Almanya’da “Bir Arada Yaşama Kültürü” toplantıları
Türk Tarih Kurumu (TTK) tarafından, Almanya'da yaşayan Türk toplumuna yönelik olarak “Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Bir Arada Yaşama Kültürü Konferansları”nın ikincisi Türkiye Cumhuriyeti Mainz Başkonsolosluğu tarafından 28 Nisan 2024 Pazar günü Mainz’da düzenlendi. Toplantıya yüze yakın kişi katıldı
Türkiye’den dört bilim insanı, akademisyen etkinlikte konuşmacı olarak yer aldı.
Etkinliğin açış konuşmasını Mainz Başkonsolosu Mehmet Akif İnam yaptı. İnam konuşmasında Türk dernekleri ve kuruluşlarının isteklerini, ihtiyaç duydukları konuları belirlemelerinin, inisiyatif sahibi olmalarının önemine vurgu yaptı.
Toplantıda konuşma yapmak üzere Türkiye’den gelen akademisyenler Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Büyükelçi Prof.Dr. Derya Örs, Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof.Dr. Yüksel Özgen, Sakarya Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi’nden Prof.Dr. Haluk Selvi ve Samsun Üniversitesi Siyasi Tarih Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Mustafa Çolak hakkında bilgiler verildi ve ardından bu kişiler konuşmalarını gerçekleştirdi.
Örs ve Özgen’in kısa konuşmalarından sonra Haluk Selvi yurt dışına özgü sorunlardan söz etti ve “bir arada yaşama kültürü”nün ne olduğu üzerinde de ayrıntılı bilgiler sundu.
ALMAN KOMUTANLAR: TEHCİR’İN SAHİBİYİZ
Mustafa Çolak ise esas olarak “Ermeni Sorunu” konusuna yoğunlaştı. 1915 yılındaki “Tehcir” konusuna Birinci Dünya Savaşı sırasında Türkiye’de görev yapan Alman subayların yazdıklarından örnekler veren Çolak, Osmanlı Ordularının Genelkurmay Başkanı olan Alman Generali von Schellendorf ve savaş süresince Türkiye’de görevli olan General Otto von Feldmann’ın bu konudaki ifadelerini aktardı; “Tehcir’in sahibiyiz.”
Konuşmaların ardından çok sayıda dinleyici soru ve görüşleriyle toplantıya katkı sundu. Mainz Başkonsolosluğu Eğitim Ataşesi Safiye Genç, siyasal amaçlarla uydurulan, yalan olduğu da bilinmesine rağmen Türklerin soykırımcı olarak suçlanmak istenmesine karşı ileri sürülen iddialara karşı müeyyideler olup olmadığı sorusunu yöneltti.
AİHM’İN PERİNÇEK-İSVİÇRE KARARI
Mainz ve çevresindeki kültürel ve bilimsel toplantılara ve faaliyetlere katıldığını belirten Alp Hamuroğlu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Türkiye’nin yasal olarak soykırımdan suçlanamayacağı kararını anlattı: “AİHM’in Perinçek-İsviçre kararına göre, “1915 olayları, Nazi döneminde yapılan Yahudi soykırımı ile özellikleri taşımayan, aynı kategoride düşünülemeyecek olaylardır!” AİHM’in daha üstünde bulunan bir uluslararası yargı organı da bulunmamaktadır. Ayrıca Almanya’nın da içinde bulunduğu Avrupa uygarlık havzasında her zaman bir yabancılar sorunu olduğunu belirterek, Avrupa’da Türklerin yabancı olmaktan ve kendilerini yabancı hissetmekten kurtulamadığı gerçeği üzerinde durmuştur. “Dört milyona yakın Almanya Türk nüfusunun yarıdan çok fazlası, burada doğmuş, burada büyümüş, burada okullara gitmiş, burada çalışmış ve yaşamış, ama gene de yabancı olmaktan çıkamamışlardır.” Demek ki, başta Almanlar olmak üzere Avrupalılar, kendileri dışındaki herkesi yabancı olarak görmektedir ve yabancılar konusunda dışlayıcı anlayışları vardır.
Avrupalıların bir arada yaşama kültürü ile ilgili olarak da sorunları olduğunu belirten Alp Hamuroğlu, Hıristiyanlığın Avrupa’yı tek-dinli yapmaya çalışması, başka bir dini kabul etmemesi ve Hıristiyan olmayanların Avrupa’da yaşayamayacağı düşüncesi ve anlayışları yüzünden bir arada yaşama kültürüne kapalı olduğunu söyledi. “Avrupa ayrımcıdır” ifadesini kullanan Hamuroğlu, Avrupalıların kendilerini üstün görmelerinin ırkçılığın Avrupa’da ortaya çıkmasına yol açtığı gerçeğinin altını çizdi.
SORUNLAR TÜRKİYE’NİN GÜCÜYLE ÇÖZÜLÜR
Alman yerel meclislerinde yıllarca vekil olarak seçilip yer alan ve “Yabancıların Uyum Sorumlusu” (Integration Auslaenderbeauftragte) olarak uzun yıllar çalışan Sevgi Hamuroğlu, Türklerin milli sorunlarda birlik olmasındaki zaaf ve zorluklardan söz etti. Türkiye Cumhuriyeti konsolosluklarının bunun aşılmasındaki önemini belirten Sevgi Hamuroğlu, “devletin bizleri birleştirmesi gerekiyor. Sorunlarımızı ve milli çıkar alanlarında zorlukları devletimizle birlikte aşabiliriz!” sözlerini kullandı.