Almanya ekonomisi resesyona girdi

Avrupa ekonomisinin motor gücü Almanya resesyona girdi. Almanya istatistik ofisinin verilerine göre bu yılın ilk çeyreğinde 0,3 daralma oldu. Ekonomi geçen yılın son çeyreğinde yüzde 0,5 küçülmüştü

Almanya ekonomisi, alışılmışın dışındaki yüksek enflasyon ve artan faiz oranlarının tüketici harcamalarını baskılamasının etkisiyle bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 0,3 daralarak, teknik olarak resesyona girdi.

Almanya Federal İstatistik Ofisi (Destatis), ilk çeyreğe ilişkin Gayrisafi Yurt içi Hasıla (GSYH) nihai verilerini açıkladı.

Buna göre, Almanya'da mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış GSYH, bu yılın birinci çeyreğinde bir önceki çeyreğe kıyasla yüzde 0,3 küçüldü. Destatis, öncü verilerle, 28 Nisan'da ekonominin ilk çeyrekte büyüme kaydetmeyeceğini öngörmüştü. Ekonomi geçen yılın son çeyreğinde yüzde 0,5 daralmıştı. Böylece ilk çeyrekteki yüzde 0,3 daralmanın ardından Alman ekonomisi, "üst üste iki çeyrek GSYH'de küçülme yaşanması" olarak ifade edilen teknik resesyona girmiş oldu.

Geçen yılın ilk çeyreğine göre ise ülkenin GSYH'si yüzde 0,5 geriledi.

DESTATİS: HANE HALKI AZ HARCADI

Destatis Başkanı Ruth Brand, konuya ilişkin değerlendirmesinde “GSYH’de büyümenin 2022'nin sonunda sıfırın altında kalmasının ardından, Alman ekonomisi art arda iki çeyrek küçülme kaydetti." dedi.

Birinci çeyrekte özel harcamalar, yüksek enflasyon nedeniyle tüketicilerin satın alma gücünün azalmasının etkisiyle bir önceki çeyreğe göre yüzde 1,2 azaldı.

Kamu harcamaları yüzde 4,9 geriledi. Makine ve ekipman harcamalarında yüzde 3,2 ve inşaat yatırımlarında yüzde 3,9 artış gözlemlendi.

Aynı dönemde mal ve hizmet ihracatı ise yüzde 0,4 artarken, ithalat 0,9 düştü.

Destatis açıklamasında, “Yüksek fiyat artışlarının devam etmesi, yılın başında Alman ekonomisini baskılamaya devam etti. Hane halkı yiyecek ve içecek, giyim, ayakkabı ve mobilyalara bir önceki çeyreğe göre daha az harcadı. Ayrıca yılın başında plug-in hibrit araçlara teşviklerin kaldırılması ve elektrikli araç primlerinin düşürülmesi nedeniyle daha az yeni otomobil alındı.” ifadeleri yer aldı.

Ülke ekonomisi, Kovid-19 salgını sürecinde ortaya çıkan dar boğazlar hafiflese de faizlerin yükselmesi, ekonomiye güvenin azalması ve alışılmışın dışındaki yüksek enflasyon ortamında tüketicilerin satın alma gücünün düşmesi sonucu talepte yaşanan durgunluktan olumsuz etkileniyor.

ÜLKEDEKİ ENFLASYON YÜZDE 7 BANDINDA

Alman hükümeti, ekonomide bu yıl yüzde 0,4 büyüme bekliyor. Önde gelen Alman ekonomi enstitüleri ise ülke ekonomisinin bu yıl yüzde 0,3 büyümesini öngörüyor.

Ukrayna'da devam eden savaş, demografik değişim ve mevcut enerji geçişi, gelecek yıllarda yapısal olarak Alman ekonomisine ağırlık verecek.

