Alevi kurumlarından Filistin çağrısı: ‘ikinci Kerbela olmasın’

Alevi Bektaşi kanaat önderleri İsrail saldırganlığına karşı çıktı. ‘Biz Kerbela’dan beri mazlumdan yanayız.’ dediler. Emperyalist siyonist kuvvetleri lanetleyen kurum temsilcileri başta Türkiye olmak üzere devletler nezdinde vahşeti durduracak somut adımlar atılması için çağrı yaptılar

Gazze’de bulunan El-Ehli Baptist hastanesine yapılan saldırı Türkiye’de yaşayan Alevileri de ayağa kaldırdı. Alevi kurumları İsrail’in dünyanın gözü önünde işlediği savaş suçlarına tepki gösterdi. Horasan Erenleri Federasyonu Genel Sekreteri Ali Rıza Özkan, Alevi Ocakları Federasyonu Genel Sekreteri Ali Timurtaş Özmen, Şahkulu Sultan Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ali Yaman, Tunceli Cemevi Başkanı Ali Ekber Yurt ve Kilikya Nehir Derneği Onursal Başkanı Ahmet Verde Özuğurlu İsrail’in insanlık dışı eylemlerini lanetledi. Özmen, Yurt ve Özuğurlu İsrail’in durdurulması için uluslararası kuruluşları somut adımlar atmaya çağırdı. Yaman, “Biz Kerbela’dan beri mazlumdan yanayız.” dedi.

Devletler nezdinde kınamaların yetersiz olduğunu söyleyen ve Türkiye’nin adım atması gerektiğini vurgulayan Özkan da “Filistin ikinci Kerbela olmasın.” ifadelerini kullandı.

‘DİRENİŞ BÜTÜN İNSANLIK NAMINA’

Ali Rıza Özkan, “75 yıldır işgal altında ve yüzbinlerce evladını özgürlük ve bağımsızlık için şehit veren Filistin devletinin bir parçası olan Gazze’de tüm dünyanın tanıklığında bir soykırım yaşanıyor.” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin somut adımlar atmasını ve somut adımların atılmasına öncülük etmesini bildiren Özkan şunları kaydetti: “Filistin direnişi bütün insanlık namına yapılmaktadır. Çünkü İsrail yönetimi insan hakları sözleşmelerini ve savaş kurallarını dahi dikkate almayacaklarını açıkça ilan ettiği halde, Batılı emperyalist ülkelerden açık destek görmesi, bu soykırımın yarın diğer milletlere de denenebileceğinin göstergesidir. Türkiye ve yurt dışında yaşayan Aleviler olarak Filistin halkının haklı davasını tereddütsüz destekliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızdan, İsrail’in soykırım girişimleri karşısında ekonomik yaptırımlar da dahil olmak üzere haksızlığı durduracak somut adımlar bekliyoruz. Tüm siyasi partilerimizi, sendikalarımızı ve sivil toplum kuruluşlarımızı Filistin halkının haklı davasını desteklemeye ve İsrail’in sistematik kırım politikasını durdurmaya yönelik girişimlerde bulunmaya davet ediyoruz.”

‘KAHROLSUN EMPERYALİZM VE SİYONİZM’

Ali Timurtaş Özmen, Hz. Muhammed ve Hz. Ali’nin sözlerini hatırlattı. Birleşmiş Milletlerin (BM) izlemesini ve batının iki yüzlülüğünü eleştirdi. “Kahrolsun emperyalizm ve siyonizm.” diye sözlerini bitiren Özmen şöyle konuştu:

“İsrail yönetimi, Filistin halkına karşı sistematik bir biçimde haksız, hukuksuz ve insanlık dışı eylemlerde bulunmaya devam ediyor. Son hastane saldırısı bardağı taşıran son damla olmuştur. Peygamber efendimiz ‘Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır.’ buyururken, İmam Hz. Ali efendimiz de ‘Haksızlık karşısında eğilmeyiniz. Hakkınızla beraber şerefinizi de kaybedersiniz.’ demiştir. Yahudi toplumunu temsil etmeyen siyonist İsrail yönetiminin Filistinlilere zulmünü kınıyoruz. Söz konusu İsrail olunca ‘Yahudi olarak burdayım’ diyenleri, Filistin’e kör, sağır ve dilsiz olan batılı devletleri ve iki yüzlülüklerini kınıyoruz. Toplanmaktan başka bir iş yapmayan Birleşmiş Milletleri ve sözde saygın uluslararası hukuk kuruluşlarını İsrail’in faşizme varan saldırganlığını durdurmaya, Filistinlilerin hakkının teslim edilmesine aracılık etmeye çağırıyoruz. Alevi Bektaşi dedeleri olarak gönlümüz ve dualarımız masumlarladır.”

‘CAYDIRICI YAPTIRIMLAR UYGULANMALI’

Prof. Dr. Ali Yaman, “İmam Hüseyin’den bu yana, Kerbela’dan beri mazlumdan yanayız. Filistin mazlumdur. Savaş ve çatışmanın bile bir hukuku vardır. Onu çiğnemek insanlık suçu oluşturur. Hastane vurmak buna girer. Her şeyden önce bir insan olarak lanetliyoruz. Savaşın durdurulmasını diliyoruz.” cümlelerini kurdu.

Caydırıcı yaptırımlar uygulanmasını isteyen Ali Ekber Yurt şunların altını çizdi: “Zulüm ve haksızlık kimden ve nereden gelirse gelsin lanetliyoruz. Filistin halkına yapılan bu muamele ve sivillerin hedef alınması kabul edilemez. Dünyanın hiçbir toprağı masum çocukların yaşam hakkından daha değerli değildir. İsrail yönetiminin bilerek ve isteyerek bir hastaneyi vurması savaş suçudur. Türkiye ve uluslararası toplum bu insanlık ayıbını durduracak diplomatik adımları atmalıdır. Gerekiyorsa caydırıcı yaptırımlar da uygulanmalıdır. Dualarımız onlarla.”

‘FİLİSTİN’İN ACILARI HAFİFLETİLMELİ’

Mersin-Adana bölgesindeki Arap Alevilerinin kanaat önderlerinden Ahmet Verde Özuğurlu da Filistin halkının çektiği acıların hafifletilmesi için her düzeyde çaba gösterilmesi gerektiğini aktardı ve şöyle seslendi:

“Filistin halkının ve Ortadoğu coğrafyasının yıllardır yaşadığı şiddetin neticesi bu coğrafyada kan, gözyaşı, ölümler, açlık, geri kalmışlık olmuştur. Şiddet bütün insanlığın ortak birikimi ve düşüncesi olarak hiçbir kesim tarafından olumlanan bir olgu değildir, olmamalıdır. Bu anlamda hiç kimse ve hiçbir kesim kendi ideolojik ve dinsel anlayışından yola çıkarak başkalarına şiddet uygulama hakkına sahip olamaz, olmamalı. Şiddeti oluşturan, ortaya çıkaran, arttıran politika ve fiiliyatın önüne geçmek öncelikli amaç olmalıdır. Son günlerde Filistin’de ve özellikle Gazze’de yaşananlar müsebbibi ve sebebi her kim ve ne olursa olsun asla kabul edilemez ve derhal sona ermelidir. Bu amaçla uluslararası ve yerel aktörlere, kanaat önderlerine büyük görevler ve sorumluluklar düşmektedir. Aynı zamanda Filistin halkının çektiği acıların hafifleştirilmesi için her düzeyde çaba gösterilmelidir.”

Sonraki Haber