Alevi kuruluşlarından bölücü girişime yanıt: İslamın içindeyiz vatanseveriz Atatürk’e bağlıyız

Almanya ve Avusturya Alevi Birlikleri Federasyonlarının Avrupa'da yürüttüğü 'Aleviliği İslamdan ayrı bir din olarak kabul ettirme' çalışmalarına Türkiye'deki Alevi kuruluşları sessiz kalmadı

Avusturya Devleti’nin, Avusturya Alevi Birlikleri Federasyonu’nun (AABF) talebiyle, Aleviliği İslâmiyet’in dışında ayrı bir inanç olarak tanımasına kapı açan kararına Alevi önderlerinden tepki geldi. Karacaahmet Sultan Dergahı Başkanı Muharrem Ercan, yaptığı açıklamada "Bizler bu vatanın kurucu unsuru, asli sahibiyiz. Allah, Muhammet, Ali ve onun yolunda giden Alevi İslam inancının sonsuza kadar savunucusuyuz." dedi. Alevi Vakıflar Federasyonu Başkanı Haydar Baki Doğan da emperyalist ülkelerin Türkiye'nin iç işlerine karışmak istediğine dikkat çekti.

Avrupa’da Alevileri Türk milletinden koparmak için devreye sokulan ‘İslâm dışı Alevilik’ projesine Almanya’nın Kuzey Ren-Vestfalya Eyaleti’nden sonra Avusturya da katılmış, Avusturya Alevi Birlikleri Federasyonu (AABF)'nin girişimiyle Aleviliği ‘kendine özgü bir inanç’ olarak kabul etmişti. İslam dışı Alevilik projesine Alevi inanç önderleri düzenledikleri basın açıklamasıyla tepki gösterdi. İstanbul Karacaahmet Sultan Dergahı'nda düzenlenen toplantıda Aleviliğin İslam dışında olmadığı vurgulandı.

Muharrem Ercan

'ALİSİZ ALEVİLİK' ASİMİLASYONU

Toplantıda açılış konuşmasını Karacaahmet Sultan Dergahı Başkanı Muharrem Ercan yaptı. Ercan açıklamasında asimilasyon yapılarak kafaların bulandırılmak istendiğini belirtti. "Bu vatanın kurucusu, asli unsuruyuz" diyen Ercan şunları söyledi:

"Her ne hikmetse toplumsal barışa, dostluk, kardeşlik ve birliğe ihtiyaç olduğu bir dönemde, hem 'Diyanet bize asimilasyon yapıyor' diyeceksin hem de 'Alisiz Alevilik' diyerek asimilasyon yapacaksın.

"1400 yıldır bugüne kadar Hak Muhammet Ali ve onun Ehlibeytinin evlatlarının soyundan gelen Ahmet Yeseviler, Hacı Bektaşlar, Pir Sultanlar, Şah Hatayiler, Hallac-ı Mansurlar, Seyyit Nesimiler gibi yol kurucuları ve rehberleri demek bizi yanlış yönlendirip hep yanlış söylemlerle kandırmışlar ki şimdi ortaya çıkıp Alisiz Alevilikten, İslam dışındaymışız gibi yersiz söylemlerle geleceğimiz olan çocuklarımızın akıllarını bulandırmaya çalışıyorlar. Bizim İslam anlayışımız kırkların meclisinden beri süre gelen yol erkan, mürşitlik, pirlik, rehberlik, rızalık, müsahiplik yoludur.

"Bizim İslam inancımız Kerbela'da Hz. Hüseyin'i şehit eden zihniyeti ve anlayışı reddeder. Şu an güzel vatanımızda Atatürk'ün bize emanet ettiği Cumhuriyet, laik, sosyal, hukuk devletinde isteklerimizi almak için, sorunlarımızın çözümü için mücadelemizi sürdürüyoruz.

"Ayrıca AİHM, Yargıtay kararlarını yerine getirilerek Cem Evlerimiz yasal hale getirilip, giderlerimizin karşılanması taleplerimizin yerine getirilmesi ve Alevilik hakkında kitaplarda yazılan kötüleyici yazıların silinmesini bir an önce hükümetimizden bekliyoruz. Bizler bu vatanın kurucu unsuru, asli sahibiyiz. Allah Muhammet Ali ve onun yolunda giden Alevi İslam inancının sonsuza kadar savunucusuyuz."

Ali Rıza Uğurlu  - Haydar Baki Doğan

TÜRKİYE'NİN İÇ İŞLERİNE KARIŞIP KAŞIYORLAR

Alevi Vakıflar Federasyonu Başkanı Haydar Baki Doğan, basın açıklaması sonrası Almanya ve Avusturya'nın İslam dışı Alevilik projesine öncülük etmelerini Aydınlık'a değerlendirdi. Emperyalizmin güçlü Türkiye istemediğini, bu nedenle iç işlerine karıştığını vurgulayan Doğan, şunları söyledi:

"Türkiye ve Osmanlı İmparatorluğu yüzyıllardan beri gerek coğrafi konumu gerek toplumsal yapısı gerek emperyalist ülkelerin hepsinin ilgi odağı olmuştur. Güçsüz bir ülke olması bütün Avrupa, Amerika vs emperyalist ülkeler tarafından her zaman arzulanan bir durumdur. Almanya'nın, Avusturya'nın veya diğer devletlerin Türkiye'nin iç meselelerine karışarak, inanç ve etnik meselelerine karışarak bunları kaşımak istemesi kendi devlet anlayışlarına göre doğru olabilir. Fakat bugün bizim Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşayanlar ve Türkiye devletini yönetenler olarak Türkiye'de yaşayan azınlıklara diğer unsurlara karşı son derece demokrasi ve insan hakları bağlamında yaklaşıp bu sorunların hiç birinin emperyalist ülkeler tarafından kaşınmasına izin vermemeliyiz."

