Aliyev’den tarihi öneri: 3’lü ittifakı resmileştirelim

Rusya'nın Ukrayna'daki Amerikacı cunta yönetimine karşı operasyon başlattığı gün Moskova'da bulunan Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Türkiye, Rusya ve Azerbaycan arasındaki fiili işbirliğini kurumsallaştırma önerisinde bulundu

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Türkiye, Rusya ve Azerbaycan'ın işbirliği yapabileceği yeni bir oluşum önerdi. Ukrayna gündemi sırasında gelen önerinin, NATO saldırılarına karşı bölgeyi güçlendireceği değerlendiriliyor.

Rusya'nın Donetsk ve Lugansk'ı tanıma kararı aldığı gün, Moskova'ya giderek Putin'le “Müttefiklik Faaliyetleri Hakkında Beyanname” imzalayan Aliyev, sonrasında Türkiye'nin de içinde olduğu yeni bir oluşum önerdi. Öneri, Rusya'nın hamlelerinin Karabağ Savaşı'nın kazanılmasındaki etkisi, Azerbaycan-Rusya ittifak beyannamesi, Azerbaycan'ın 15 Haziran 2021’de Türkiye’yle imzaladığı Şuşa Beyannamesi, ABD ile NATO'nun Türkiye ve Rusya'yı çevreleme hamleleri ve Moskova'nın Ukrayna yanıtı çerçevesinde ele alındığında büyük önem taşıyor.

'VARLIĞI SIR DEĞİL'

Interfax’ın haberine göre Aliyev, “Dün imzalananlar (Rus-Azerbaycan müttefik iş birliği beyannamesi), Azerbaycan’ın iki büyük ulusla, iki komşuyla müttefik ilişkiler kurduğunu düşünürsek bizim açımızdan tarihi bir başarıdır.” dedi. Türkiye’nin NATO üyesi, Rusya’nın da KGAÖ (Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü)'de lider olduğunu hatırlatan Aliyev, “Üçlü iş birliğine dayalı oluşumun fiili olarak varlığı bir sır değil.” dedi.

'HENÜZ RESMİLEŞMEDİ ANCAK SÜREÇ YÜRÜYOR'

Aliyev; Rusya ve Türkiye arasındaki üçlü iş birliğine dayalı oluşumun henüz resmileşmediğini, dışişleri veya cumhurbaşkanları düzeyinde herhangi bir görüşme yapılmadığını, ancak sürecin işlediğini belirtti. Aliyev sözlerine şöyle devam etti:

“Üçlü bir iş birliği formatı oluşturma süreci; ortak çıkarlar, pragmatizm, yönetim sistemlerinin benzerliği ve değerlerimiz temel alınarak hazırlanmaktadır. İki Başkan’ın, Erdoğan ve Putin’in güvene dayalı ilişkileri olduğunu ve bu durumu her ikisinin de açıkça dile getirdiğini söylemekten memnuniyet duyuyoruz. Dolayısıyla bu ilişkilerimizi yakın gelecekte resmileştireceğimize inanıyorum. Azerbaycan’ın hem Rusya hem de Türkiye’nin müttefiki olması gerçeği bir sonraki adımın ne olacağını aşikâr kılıyor. Bu format bize bağlı değil, ancak biz bu iki ülkenin de ortak çıkarlarını destekliyoruz”.

'ÖNERİ ZORUNLU VE GERÇEKÇİ'

Aliyev'in açıklamalarını Aydınlık'a değerlendiren Moskova Devlet Üniversitesi Asya ve Afrika Ülkeleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Dr. Mehmet Perinçek, üçlü ittifakın gerçekçi olduğunu söyledi. “Gerçekçi olduğu kadar, bu ülkelerin milli güvenlikleri ve ekonomik kalkınması için, bölgenin güvenliği ve istikrarı için zorunlu bir plan ve projedir.” diyen Perinçek ittifakın zemini olduğuna dikkat çekti:

“Türkiye ile Rusya zaten hem Astana sürecinde hem 3+2 Güney Kafkasya platformunda ortak. Türkiye ile Rusya Karabağ'ın özgürleştirilmesinde de önemli rol oynadı. Daha sonra ateşkesin gözlemlenmesi ve ateşkes hükümlerinin yerine getirilmesi konusunda da Türk-Rus orduları ortak çalıştı. Ortak gözlem evleri var. Dolayısıyla Türkiye ile Rusya birçok alanda ortak planlar geliştiriyor, ortak platformlarda yer alıyor.

'İKİ BİLDİRGE RAKİP DEĞİL TAMAMLAYICI'

“Bunun diğer bir zemini Türkiye'nin Azerbaycan'la imzaladığı Şuşa Bildirgesi ve Rusya'nın da Azerbaycan ile imzaladığı 22 Şubat 2022 tarihli Moskova Bildirgesi'dir. Bu iki bildirge de birbirine rakip değil birbirini tamamlayan unsurlardır. Ortak bölgesel bir stratejinin parçaları olarak değerlendirmek gerekir. Bunları birbirine rakip bildirgeler gibi göstermeye çalışanlar var. Tabi ki Batı, Türkiye ile Rusya'yı her yerde olduğu gibi Kafkasya'da da karşı karşıya getirmek istiyor. Ancak burada Aliyev'in ve Azerbaycan'ın yer alması bu halkayı tam anlamıyla bütünleştiriyor ve birleştiriyor.

