Alev Alatlı hayatını kaybetti
Filistin'in Sorunu kitaplarını çevirdi, Yaser Arafat tarafından Özgürlük Madalyası ile onurlandırıldı. 2006'da Rusya'dan Şolohov 100. Yıl Edebiyat Ödülü'nü, 2014'te edebiyat alanında Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülünü aldı
Yazar ve eğitimci Alev Alatlı bir süredir tedavi gördüğü hastanede 79 yaşında hayatını kaybetti. Bir süredir rahatsız olan Alatlı, Yaseminler Tüter mi, Hâlâ?, İşkenceci, O.K Musti Türkiye Tamamdır, Schrödinger'in Kedisinin de aralarında olduğu çok sayıda esere imza attı. Filistin davasının tanıtımına yaptığı katkılardan dolayı 1986'da Tunus'ta sürgünde bulunan Yaser Arafat tarafından Özgürlük Madalyası’yla onurlandırılan usta yazar, geçen yıl Anadolu Ajansı’na verdiği röportajda; "Çok şanslı bir insan olarak kendimi konumlandırırım. Bu şans önce bir asker kızı olarak başlar. Her zaman bir kısıtlı bütçe halinde hareket etmek zorunda olan bir ailenin çocuğu olmak önemli, memur çocuğu olarak devamlı olarak tayin edilirseniz, çok görüyorsunuz Türkiye'yi. Bu benim en büyük şansımdır. Özellikle Türkiye'nin doğusunda yaşamak, okula gitmek, oradaki sıkıntıları görmek büyük şanstı" ifadelerini kullanmıştı.
BAKAN KOCA DUYURDU
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, yazar Alev Alatlı'nın vefat haberini sosyal medya hesabından duyurdu. Alatlı’nın bir süredir tedavi altında olduğunu belirten Koca, "Kendisini ziyarete gittiğimde, 'Bu toprakları daha çok sevdirmeliyiz.' demişti. Bu sözünü aydınlarımıza, yöneticilere, ülkemizin bugününe, yarınlarına etki etme gücüne sahip herkese yönelik bir vasiyet olarak anlamıştım" dedi. Yazar Alatlı'nın fikir ve sanat hayatının büyük isimlerinden olduğunu vurgulayan Koca, "2014 yılında edebiyat dalında Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü başta olmak üzere, pek çok ödülle onurlandırılmıştı. Hepimizin başı sağ olsun" ifadelerini kullandı. İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Türkiye'nin çok önemli bir değerini, Alev Alatlı'yı kaybetmenin üzüntüsünü yaşadıklarını söyledi. Altun, "Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü sahibi, yazar ve eğitimci Alev Alatlı; entelektüel birikimi, bu topraklara olan sevgisi, medeniyet değerlerimize olan inancıyla fikir ve sanat hayatımızda çok önemli izler bıraktı. Ahirete irtihal eden Sayın Alev Alatlı'ya Allah’tan rahmet, ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyorum." dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan da Alatlı için başsağlığı mesajı yayınladı. Erdoğan, "Vefatını derin bir teessürle öğrendiğimiz Alev Alatlı hocamıza Allah'tan rahmet diliyorum." İfadelerini kullandı.
MASKÜLEN VE KARİZMATİK
“Türk edebiyatında art arda büyük kayıplar... Bizler henüz Mario Levi’nin yasını tutarken çok değerli bir yazar daha; Sevgili Alev Alatlı da şok edici bir şekilde veda etti. Alev Alatlı sadece bir yazar, edebiyatçı ve aydın değildi; aynı zamanda geniş bir spektrum içinde düşünen önemli bir düşünce insanı; nevi şahsına münhasır bir entelektüel, aktif bir siyaset kuramcısıydı. Siyaset, felsefe ve edebiyatı buluşturmaya çalışan özgün bir kalemdi. Kendince dünyaya çözümler üreten felsefi yorumları vardı. Türk sağına entelektüalizm aşısı yapmaya çalışan sıra dışı bir kişilikti” diyen yazar Hikmet Temel Akarsu, “Ondan önce Türk sağı entelektüalizmin kıyısından bile geçemezdi” saptamasında bulunuyor ve şöyle devam ediyor; “Oysa o çağdaş entelektüel tartışmalara Türk sağını taraf yapmayı başardığı gibi, tok sesli, ‘maskülen’ ve karizmatik edebiyatı ile geniş kitleleri etkiledi. Büyük benzerlikler taşıdığı Ayn Rand’dan onu ayıran, vicdanlı bir kişilik olması ve ezilenlere duyduğu merhametti.” Alev Alatlı’yı 1990lı yıllarda fırtınalar estiren ve büyük satış rakamlarına eriştiren Orda Kimse Var mı? dörtlüsünü yayınladığı dönemde Boyut Yayınları çevresinde tanıdığını belirten Akarsu, “Türkiye’nin zor ve zahmetli bir zamanı olan; krizler, koalisyon hükûmetleri ve mali iflaslarla çalkalandığı o dönemde çıkardığı Viva La Muerte (1992), Nuke Türkiye (1993), Valla Kurda Yedirdin Beni (1993), O. K. Musti Türkiye Tamamdır (1994) kitaplarıyla ortalığı allak bullak etmiş, aykırı bir ses getirmiş; sıradan siyasal ortama farklı bir bakış da olabileceğini tüm topluma göstermişti. Daha sonra bu dörtlü 2013 yılında eklenen “Beyaz Türkler Küstüler” kitabıyla beşleme olduysa da o dönemde esen fırtına daha bir haşindi. O güne kadar da Yaseminler Tüter mi Hâlâ, Kadere Karşı Koy A.Ş. gibi daha hafif dozlu eserlerini okumuştuk, ama “Orda Kimse Var mı?” serisinin yarattığı etkiyi ne ondan öncekiler ne de ondan sonrakiler bir daha başarabildiler” diyor.
