Alevilerimiz ve birliğimiz
Şu ana kadar 53 ilde 1500'ün üzerinde Cemevi, Cumhurbaşkanlığının çalışmalarıyla ziyaret edilmiş ve Alevilerin sorunları, talepleri dinlenmiştir. Sahada yapılan çalışmalar neticesinde sona gelindi ve gerekli adımların atılacağı Adalet Bakanı Abdulhamit Gül tarafından açıklandı.
Anadolu Aleviliğini emperyalizmin piyonlarına yem etme uğraşısı içindeki ‘Alevicileri’ ortaya çıkarmak devrimci- vatansever sorumluluğumuzun gereğidir.
Gazete Duvar'da 18 Aralık tarihinde yayınlanan haberde Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'ün Tunceli Cemevi önünde yaptığı açıklamada, “Cemevlerine yasal statü tanınması noktasında bizler de Adalet Bakanlığı olarak, mevzuat anlamında çalışmalarımızı yaptık.” dedi. Bu açıklama son derece önemlidir. Bölücülüğün Aleviler arasındaki etkisinin en aza inmesi açısından büyük önem taşıyor.
HEPİMİZİN HÜZNÜ VE ACISI
Sayın Abdulhamit Gül konuşmasında ortak hüzne ve acılara da değindi. Sünni/Alevi kardeşliğini pekiştirecek bir içeriğe sahip sözlerinin etkisini ileriki zamanda daha iyi göreceğiz. Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'ün, “Baba Mansur’un, Düzgün Baba’nın, Ana Fatma ve nice ulu erenlerin bulunduğu coğrafyaya saygımızı ve sevgimizi arz etmek üzere ve maneviyatı yaşamak üzere ziyarette bulunduk. Türkiye'de 84 milyon vatandaşımız her konuda farklı düşüncede olabilir fakat bir konuda hepimiz ortak kanaate sahibizdir. O da ehlibeyt sevgisidir, Hz. Ali, Hz. Hasan sevgisidir. Kerbela hüznü hepimizin ortak hüznüdür, acımızdır. Bizim geçmişimiz de geleceğimiz de birliktedir. Bin yıldır bu coğrafyada alevi kardeşlerimiz, bu toprakların asli huzuru olarak yaşamıştır ve yaşayacaktır." sözleriyle yeni bir sayfa açmaktadır.
Alevilerimizin sorunları çözümlenmesi zor veya imkansız sorunlar değildir. Zaten önemli bir kısmı çözülmüştür. Binlerce Cemevi'nin yanı sıra dernek, federasyon ve vakıflar aksatmadan faaliyetlerini sürdürüyor. Hatta PKK/HDP yanlısı Alevici (Aleviler değil) kuruluşlar dahi çalışmalarını devam ettiriyor. "Geçmişte alevi inancını ve Alevileri reddeden politikaları reddettiklerini" söyleyen Sayın Gül sözlerini şöyle sürdürdü, “Yaklaşımımız ve tutumumuz ortadadır. Biz hep birlikte Türkiye'yiz. Özellikle cemevlerinin hukuki anlamdaki taleplerini yerine getireceğiz. Cemevlerine yasal statü tanınması noktasında bizler de Adalet Bakanlığı olarak, mevzuat anlamında çalışmalarımızı yaptık. Bu konuda haklı ve hukuki talepleri yerine geleceğine inanıyoruz. Bunlar haklı taleptir. Bu taleplerin karşılanması da meşrudur. Hükümetimiz bu haklı talebi yerine getirecektir. Ben cemevi dedelerine de teşekkür ediyorum. Hepimizin evi, ocağı, dergahı aynıdır, 84 milyon insan birdir. Kardeşliğimizi nice bin yıllara ulaştıracağız.”
Şu ana kadar 53 ilde 1500'ün üzerinde Cemevi, Cumhurbaşkanlığının bilgisi dahilinde ziyaret edilmiş ve Alevilerin sorunları, talepleri dinlenmiştir. Sahada yapılan çalışmalar neticesinde sona gelinmiş ve gerekli adımların atılacağını Adalet Bakanı Abdulhamit Gül açıklamıştır.
SONUÇ YERİNE
Türkiye, etnik ve dini ayrımcılıktan çok çekti ve bir yere gelip dayandı. Emperyalizmin desteklediği bölücü ve gerici örgütlerin ellerindeki kozları almak ülkemize bir şey kaybettirmez tersine kazandırır.
Tunceli Cemevi başkanını ve yöneticilerini birleştirici, hoşgörülü, cesaretli tavırlarından dolayı kutluyoruz. Tüm tepkileri göğüsleyerek daha önceleri Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ı konuk eden Cemevi en son Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'ü ağırlayarak güzel bir girişime önayak olmuştur. Yine geçen hafta Tunceli'nin Nazımiye İlçesinin Kıl köyündeki Düzgün Baba Cemevinde Tunceli Valisi ve askerlerin katılımıyla cem yapılması ilimizin geldiği yeri göstermesi açısından önemlidir.
Alevilikten nemalananların devrinin kapanmasına yönelik girişimler devam ettirilmelidir.
Alevileri emperyalizmin yedeğine çekmek ve PKK/HDP ile bir kısım sahte solcunun kullandığı malzeme olmaktan çıkarmak açısından Adalet Bakanının açıklaması değerlidir.