'ALİYEV TÜRKİYE'NİN HAKLARINI GÖZETİR'

“Şunun da altını çizmek gerekir. Bir yerde Aliyevin imzası varsa bilinmelidir ki Türkiye'nin de hakları gözetilmiş demektir. Türkiye'nin de bir antlaşmada imzası varsa, Azerbaycan haklarının gözetildiğini bilir. Bundan dolayı Şuşa ve Moskova bildirgeleri birbirini tamamlamaktadır. Bu üçlü ittifakın uluslararası hukuktaki zeminini oluşturmuştur. Bu üçlü ittifak bölgede güvenlik, ekonomi, siyasal alanda önemli kazanımlar sağlayacak. Aynı zamanda bütün bölge ülkelerinin lehine olacak ve dışarıdan güçlerin bölgeye müdahalesini tam anlamıyla imkânsız kılacaktır.”

'YAPTIRIMLARLA YENEMEZSİNİZ'

Aliyev, Batı'nın yaptırım kararlarının Rusya'yı etkilemeyeceğini söyledi.

Rusya'nın Donetsk ve Lugansk'a önceki sabah verdiği askeri desteğin ardından Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in tepkisi merak ediliyordu. Aliyev’in Rusya’ya desteğini sürdürdüğü görüldü. Sputnik'in haberine göre Moskova'da gazetecilere demeç veren Aliyev, "Tahmin etmek zor ama açıkçası bu uzun bir sürecin başlangıcı. Açıkçası, Rusya Devlet Başkanı (Donetsk ve Luhansk halk cumhuriyetlerinin bağımsızlığını tanıma) kararını verdiğinde, sanırım bu sürecin uzayacağını anladı." dedi.

Rusya'nın potansiyeli, coğrafyası ve kabiliyetini öne çıkararak her türlü yaptırıma karşı dirençli olduğunu söyleyen Aliyev, "Bu benim kişisel görüşüm ve Rusya'ya daha önce uygulanan yaptırımlar da bunu kanıtlıyor.” diye konuştu.

Yaptırımların etkisiz olacağı konusunda pozitif olduğunu söyleyen Aliyev, “Yaptırımlar aslında Rus üreticilerin ithalata bağımlılıklarını azaltmasına yardımcı oldu.” dedi. Batı'nın "Rus ekonomisine elbette darbe indireceğini” ifade eden Aliyev, Putin'in harekât kararını verirken muhtemelen bunu da hesaba kattığını düşündüğünü söyledi.

'KAFKASYA'NIN GÜVENLİĞİ İÇİN ÖNEMLİ'

Üçlü ittifakı, Azerbaycan'ın iktidar partisi olan Yeni Azerbaycan Partisi'nin İdare Heyeti Üyesi ve Milletvekili Prof. Dr. Elşad Mirbeşiroğlu'na sorduk.

“Azerbaycan, Türkiye ve Rusya üçlü bir iş birliği platformu yarattılar. Ve bu platform çerçevesinde ister siyasal ister ekonomik ilişkiler ilerletildi. Bu yüzden Azerbaycan, Türkiye, Rusya’nın daha sıkı bir işbirliği kurmaları için şans var. Zaten Azerbaycan’ın 44 günlük vatan savaşı döneminde hem kardeş Türkiye’nin hem de Rusya’nın Azerbaycan’a dost münasabetleri kendini gösterdi.

Yıl boyunca biz bu çatışmada haklı olduğumuzu dünyaya anlatmak istedik. Maalesef Minsk Grubu üyeleri savaşta Azerbaycan’ın haklı olduğunu kabullenmediler. Nihayet Rusya Cumhurbaşkanı Putin, Ermenistan Başbakanı Paşinyan’ın yardım çağrısına cevap olarak 'Çatışmalar Ermenistan topraklarında değil. Bu yüzden Rusya ve Ermenistan’ın da üyesi olduğu kolektif savunma teşkilatı bu olaylara karışmayacak.’ dedi. Bununla Putin, Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü tanımış oldu. “Azerbaycan’la Rusya arasında 1997'de karşılıklı güvenlikle ilgili bir anlaşma imzalandı. 2008’de stratejik taraftaşlık anlaşması imzalandı. Son olarak Cumhurbaşkanımız İlham Aliyev ile Rusya Cumhurbaşkanı Putin arasında karşılıklı müttefiklik faaliyeti diye bir senet imzalandı. Birkaç ay önce de kardeş Türkiye ile Şuşa Anlaşması imzalandı. Tüm bunlar, hem Azerbaycan hem Türkiye hem Rusya’yla bir anlaşma imzalanması tabi ki Sn. Cumhurbaşkanımızın söylediği yeni bir platformun yaratılması için şanslar tanıyor. Çünkü bizim böyle bir anlaşmamız kardeş Türkiyemizle oldu, sonra Rusya’yla. Başka üçüncü bir ülkeyle bizim müttefiklik anlaşmamız yok.

“İki ülkeyle tüm yönlerde çok iyi ilişkilerimiz var. Hem Rusya hem Türkiye, Azerbaycan’ın en büyük ticaret ve ekonomi ortakları. Bu yüzden evet Azerbaycan, Türkiye, Rusya arasında yeni bir iş birliği platformunun kurulması için hem siyasal hem ekonomik hem ticari şartlar uygun. Güney Kafkasya’nın güvenliği için yeni geo siyasi (jeopolitik) gerçekler için çok önemli. Hem Türkiye’nin hem Rusya’nın, Güney Kafkasya için merakları var. Azerbaycan da bu bölgenin en etkili ülkesi. Rusya'da, Türkiye'de Güney Kafkasya’da durumla ilgili her türlü emektaşlığın önemli olduğu düşüncesindeyim.”

Sonraki Haber