'ALEVİLER ÜZERİNDE YENİ OYUNLAR OYNANIYOR'

Ercan'ın ardından 250 Alevi örgütünün imzaladığı ortak metin okundu. Alevi İslam İnanç Hizmetleri Başkanı Ali Rıza Uğurlu'nun okuduğu açıklamada, Alevi toplumunun içeriden bölünmek, parçalanma istendiği vurgulandı, İslam dışı Alevilik projesine karşı çıkıldı. Açıklamada şunlar ifade edildi:

"Türkiye Cumhuriyeti’ni meydana getiren en temel sütunlardan birisi olan Alevilere yönelik tahribatlar ülkemizin barış ve huzur içerisinde birlik ve beraberliğine kast etmek hedefiyle örgütlü ve sistematik bir plan içerisinde sürdürülüyor.

"Son dönemde artarak devam eden, Alevi inancına yapılan saldırıların farkındayız. Ne yazık ki, üzülerek şahit olduğumuz bir diğer konu ise, bizzat Alevi inanç toplumunun içerisinden de, toplumumuzu bölen, parçalanmasına hizmet eden açıklamaların yapılmasıdır. Yüzyıllarca Osmanlının şeyhülislamları tarafından verilen 'Rafızî, dinsiz' gibi aşağılamaları haklı çıkartmak istercesine, Alevilerin toplumsal konumu, yeni bir sürecin içine çekilmeye çalışılmaktadır. Devleti yönetenlerin, Alevilere karşı, anayasadan ve uluslararası hukuktan doğan yükümlülüklerini yerine getirmemesinden kaynaklanan durum sonucu sahipsiz bırakılan Aleviler üzerinde, yeni oyunlar oynanmak istenmektedir.

'ALEVİLER BİRDİR'

"Alevi Halkı kâmil bir halktır. Toplumsal birlikteliğimizin, vatandaşlığımızın ve dayanışmamızın en çok gerekli olduğu bu günlerde Alevi inancımızı yüzyıllardan bu yana her türlü baskı, zulüm ve eziyetlere rağmen bugünlere taşıyan değerli mürşit, pir ve dedelerimiz bu tür girişimlere geçit vermeyecektir. Alevilik Hakk, Muhammet, Ali yolunda İslâm’ın batıni yorumudur. Aleviler, Hallac-ı Mansur’un, Nesimi’nin Hakk aşkını, hümanizmini ve eline, beline, diline sahip yüksek ahlakı esas alan İslâm anlayışıdır. Bu nedenle Kerbela’da Hz.Muhammet'in torunu, Hz. Ali’nin evladı, Hz. Hüseyin’e ve Ehlibeyt’e dünya tarihinde emsali görülmemiş bir şekilde zulmeden, aradan geçen 1350 yıla rağmen hala Ortadoğu coğrafyasında kafa kesen Emeviliği, İslam olarak kabul etmemiz mümkün değildir. Aksi takdirde mürşitlerimizin, pirlerimizin, dedelerimizin yüzyıllardan bu yana koruyarak getirmiş olduğu inancımızın temelini inkar etmiş oluruz.

“Biz 'Hakk, Muhammet, Ali' yolunda el ele, el hakka anlayışıyla bir birliğiz. Bu ikrarı veren tüm Aleviler birdir. Birlik yolda olur, sürekler farklı olabilir ama biz yolda birliği, inançta ararız.

Alevilik/Aleviler; Hakk-Muhammed- Ali birliğine; On iki İmamların yoluna; Ahmet Yesevi’den, Ebul Vefa’ya, Hünkâr Hacıbektaş Veli’den, Pir Sultan’a cümle erenlerin ‘Pir’liğine aşk ile bağlıdır. İnancının temel değerlerini, yolunu, erkânını ‘Kırklar Meclisi’nden alır. Aleviler Cem yapar, Semah döner, deyiş, nefes okur. İbadethanesi Cemevidir. Bizim inancımızda 'Hakk' Bir’dir.

"Kaynağını Allah, Muhammed, Ali inancı ve Ehlibeyt sevgisinden alan Alevi İnancımız, dün olduğu gibi bugün de gerçek inanç önderlerimiz tarafından gelecek nesillere riyasız, önyargısız, hoşgörü ve insan sevgisi ile taşınacaktır.

"Aleviler bu ülkenin aydınlanması, çağdaşlaşması ve gelişmesinden taraf olarak sürekli akıl ve mantığı ön plana almışlardır. Cemevleri ibadethane olmanın ötesinde Aleviliğin teolojisi, felsefesi ve insani değerleriyle eğitim yuvasıdır.

'ARKA BAHÇE OLMAYIZ'

"Nice Hakk âşıklarının bedel ödeyerek bizlere ulaştırdığı Alevi İslam anlayışı hiçbir kurumun, hiçbir partinin, hiç bir rejimin arka bahçesi ya da kullanımına sunulacak bir inanç değildir. Biz Aleviler, diğer inançları ve kurumları tartışmadan, ayrımcılığın olmadığı özgür ve demokratik bir ortamda diğer inançlarla eşit haklara sahip olmak, ekonomiden siyasete ve devlet kurumlarına kadar her alanda yer almak istiyoruz. Aleviler yaşadıkları tüm olumsuzluklara rağmen birliktir, 'Hakk, Muhammet, Ali' yolunda da birlikte olmaya devam edeceklerdir."

Sonraki Haber