamı olarak yıl boyunca süren demektir. Mevsimsel alerjik konjonktivitin türevidir, belirtileri ve bulguları bir miktar daha hafif olmakla birlikte mevsimsel alerjik konjonktivitte olduğu gibidir. Bu hastalıkta mast hücreleri sürekli aktiftir ve etken maddeleri sürekli bir şekilde salgılarlar. Zaman zaman alevlenmeler, eşlik eden alerjik rinit bulguları da olabilir. Bu hastalıktan genellikle, mevsimsel özellik göstermeyen alerjenler sorumludur. Bunlar, akarlar, mantarlar, ev tozu, kuş tüyleri gibi daha çok organik kökenli moleküllerdir. Tedavisi, mevsimsel alerjik konjonktivitte olduğu gibidir, ilaçların sürekli kullanılması gerekebilir.

POLENLER MANTARLAR BÖCEK ISIRMALARI

Anaflaksi: Alerjene maruz kalma ile ani olarak ağır kapak ödemi, konjonktivada kızarıklık ve ödem gelişebilir. Alerjen etken olarak topikal ilaçlar, polenler, mantarlar ve böcek ısırmaları sayılabilir. Aynı zamanda alerjinin diğer belirtileri olan rinit ve ürtiker de görülebilir. İleri olgularda anaflaksi bulguları (anjioödem, bronkospazm ve hipotansiyon) bulunabilir. Tedavisinde soğuk kompresler, sistemik ve topikal antihistaminikler, damar büzücü (vazokonstriktör) ilaçlar genellikle yeterli olur.

Kornea ve konjontiva tutulumu (vernal konjonktivit): Tipik olarak çocukluk çağlarında, 10 yaş öncesinde başlar ve 20’li ve 30’lu yaşlarda sıklığı azalır. Ergenlikten önce erkeklerde kızlara göre 2-3 kat daha fazla görülür ancak 20 yaşından sonra cinsiyetler arasında bu görülme sıklığı farkı ortadan kalkar. Limbal ve palpebral olmak üzere iki formu vardır. Palpebral formda, özellikle üst göz kapak konjonktivasında, limbal formda ise kornea ve sklera bileşke bölgesindeki konjonktivada tutulum vardır. Erken evrelerde küçük ve sayıca az olan papillalar, zamanla sayıca ve hacim açısından artış gösterirler ve konjonktivada kaldırım taşı manzarasında dev papillalara dönüşürler. Konjonktiva ödemli ve kalınlaşmış olarak izlenir. Her iki formda da ağır olgularda kornea tutulumu olabilir. Bir önceki konuda sözü geçen genel tedavi önlemleri bu hastalık için de geçerlidir. Tedavinin temel bileşeni mast hücre membran stabilazörü ilaçlardır. İlaçların yıl boyunca kullanılması gerekebilir.

Atopik keratokonjonktivit: Genellikle ailesel veya kişisel olarak, atopik dermatit, astım, alerjik rinit, ürtiker veya besin alerjisi gibi atopik hastalığı olan kişilerde görülür. Atopik keratokonjonktivit olan hastalarda en sık rastlanan atopik hastalıklar, astım ve atopik dermatitdir. Atopik dermatiti olanların yaklaşık %25’inde atopik keratokonjonktivit vardır.

Kontakt lenslere, göz küresine uygulanmış bazı protez veya eksplantlara veya göz ve çevre dokularında kullanılan dikiş malzemesine bağlı olarak gelişir. Oluşmasında mekanik irritasyonunun önemli bir yeri vardır. Tedavisinde yol açan etkenin ortadan kaldırılması ve antialerjik ilaçların kullanılması gerekebilir.

Sonraki Haber