Alman Hükümetinde ‘Ukrayna’ya destek’ krizi
Almanya'da Ukrayna'ya yönelik yardımlar tartışma yarattı. Alman basınında Maliye Bakanı Christian Lindner’in, Dışişleri Bakanı A. Baerbock'a ve Savunma Bakanı Boris Pistorius'a yolladığı mektup gündem oldu. Maliye Bakanı Lindner yeni yardımların finansman sağlanması durumunda yapılmasını savunDU
Almanya'da bütçe kısıtlamaları nedeniyle Ukrayna'ya yönelik askeri yardımlar konusunda tartışma patlak verdi. Alman basınında Maliye Bakanı Christian Lindner’in, Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock'a (Yeşiller) ve Savunma Bakanı Boris Pistorius'a yolladığı mektup gündem oldu. Maliye Bakanı Lindner yeni yardımların finansman sağlanması durumunda yapılmasını savundu. Bakan, federal bütçe yerine dondurulmuş Rus varlıklarından elde edilen kaynakların kullanılmasını önerdi.
Enerji krizi, yükselen gıda ve kira ücretleri, son 70 yılın en büyük enflasyonu… Ukrayna’ya verilen desteğin faturası her geçen gün ağırlaşıyor. Almanya hükümeti, Şubat 2022'den bu yana Rusya'ya karşı savaşan Ukrayna'ya ve Ukraynalılara yaklaşık 34 milyar avroluk destek tahsis etti. Almanya, bu destekte ABD’den sonra Ukrayna’ya yardım eden ülkeler arasında ikinci sırada yer alıyor.
Ukrayna’ya verilen savaş desteği ise Almanya'da yüksek sesle sorgulanıyor. Federal hükümetin politikalarına karşı oluşan tepki, koalisyon partilerine tüm Almanya eyaletlerinde ve en son Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinde kaybettirdi. Çalışanların, çiftçilerin ve halkın taleplerini karşılamakta zorlanan Atlantik yanlısı hükümetin 2025 Haziran seçimlerini kaybedecek olması neredeyse kesinleşti.
MEVCUT BÜTÇE PLANINDA UKRAYNAYA PARA YOK
Bu tablo içinde ilginç bir gelişmeyi 19 Ağustos günü Frankfurter Allgemeine Zeitung (FAZ) haberleştirdi. “Almanya 2024 ve 2025 yıllarını kapsayan sözler ve planlamalar dışında bundan sonra Ukrayna’ya askeri ve mali desteği kesiyor. Federal hükümetin mevcut bütçe planlamasına göre şu an bunun için yeni bir para mevcut değil. Bunun nedeni Başbakanlık ve Maliye Bakanlığı'nın kemer sıkma tedbirleri. Halihazırda onaylanmış olan destekler teslim edilmeye devam ediyor.”
Maliye Bakanı Christian Lindner, 5 Ağustos'ta Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock'a (Yeşiller) ve Savunma Bakanı Boris Pistorius'a (SPD) gelecek dönemdeki yeni yardım kararlarının bütçe planlarında "finansmanın sağlanması" durumunda alınması gerektiği yönündeki mektubu iletti. Bunun da Almanya bütçesinden değil, uluslararası yaptırımlarla el konulan Rus varlıklarından karşılanabileceğini yazdı.
Alman basınına göre, savaşın başladığı 2022'den bu yana Almanya'nın Ukrayna'ya artarak devam eden desteği, bu yıl 7,1 milyara avro iken, yeni bütçe planlamasına göre gelecek yıl 4 milyar avroya inecek. Almanya 2026'da Ukrayna'ya desteğini 3 milyar avroya indirecek, bunu takip eden 2027 ile 2028 yıllarında da Ukrayna'ya toplam 1 milyar avro yardım yapacak.