SAĞIN AKİL KİŞİSİ OLDU
Akarsu, çok yakın görüştükleri, 1990’lı yılların ardından Türkiye’nin dönüşüm ve kabuk değiştirme zamanlarına da birlikte tanık oldukları İkinci Cumhuriyetçi ve neo-liberal dalganın önüne kattığı dönüşümler sırasında, Alev Alatlı giderek sağ kuram çevresinin akil kişisi olma yönünde mesafe kaydettiğini belirttikten sonra sözlerini şöyle sürdürdü; “Neo-conservative fikir dairesinin duayen bir düşünürü haline dönüştükten ve televizyonlarda, açık oturumlarda ve akademik çevrelerde geniş kitlelere hitap etmeye başladıktan sonra ortaya koyduğu eserleri öncekiler kadar etkili olmadıysa da kendisinin toplum ideolojisi üzerindeki ağırlığı arttı. Giderek sağın akil kişisi oldu. Önce Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Ödülü’ne layık görüldü ve ardından da Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Politikaları kuruluna seçildi.”
ARAFAT’DAN MADALYA
Cumhuriyet Gazetesi ile "Bizim English" adında bir dergi çıkaran Alatlı, daha sonra Türk Yazarlar Kooperatifinde (YAZKO) başkan yardımcısı olarak görev aldı. Alatlı, 1985 ve 1986'da Edward Said'in Haberlerin Ağında İslam ve Filistin'in Sorunu kitaplarını çevirdi. Filistin davasını duyurmak üzere yaptığı çalışmalara karşılık Alatlı, 1986'da Tunus'ta sürgünde olan Yaser Arafat tarafından Özgürlük Madalyası ile onurlandırıldı.
RUSYA’DAN ÖDÜL
Yaşamı boyunca birçok ödüle değer görülen usta yazar, 2006'da Rusya'da Mihail Aleksandroviç Şolohov 100. Yıl Edebiyat Ödülü'nü, 2014'te edebiyat alanında Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülünü aldı. Ayrıca 2012'de Bülent Ecevit Üniversitesi, 2017'de ise Süleyman Demirel Üniversitesi tarafından fahri doktora payesi verildi. Alatlı, 2005-2017 arasında Kapadokya Meslek Yüksekokulu mütevelli heyet başkanı olarak görev yaptı. 2017 yılı itibarıyla da Kapadokya Üniversitesi mütevelli heyet başkanı olarak görevini sürdürdü.
Yazar, ilk kitabı Aydın Despotizmi, ardından 1985'te Yaseminler Tüter mi Hâlâ?’yı okurların beğenisine sundu. Eser, Türkiye Yazarlar Birliğinin 1987'de "Yılın En İyi Romanı" ödülünü kazandı. Alev Alatlı, Edebiyat alanında 2014 yılında Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü'ne lâyık görülmüştür. 19 Kasım 2018 tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e, Alev Alatlı'nın "Dünya Nöbeti - Gogol'un İzinde 2. Kitap" adlı eserinin Rusça'sını hediye etmiştir. Yazar Alatlı'nın naaşı bugün öğle namazına müteakip Eyüp Sultan Camisi'nde kılınacak cenaze namazının ardından, Mihrişah Valide Sultan Haziresi'ne defnedilecek.
‘TÜRKİYE’Yİ BÖĞÜRTLEN ÇALISINA BENZETECEKSİNİZ’
Alev Alatlı’nın ölümünden sonra X hesabından “Nasihatimdir, vasiyetimdir” başlıklı bir metin yayınlandı. Metin şöyle:
“Güneş her gün daha mütekâmil bir dünyaya doğmaz. Tarih ezelden ebede dümdüz uzanan doğrusal bir hat değil, devirli bir oluşumdur. Gün olur, en gerideki en öndekinden ileride olur. Aristarkus, Kopernik’e ‘zıpçıktı astrolog’ diyen devrimci Martin Luter’den daha ilericidir. Ahmet Yesevi, Kadızade Mehmet’in çok ötesinde. Siz istihkâmlarınızı güçlendirin, zor zamanları fırsata çevirin. Benim yaşıma geldiğinizde, benim hiç olamadığım kadar hakîm, fehîm, müstakîm, emîn, mekîn ve metîn olun.
Aziz ülkemize gelince, ille de bir şeye benzetecekseniz, her budağından sürgün atan salkım saçak bir böğürtlen çalısına benzeteceksiniz Türkiye’yi. Bir sürgünü çiçeğe dururken, diğerinin kurumakta, ötekinin meyve vermekte olduğunu görün. Tek bir sürgüne takılıp kalmayın, bütüne bakmayı adet edinin. Unutmayın ki düz akılla anlaşılmaz, pergele, cetvele gelmez, kendisine has bir kimliği vardır, Türkiye’nin. Batmaz. Batarsa, okyanuslar taşar. Mademki son temsilcileriyiz Gezegen’in iyiliği için yaşatılması elzem bir medeniyetin, bizi durduracak tek ‘gerçek’, soğuyan Güneş’in dünyamızı yarı yolda bırakması ihtimali olmalı.” ALEV ALATLI 1942 – 2024