ING Küresel Makro Araştırma Başkanı ve Almanya Başekonomisti Carsten Brzeski, Almanya'nın ilk çeyrek ekonomik büyümesine ilişkin değerlendirmesinde, “Sıcak kış havası, Çin ekonomisinin yeniden açılması ve tedarik zinciri aksaklıklarının hafiflemesinin de yardımıyla sanayi faaliyetlerinde toparlanma, ekonomiyi resesyon tehlikesi bölgesinden çıkarmak için yeterli olmadı. Özel tüketim, hala yüksek olan perakende enerji fiyatlarından olumsuz etkilenmeye devam etti.” dedi.

Commerzbank Başekonomisti Jörg Kramer de teknik resesyon için şartların karşılandığını belirterek, “Enerji fiyatlarındaki büyük artış, yılın ilk yarısında etkisini gösterdi." ifadesini kullandı.

Ülkede martta yüzde 7,4 olan yıllık enflasyon ise enerji fiyatlarındaki düşüşün etkisiyle nisanda beklentilere yakın olarak yüzde 7,2'ye geriledi.

 Alman şirketlerin beklentisi: Sıfır büyüme ve yüksek enflasyon

Alman Sanayi ve Ticaret Odaları Birliği'nin (DIHK) tüm sektörlerden toplam 21 bin Alman şirketiyle gerçekleştirdiği ankete göre şirketlerin büyük kısmı ülkede yüksek enflasyon ve sıfır büyüme bekliyor.

Buna göre, ankete katılan Alman şirketlerin yüzde 34'ü iş durumlarını iyi olarak değerlendirirken, yüzde 51'i işlerini tatmin edici olarak bildirdi. Şirketlerin yüzde 15’i de işlerini kötü olarak değerlendirdi.

Ankete katılan şirketlerin neredeyse dörtte biri, önümüzdeki 12 ayda iş durumlarının kötüleşmesini beklediklerini belirtti.

Ankete katılan şirketlerin yüzde 65’i enerji ve ham madde fiyatlarını en büyük iş riski olarak değerlendirirken, bu oran bu yılın başındaki yüzde 72'de bulunuyordu.

DIHK’in anketinde nitelikli işçi kıtlığı ve yüksek enflasyon nedeniyle iş gücü maliyetleri en büyük ikinci risk olarak ortaya kondu. Ankete katılan şirketlerin yüzde 53'ü iş gücü maliyetlerini iş riski olarak gösterdi.

DIHK, 12 ay için ekonomik görünümün sıkıntılı olmaya devam etmesinden dolayı, bu yıl Almanya’da gayri safi yurt içi hasılada büyüme beklemiyor.

‘İş dünyası yaza şüpheyle bakıyor’ 

Merkezi Münih'te bulunan Ekonomi Araştırma Enstitüsü (Ifo), yaklaşık 9 bin firmanın katılımıyla gerçekleştirdiği mayıs ayı Almanya İş Anketi sonuçlarını yayımladı.

Buna göre, nisanda 93,4 puana revize edilen Almanya'da sanayi ve ticarete ilişkin İş Ortamı Güven Endeksi, şirket yöneticilerinin beklentilerde önemli ölçüde kötümser olmasının etkisi ile bu ay 91,7 puana geriledi. Piyasa beklentisi endeksin 93 puana inmesi yönündeydi.

Mayısta Almanya'da Ifo Beklentiler Endeksi'nin 91,7’den 88,6 puana inmesi dikkati çekerken, Mevcut Durum Endeksi de 95,1'den 94,8 puana geriledi.

Ifo anketinde, imalat ve hizmet sektörlerinin geleceğine yönelik beklentilerde daha fazla kötüleşme görüldüğü belirtildi.

Ifo Başkanı Clemens Fuest, konuya ilişkin değerlendirmesinde, Ifo İş Ortamı Güven Endeksi’nin art arda altı aylık yükselişin ardından mayısta ilk kez düştüğünü belirterek, “Yöneticiler mevcut durumlarından biraz daha az memnundu. Alman şirketleri yaklaşan yaza şüpheyle bakıyor" dedi.

Sonraki Haber