SCHOLZ’DAN ÇELİŞKİLİ AÇIKLAMA
Kamuoyunda şiddetli tartışmaya neden olan bu gelişme üzerine önce Başbakanlık sözcüsü Ukrayna’ya desteğin sınırlanmasının söz konusu olmadığını açıklandı. Daha sonra Federal Şansölye Olaf Scholz, Sat 1 televizyon kanalına verdiği röportajda Almanya'nın yardımını azaltıp azaltmayacağına ilişkin mevcut tartışmanın kendisini şaşırttığını söyledi. SPD'li Başbakan programda “Ukrayna'ya yardım sözünün hiçbir şekilde sarsılmadığını, Federal hükümetin önümüzdeki yıl için 4 milyar avro değerinde askeri yardımı planladığını ve bunun Avrupa ülkeleri içinde en yüksek miktar olduğunu” vurguladı.
ZORUNLU KESİNTİ
Ancak edinilen bilgilere ve kulislerde konuşulanlara göre, Almanya’nın alabileceği borç miktarını sınırlayan “Anayasal borç freni” nedeniyle harcamalarını dizginlemekten başka çaresi yok ve Ukrayna yardımlarında mecburi kesintiye gidilmesine kesin gözüyle bakılıyor.
YEŞİLLER RAHATSIZ
Yeşillerin real politika kanadından 150’nin üzerinde üye, açık bir mektup yayımlayarak parti yönetimini ve Federal Meclis Grubu’nu bu karardan vazgeçilmesi için gerekli adımları atmaya çağırdı. Aralarında Daniel Cohn-Bendit, Rebecca Harms, Marieluise Beck Rolf Füchs gibi tecrübeli isimlerin de bulunduğu politikacılar, “Ukrayna’ya para ve silah yardımının durdurulmasını içeren bütçe uzlaşması bu savaşın akışını etkileyecek ve Ukrayna ordusunu zayıflatacaktır. Alınan karar, saldırıya uğrayan bir Avrupa ülkesinin yaşamasından, hayatta kalmasından daha önemli olduğu algısı yaratıyor” diyerek SPD, Yeşiller ve Liberallerden oluşan koalisyon hükümetinin kararını sert bir dille eleştirdiler.
Diğer yandan Ukrayna Berlin Büyükelçisi Oleksii Makeiev “Avrupa’nın güvenliğinin, Almanya’nın Ukrayna’ya desteğini sürdürme kabiliyetine bağlı olduğunu söyleyerek yardımların kesilmemesi çağrısı yaptı.
‘PARTİLER YENİDEN RUSYA’YA YAKINLAŞABİLİR’
Polonya'da en çok takip edilen medya organı wPolityce’de yayımlanan bir analizde Almanya siyasetinin yakın geleceği şöyle tasvir ediliyor:
“Siyasi istikrarsızlık ve ekonomik çöküşün bir araya gelmesi, Almanya'da ciddi ciddi Rusya'yla anlaşmaktan yana olan ve 'eski güzel günlere' dönmeyi hayal eden güçlerin etkisini pekiştirebilir. Bunun illa AfD ya da Wagenknecht'in (BSW) seçimlerde zafer kazanması şeklinde gerçekleşmesi de gerekmiyor; bu gruplara verilen desteğin artması yeter. Hal böyle olursa, yerleşik partiler halkın ruh haline cevaben en önemli konuda politikalarını, yani Rusya'ya karşı tutumlarını yeniden gözden geçirmeye karar verebilirler.”
UKRAYNA’YA DESTEK HEP SORGULANDI
Gelinen bu noktada hem anketler hem de eyalet seçimleri gösterdi ki; hükümetin savaş bütçesini artırma ve Ukrayna’ya desteği, Dışişlerinin Yeşil şahin bakanı Annalena Baerbock’un neredeyse savaş bakanı gibi hareket etmesi diğer tüm gelişmelerle birlikte Alman seçmenlerin tokadıyla karşılaştı. Yeşillerin hükümet ortaklarından çok daha sert Rusya ve Çin karşıtı politikalar sergilemesi, hükümetteki uyumsuzluk ve savaş çığırtkanlığı bu sonucun çıkmasında etkili oldu. Ampel (Trafik lambası) koalisyonunun çelişkili açıklamaları, ilk günden beri ülkeyi kimin yönettiği belli değil yorumlarını beraberinde getirmişti.
