Alev Alatlı’ya veda: ‘Türkiye nöbeti tuttu’
Yazar Alev Alatlı’nın cenazesi, devlet yetkilileri ve sanatçıların katılımıyla defnedildi. Aydınlık’a açıklamada bulunan Yücel Arzen, Alatlı’nın ‘Oryantalist yaklaşımlara karşı panzehir olduğunu’ vurguladı.
Çoklu organ yetmezliğine bağlı olarak tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden yazar Alev Alatlı dün son yolculuğuna uğurlandı. Alev Alatlı’nın naşı, Eyüp Sultan Camisi'nde kılınan cenaze namazının ardından toprağa verildi. Cenazeye Alatlı’nın ailesiyle birlikte sanat, siyaset ve akademi dünyasından birçok isim katıldı.
Aydınlık’a açıklamada bulunan gazeteci ve AK Parti Kayseri Milletvekili Ayşe Böhürler, “Kıymetli hocam, dostluğunu, büyüklüğünü, bilgeliğini, yol göstericiliğini, uyarılarını, tavsiyelerini hiçbir zaman unutmayacağım, aile büyüğüm olarak gördüğüm can hocama Allah’tan rahmet diliyorum, ruhu şad olsun. Başımız sağ olsun.” dedi.
Böhürler, Alev Alatlı’nın kişiliğini şu sözlerle tanımladı; “Cinnet anlarında sükûneti, doğrunun izlerinin kaybolduğu zamanlarda takip edilmesi gereken yolu, uzlaşılabilecek zeminin silikleştiği anlarda da üzerinde mutabakat sağlanacak değerleri işaret eden bir Türk aydınıydı.
Her geçen gün kötüye giden dünyada filizlenecek iyiliklerin peşini hiç bırakmayan bir aydındı. Bunu yaparken, yeni yollar bulmak için dünyanın geçmişinden gelen yolları bilmenin önemine inanırdı. Karanlığın gözünün içine bakmayı tavsiye ederken ‘’Karanlığın kısır amellerine iştirak etme, tersine onlar teşhir et’ sözünü prensip edinin.’ derdi.
Ezber bozar, ‘Unutun bildiklerinizi ve her şeyi yeniden, yeniden öğrenin. Şu dünyaya kömürlük penceresinden bakmayın’ derdi. Ana akım anlatılara her zaman kuşkuyla bakar, çalı dibi karıştıra karıştıra, arkasına, daha da arkasına bakmaya çalışırdı.
Sadece benim değil okurlarının ve pek çok dostumun hocası olan Alev Alatlı ısrarla son anına kadar Türkiye nöbeti tuttu.”
BATI’YA YÖN VEREN METİNLER
Besteci ve AK Parti İstanbul Milletvekili Yücel Arzen de Alev Alatlı ile tanışıklığının 2003 yılına dayandığını belirterek o dönemde kendisinin edebiyat eserini de okuduğunu söyledi. Alatlı’nın özellikle son dönemde Kapadokya Üniversitesi'ndeki faaliyetlerine dikkat çeken Arzen, “Batı’ya Yön Veren Metinler diye çok önemli bir antoloji yayınladı. Sonra da Doğu’ya, bize yön veren metinler diye bir başlık attı.” dedi. Arzen sözlerini şöyle sürdürdü;
“Bu ne demekti? Bu dünyanın merkezine kendini koymaktı. Batı’yı tanımlayabilme cüretiydi bu. Biliyorsunuz tanımlayamazsanız tanımlanırsınız. Bizi oryantalist bir anlayışla Batı tarafından tanımlamaya mahkum bıraktı bu son 200-300 yıllık süreç. Daha fenası, tanımı onlar yaptı, biz onların tanımını kendi kendinize yaptık. Böyle bir zihin köleliği döneminde, Alev Alatlı, en kolay etki altına giren zihnimizi bu etkiden uzak kılmak için kendi mayasına, kendi kök metinlerine, kök düşüncesine kulak kabarttı. Ve bu mayayı gelecek kuşaklara çalmak için verilmiş bir hayat çabasının adıdır aslında Alev Alatlı.”
‘ÇALI’ METAFORU
Arzen, Türkleri benzetebilecek onca tırnak içerisinde güzel çiçek varken Alev Alatlı’nın Türkiye ve Türklük kavramlarını bir orman çalısına benzettiğini hatırlatarak şunları söyledi; “Zalimlerin ayağına takılan, onların amansız ellerini yırtan, onların kötülüklerini kıran, ayaklarına ellerine dolaşan bir çalıdır Türkiye ve Türklük. Müthiş bir metafordu bu. Yani Türklüğü bir çalı olarak görmesi. Engellenemez, önlenemez bir çalı ve zalimlerin kötülüklerine karşı bir duruşun adı olarak görmesi Türklüğü müthişti. Biliyorsunuz Türkiye yüzyılına da bu anlamda destek verdi Alev Hoca. Çünkü Batı’nın ya da egemen düşüncenin iflas ettiği bir dönemde Türkiye mayasından getirdiği refleksle dünyanın daha yaşanılabilir bir yer olduğunu insanlığa göstermek adına bir iddiada bulundu. Bu iddianın adı Türkiye yüzyılıydı. Bu anlamda da Alev Hoca, Türkiye yüzyılına desteğini esirgemedi. Allah rahmet eylesin. Çok önemli bir düşünce insanıydı.”
CUMHURBAŞKANLIĞI ÖDÜLÜ ALDI
Alatlı, "Yaseminler Tüter mi, Hâlâ?", "İşkenceci", "O.K Musti Türkiye Tamamdır", "Schrödinger'in Kedisi"nin de aralarında olduğu çok sayıda esere imza attı. Usta yazar, 2014'te edebiyat alanında Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülünü aldı. Filistin davasının tanıtımına yaptığı katkılardan dolayı ise 1986'da Tunus'ta sürgünde bulunan Yaser Arafat tarafından "Özgürlük Madalyası"yla onurlandırıldı.
Alev Alatlı’nın cenaze merasimine, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan'ın yanı sıra oğlu Bilal Erdoğan, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, İstanbul Valisi Davut Gül, YÖK Başkanı Erol Özvar, AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu katıldı.
Törende, İstanbul İl Müftüsü Prof. Dr. Safi Arpaguş, AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe, eski bakanlar Mahmut Özer ve Zehra Zümrüt Selçuk, sanatçı Orhan Gencebay, Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, bazı milletvekilleri ile ilçe belediye başkanları, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, sanatçılar, yazarlar ve akademisyenler de yer aldı.