HÜKÜMETİ YIKACAK ATLANTİK POLİTİKALARI
Yapılan anketlerle uyumlu bir şekilde AP seçimlerinde iktidar partilerinin oy kaybetmesi, Milliyetçi AfD'nin ve sol alternatif BSW’nin yükselmesi, siyasi tabloyu yeniden şekillendirdi. ‘Sol’ görünen partiler SPD ile Yeşiller'in tabanındaki erime kadar, AfD ve BSW’de artış oldu.
Seçmenler, yaşanan enerji krizine rağmen Yeşiller’in savaş söylemini yükseltmesini, propaganda ve ideolojik baskı iklimiyle Ukrayna Savaşının içine çekilmeyi kabul etmedi. Almanya’da üretim yapan son 3 atom santralinin de 15 Nisan’da kapatılması, enerjideki diğer büyük yanlış olarak görüldü. ‘Bina Enerji Yasası’ (Heizungsgesetz) çerçevesinde 2024 yılı itibariyle yeni yapılacak konutlarda ve eski konutlarda en az yüzde 60 yenilenebilir enerji tüketecek ısıtıcı sistem monte edilmesi planları seçmenlerde büyük tepkiye yol açtı.
Almanya’da siyasal kriz
MERAL AKKAYA
Almanya’da Ukrayna’ya yardımlar konusunda yaşanan tartışmaları tarihçi ve siyaset bilimci Dr. Mehmet Perinçek, Aydınlık Avrupa’ya değerlendirdi. Perinçek şunları ifade etti:
“Almanya'da yaşanan ‘Ukrayna'ya yardımlar konusundaki’ tartışmaların birkaç sebebi olduğunu söyleyebiliriz.
Bunlardan birincisi cephedeki gelişmelerdir. Ukrayna'nın karşı saldırısının başarısızlığı arkasından Kursk'a yönelik saldırının Batıda da bir macera olarak görülmesi ve hatta Ukrayna'nın yenilgisini hızlandıracak bir hata olarak görülmesi tabi haliyle bu savaşta Avrupa'daki, Almanya'daki umutları da düşürdü.”
EKONOMİK KRİZ ‘RUSYA İLE İLİŞKİLERİN GÖZDEN GEÇİRİLMESİ’ TALEBİNİ YÜKSELTİYOR
“Askeri nedenlerin dışında ayrıca ekonomik anlamda da Avrupa'nın içine girdiği kriz Rusya ile olan ilişkilerin gözden geçirilmesi talebini Avrupa ülkelerinde, Almanya'da yükseltiyor. Batı basınını her gün okuduğumuzda, Alman, Amerikan, İngiliz basını olsun. Tek bir gün yok ki Avrupa'daki ekonomik krizden, Almanya'daki üretim krizinden, finans krizinden bahsetmesin. Bloomberg'lerden, Financial Times'lere, Alman Ticaret Odasının yaptığı açıklamalardan, Washington Post'a, New York Times'a, İngiliz gazetelerine vs. her gün hem Amerika'daki hem de Almanya ve Fransa gibi ülkelerdeki ekonomik krizi gözler önüne sürüyor. Bu Doğuda, Avrasya'da yapılan bir propaganda değil. Bizzat emperyalist kapitalist sistemin merkezindeki ekonomistlerin itirafları bunlar.”
ALMANLAR HÜKÜMETİN İSTİFASINI İSTİYOR
“Dolayısıyla askeri anlamdaki başarısızlığa, Amerikan politikalarının peşinden sürüklenilmesinden dolayı içine girilen ekonomik krize bir de siyasal kriz eklendi. Siyasal kriz nedir? Bild gazetesinin yayınladığı bir anket var. Almanların %53'ü erken seçim istiyor. Scholz hükümetinin istifasını istiyor.
Bunun öncesinde Avrupa Parlamentosu seçimlerinde yaşanan hezimet var. Bununla birlikte Avrupa içerisine yükselen muhalefet var. Almanya’da Sarah Wagenknecht'in her geçen gün güç topladığını görüyoruz. Yine AfD'nin Almanya'da güç topladığını görüyoruz. Hatta Wagenknecht şu tür bir açıklama da yaptı: “Biz AfD'nin makul önerilerini parlamentoda destekleriz.” Normalde AfD aşırı milliyetçi olarak değerlendiriyor. Wagenknecht ise sol bir parti. Zaten sol partiden ayrıldılar. İkisi belirli noktalarda buluşmaya da başladı. Bu durum Alman hükümetini zorluyor. Çünkü bir taraftan kendisine alternatif olan güçler güçleniyor. Diğer taraftan kendisi ise inişe geçmiş durumda."
KRİZ MAKUL KARARLAR VERMEYE ZORLUYOR
“Yaşanan ekonomik kriz, cephedeki kriz, siyasal kriz artık Almanya'yı da (iktidarda kim olursa olsun) daha makul kararlar vermeye zorluyor. Ama diğer taraftan da Almanya içerisindeki şahinlerin devam ettiğini söyleyebiliriz. Şahinlerin Almanya'da fikirleri bitmiş, tamamen ortadan kalkmış değil ama aralarında da fikir ayrılıklarının olduğunu görebiliyoruz.
Cephedeki durum daha zorlaşacak, ekonomik kriz ve siyasal kriz de daha fazla derinleşecek. Bunlar Avrupa'yı görece daha makul kararları almaya zorlayacak. Bu üç durumdan dolayı Batı, Ukrayna konusunda görece daha akıllıca adımlar atmak zorunda kalacak.”
Almanya'nın Ukrayna'ya verdiği destek
Almanya şimdiye kadar hem Alman Silahlı Kuvvetlerin envanterinden hem de silah şirketleriyle anlaşmalar sonucunda çeşitli silah sistemlerini Ukrayna’ya teslim etti.
Bunların arasında 58 Lopard 1A5 ile 18 Lopard A2 muharebe tankları, 120 Marder piyade savaş tankı, çok amaçlı kullanılan Bandvgn 206 tipi araçlar gibi zırhlı savaş araçları, hava savunması için 3 Iris T-SLS, 3 Patriot, 2 Skynex, 4 Iris T-SLM sistemleri ile 500 Stinger hava savunma füzeleri, Cobra tipi keşif sistemi, 5 Mars II, 14 obüs gibi topçu sistemleri yer aldı.
Bunun yanı sıra keşif için kullanılan yüzlerce insansız hava aracı, onlarca mayın arama, zırhlı kurtarma araçları, koruyucu ve özel ekipman, askeri lojistik alanında kullanılacak araçlar ve malzemeler ile silah sistemleri için kullanılan çok sayıda mühimmat da şimdiye kadar Ukrayna’ya verildi.
Almanya, gelecek dönemde bazıları başka ülkelerle birlikte başlatılan inisiyatif kapsamında Marder ve Leopard tankları, Skynex hava savunma sistemi, obüsler, Sea King Mk41 tipi helikopterler gibi araçları da sağlamayı planlıyor.
Almanya, askeri yardımların yanı sıra Ukrayna’ya ülkenin alt yapısının yeniden inşası, insani yardım, devlet kurumlarının işlemesi, tıbbi malzeme desteği ile savaştan kaçan ve Almanya’ya sığınan 1 milyondan fazla Ukraynalının geçimlerini sağlamları için yardımda bulunuyor. Ayrıca 10 binin üzerinde Ukrayna askerine Almanya'da eğitim verildi.